Tatil Desek Değil, Öyle Bir Gezinti...
Cuma, Temmuz 05, 2013
![]() |
İki Hatıra Fotoğrafımız Olsun Diye Çektiğimiz Fotoğrafımız Burada 23 Haftalık Benim Minik Kızım |
Tatil havasında değildi hiçbir şey ama en azından ortam değişikliğiydi. Stresten midir nedir kendimi yemeğe verdim o bir hafta boyunca. Gerçi yemeklerin çok güzel olması da ayrı bir konu...
İzmir'e akraba ziyaretimizden sonra, Çeşme Alaçatı'ya geçtik. Kaldığımız Butik otel çok güzeldi. Ağaç ve çiçeklerle dolu bahçede otururken, bir kez daha yeşilin insana verdiği o eşsiz huzuru tattım.
Güzel mi güzel insanlar işletiyordu orayı. Köpüşte bizimle olduğu için (kendisi köpeğim olur) içimiz rahattı. Onun da keyfine diyecek yoktu tabi. Bahçe onun da çok hoşuna gitmişti.
Sabah kahvaltılarını unutamıyorum hala. Hamilelikten diyeceğim ama düşündüm de aslında değil. Şehirde aldığımız meyve, sebzelerin tadı tuzu olmadığından, organik yetişen herşeyin tadı bir başka oluyor. Durum böyle olunca, bir daha bulamayacağım diye o lezzetli şeyleri midesine olanca indiriyor, sonra neden bazı şeyleri artık sevmediğini anlıyor insan. Mesela ben domatesi çocukluğumda çok severdim. Hatta elma gibi ısıra ısıra, içindeki suyu içe içe bir hal olurdum. Sonraları domatesi sevmiyorum diyordum. Hatta salatadan ayıklardım. İşin aslını çok daha sonra fark ettim. Tadı o kadar kötüydü ki şimdiki domateslerin. Domatesden başka herşeye benziyordu. Bir köy domatesini yediğimde anladım. Ne güzel bir şeymiş bu! dediğimi hatırlıyorum. Çocukluğumda boşuna sevmediğimi fark ediyorum, tabi daha sonra neden sevmemeye başladığımı da. Bu bütün meyve ve sebzelerde geçerli tabi. Lezzettinin olmadığı bir yana, sağlığımızla oynadıklarını düşününce çok daha kötü hissediyorum. Kandırılmış hissediyorum hatta aptal yerine konulmuş...
Alaçatı gezintimizde muhteşem yemeklere doymak bilmeyen ben, bir haftada üç kilo alarak rekorumu kırdım. Hatta karnımıda çatlatıyorum diye panik yaptım. Gerilen karnım deli gibi kaşınmaya başladı. Ne kadar krem sürsem de kaşınmaya devam etti. Kaşıntının yanında bir de patlayackmış gibi hissediyordum kendimi. Karnım gerildikçe ve şiştikçe de nefes alamaz hale geldim. Ayrıca göbek deliğini dik kesen kısım boyunca büyük bir acı hissediyordum. Hah işte durdum durdum şimdi göbeği çatlatıyorum hayırlı olsun diye de düşünmeden edemedim. Neyseki İstanbul dönüşü kendime dikkat ettim de 2 kilomu geri verdim. Hiç bir yerimde çatlamadı. Ben de derin bir oh çektim....
![]() |
Bakmayın Sırıttığıma Eşim Gül Dedi Diye Gülüyorum. Oysa ki Kaşıntı ve Gerinmeden Duyduğum Acıyı Bir Ben Bilirim... |
Aklım hala yemeklerinde ve o muhteşem bisküvili dondurmasında...
0 yorum