Kendime Ayar Çekme Zamanı

Salı, Şubat 11, 2014

Çocuğu olupta kendini salan annelere oldum olası kıl olmuşumdur. Bakımlı olmak benim için ilk önce kendine saygı sonra etrafına saygı demektir. Gelin görün ki Belinda doğduğundan beri kafamı kaşıyacak vakit bulamadığımdan (hala uyumuyoruz) bakımı bırakın, banyo yapabilmek bile benim için büyük bir eylem haline geldi. Belinda 10 gün sonra 5 aylık olacak ve hala ciddi uyku problemimiz var. Bir ara uykularını uzatmaya başarmıştım ki yeniden doktora gidişlerimizle uzayan uykularımız yine 15-40 dakıkalara indi. Hayattan hatta kendimden soğudum resmen. Bu kısırdöngü doğduğundan beri olduğundan bir süre sonra sinirleriniz inanılmaz yıpranıyor ve depresif, agresif bir halde etrafta dolanıp duruyorsunuz. İşte tam bu noktada ben pes ettim. En azından kendimden daha fazla tiksinmemek adına, bakıma çekilme zamanım gelmiş oldu.


Depresif, sıkılmış kadınların ilk takıldıkları yer saçlarıdır derler ya sanırım bu gerçek. Bunun sebebi büyük bir ihtimalle saçın insanı inanılmaz değiştirmesinden kaynaklanıyor.  Ben de işe saçlarımdan başlayarak, cildime ordan da bedenime geçmeye karar verdim ve bir plan çıkardım.

1- Saçlar : Kuaföre gidip saçlarımı fildişine boyatmak ve biraz kestirmek. 

Saçta belli bir rutinim oluşmuş durumda. İlk doğal renkte olan saçlarımı fildişine boyatmak, sıkılınca kırmızıya boyamak, ondan da sıkılınca kapatmak için siyaha boyamak, ardından saçlarımın doğal rengine dönmesini beklemek...Bu hep bu şekilde devam etmiştir ve sırası nedense hiç şaşmamıştır. Şimdi fildişi dönemim ve bende bir kaç gün önce ani bir kararla saçlarımı boyattırdım. Uzun bir süredir doğal rengimde kaldığımdan dolayı ilk biraz yabancılık çeksemde, şu an alışmış durumdayım. Saçımın dönüşüm süreci henüz tamamlanmadı. Sevgili kuaförüm saçıma zarar vermeden dönüşümü gerçekleştirmek istediğinden, beni bir iki işlem daha bekliyor. Şu an istediğim renk değilse de bu halini de çok sevdim.

2- Eller : Maniküre yeniden merhaba...

En son Belinda'nın doğumuna bir hafta kala yaptırmıştım manikürümü! Üzerinden neredeyse 5 ay geçmiş! Saçlarla birlikte manikürde yaptırdım ve ellerime hayran kaldım.

3- Ayaklar : Pedikür biraz daha bekleyecek 

Ayaklarıma da pedikür yaptırmak çok istedim fakat kilotlu çorap-bot ikilisi beni bu düşünceden alıkoydu. Bir dahaki sefere kesinlikle!

4- Cilt bakımı : Cilt temizliği ve nemlendirme

Bu süreç içerisinde makyajımı temizlemek dışında ( o da arada bir) hiç bir şey yapamadığım cildim, su içmeyen bir insan olduğumdan da dolayı  kurudu gitti. Sadece kurusa o da iyi. Kırışmaya başladım! Uykusuzluk ve yorgunlukla birlikte, göz altlarım mor ve siyahın türlü tonlarından halkalar oluşturdu bir de şişti. 

Yapmam gerekenler:

Cildini yıka
Tonikle
Nemlendir
Göz çevresi nemlendiricisini sür
Kuruyan dudaklarına nemlendirici sür
Kuruyan ellerini nemlendir (sürekli biberon yıkıyorum)
Ayaklarını ve vücudunu nemlendir

2 gündür yüzüme uyguladığım işlemler etkisini şimdiden göstermeye başladı. Cildim parlamaya ve göz altlarım da düzelmeye başladı.

5- Artık kilo ver

Doğumdan sonra verdiğim kiloların üzerine, son zamanlarda fazla tıkınıp durduğumdan 3 kilo daha aldım. O zamandan bu zamana kadar ne bir spor ne de bir diyet uygulayamadığımdan, üzerime yapışan kilolarımı vermeye nihayet karar verdim. Kıyafetlerim o kadar çok sıkıyor ki, kendimi patlayacak gibi hissediyorum. Aslında pek diyet değil benimki. Kilo vermek istediğim dönemler kendimde uyguladığım ve her zaman sonuç aldığım bir yöntem. Kısıtlama kesinlikle yok. Herşeyi yiyebilirim ancak sadece akşam 7'ye kadar! 7'den sonra sadece sıvı alabiliyorum. Çok açlık hissettiğimde ki bu genellikle ilk günler çok yaşanıyor, o zaman tek şekerli kafeinli kahve işi çözüyor. Açlığımı hep bastırmıştır.

58 kiloyla başladım iki günde 1.5 kilo vererek bu sabah 56,5 kilo tartıldım. Hedef doğum öncesi kiloma geri dönmek yani 52 kilo olmak.

6 - Günde 3 lt su iç

Su içmeye sürekli odaklanmaya çalışıyorum fakat ne oluyorsa hiç su içmediğimi farkediyorum. İnsan nasıl susuz yaşar ki. Yazın yine sıcak diye su içebiliyorum ama kış ve bahar dönemleri neredeyse hiç su içmiyorum. Genetik bir şey bu galiba. Anneannemde içmezmiş su, annem de... Ama ben bugünden itibaren su diyetine girdim. Hedef her gün 3 lt su tüketmek. Her gün 3 lt su içen insanların cildinde inanılmaz değişimler olan bir video seyretmiştim. Kesinlikle uygulamam lazım! Sabahtan beri sadece 1 lt içebildim ve hala beni 2 lt su bekliyor. 

7- Pilates 

Ah ah! Nasıl özledim nasıl...Pilatese yeniden ne zaman başlarım hala kestiremiyorum. Başlayabilmem için Belinda'nın uyuyor olması gerek. Umarım en kısa zamanda başlarım. O kadar çok kamburum çıktı ki! Sırt, boyun ve bel bölgem inanılmaz ağrıyor. Belinda! Duy annenin sesini. Uyu kızım bak uyuduğun zaman huysuzluğun geçecek inan bana...

8- Her gün yarım saat bile olsa dışarı çık.

Bu hem psikoloji açısından hem de temiz hava almak açısından çok önemli bir şey. Ev hayatı iyi hoşta, benim psikolojimi bozuyor onu anladım. İki gündür Belinda'yı da alıp, onun aktivite zamanlarında 30 dakikalığına da olsa dışarı çıkıyorum ve bendeki değişim inanılmaz. Kendimi daha iyi hissediyorum. Belinda'nın yüzünden eve hapsolduğumdan, güzelim havaları kaçırıyorum diye de üzülüyordum ama artık ne pahasına olursa olsun çıkmaya karar verdim ve bence iyide ettim. 


Şimdilik planım bu şekilde. Bütün bunları yapabiliyor olduğum zaman yenilerini ekleyeceğim ya da eklemek gereği duymayacağım bunu bilemiyorum. Fakat yukarıdakilerin hepsini yapabiliyor olmak bile şu an benim için büyük bir şey. Değişimimi önce ve sonra halimle fotoğraflayıp koyacağım. Şimdiden sabırsızlanıyorum!

You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts