Duisburg fikri vardı aklımda hep. Akraba ziyaretine gitmek istiyordum. Ani olması Annemlerin fuar için orada bulunmalarıydı. Bir kaç günlüğüne geleceklerdi. Bizde Duisburg'a gidelim hem çocuklar anneanne ile dedeyi görür, biz de akraba ziyareti yapmış oluruz hem de değişiklik olur kısa süreliğine de olsa herşeyden uzaklaşmış oluruz dedik. İyikide demişiz!
4.5 saat süren tren yolculuğundan sonra Duisburg'a vardık. Tren yolculuğumuz güzeldi fakat envai çeşit eşyamız ve iki çocukla trenden inme ve binme stresini yaşadım. Fakat öyle böyle bu işi hallettik! Belinda trende verilen boyama kitabı ve kalemlerle güzel güzel oyalandı. Oyuncak trenlerini de çok sevdi tabi Devin de! Tren yolculuğunun neredeyse tamamını restorantta geçirdik. Yedik, içtik, muhabbet ettik. Böylelikle uyuyan insanları da rahatsız etmemiş olduk :)
Duisburg'a vardığımızda kuzenimin evine gittik. Neredeyse herkes kuzenimin evinde toplandı. Annem ve babamda oraya geldi ve kuzenimin muhteşem yemeklerini afiyetle mideye indirdik. Belinda ve Devin çok mutluydu. Yeni oyuncaklarla, yeni insanlarla tanışmış oldular. Kuzenlerimin çocuklarıyla da arkadaş oldular!
İlk gün dayımlarda kaldık ama diğer iki gün Kenan'la birlikte otelde kaldık. Hemde kızlar olmadan! Bu ikimize o kadar iyi geldi ki. İlk gece kendimizi dışarı attık ve çok güzel bir bar keşfettik. İkinci gece mümkün olduğunca uyuduk ve dinlenmeye çalıştık ama dediğim gibi yorgunluğumuz çıkamadan, o muhteşem hızlı tempomuza geri döndük.
Gündüzleri etrafta turladık. Kızları gezdirdik ve temiz hava aldırdık. Hava çok sıcak olmadığından genelde kapalı yerlerde durduk. Bir gün de akvaryuma gittik. Belinda sevdi ama uykusu geldiği andan itibaren huysuzlanmaya ve ağlamaya başladı. Ne zaman akvaryum çıkışında bulunan oyuncakçıya geldik, Belinda bir anda mutlu oldu :) Bir sürü şey toplasa da en son karar verdiği pembe deniz atı oldu. Timsahı da geri koyduk. Akvaryum çıkışında 'Nerde benim timsahım?' diye defalarca sordu ve arkadaşlarının yanında uyuduğunu söyledik. Zaten kısa bir süre sonra kendiside uyudu.
Belinda çok mutluydu. Devin çok mutluydu. Tek mutsuzlukları uykusuz kalmalarıydı. Gece geç saatlere kadar ayakta kalmaya alışkın değiller hele Belinda hiç değil. En son Belinda uyumak istediğini söyleyerek ağladı ya hala şaşkınım! O uyumayan minik Belinda ha ha ha!
Herkese Sevgiler!...
