16. Haftama gelmiş bulunmaktayım. Hamileliğimin bu safhasına kadar o kadar çok koşuşturup durdum ki! İnanın bir gün bile dinlenme fırsatım olmadı. 

Belinda 15 aylık şu an ve azı dişlerini çıkarıyor. Huyu suyunun değişemesiye  ve bir türlü halledemdiğimiz yeme problemleriyle uğraşırken, bir yandan da iki hafta önce yakalandığımız ama bir türlü atlatamadığımız griple uğraşıyoruz. Hamilelikte hasta olmanın, ilaç alamamanın ve tüm o ağrı sızıları hissetmenin tecrübesini de yaşamış oldum. Bir yandan da Kenan'ın Almanya'ya gidişiyle hamilelik ve bir bebekle baş başa kaldım.

Bu hamileliğimde diğerine göre daha az yorgunluk çektim. Belinda'da hiç bir sorumluluğum yokken ve dinlenmek için bir dolu zamanım varken kendimi çok yorgun halsiz hissediyordum. Şimdi bir bebeğe bakıp, evdeki tüm işleri  ve yemeği yapmama üstüne bir de hasta olmama rağmen hiçte fena değilim. 

Belinda'ya hamileyken inanılmaz derecede süt  ürünleri tüketiyorum. En başında ise yoğurt ve ayran geliyordu. Midem bulandıkça yemek yiyordum ve kısa sürede acıkıyordum. Bu sefer ise tam tersi oldu. Yine hiç kusmadım ve beni hasta edecek yataklara düşürecek kadar yoğun bir bulantı çekmedim fakat süt ve süt ürünlerini yiyemiyordum ve hala yiyemiyorum. Herhangi bir şeyin örneğin kahvemin içine az miktarda süt koymam bile midemin deli gibi bulanmasına neden oluyor. Doktoruma danıştığımda ilk aylarda sorun değil ama devam ederse kalsiyuma başlarız dedi. 

Belinda'nın hareketlerini ilk 14. haftamda hissetmiştim ancak 16. haftamda olmama ve ikinci hamileliğim olmasına rağmen hiç bir şey hissetmiyorum. 

Şu ana kadar en kötü yaşadığım şey pelvik ağrılarım. 13. haftamda başladı ve azıcık yürüyüş yaptığımda bile çok şiddetli ağrılar çekmeye başlıyorum. Kalçamda da dayanılmaz bir ağrı oluyor ve o ağrı topuklarıma kadar iniyor.  Bazen ayağa kalkamıyorum ve ayaklarımın üzerine kesinle basıp yürüyemiyorum. Neden bunu yaşıyorum bilmiyorum. Belinda'ya hamileyken ağrı çekmiştim hatta 20. haftalarımdan itibaren ama o dönem bebek ters dönmüş baskı yapıyor ondan denmişti. Doğuma kadar da bu ağrıları çekmiştim. Bu sefer 13. haftamda başladı. Doktora sormayı unuttum ama en son kontrolümde bebeğin eşiğinin rahim ağzına dayalı olduğunu, ilerleyen haftalarda düzeleceğini söyledi. Belki bu durumla alakası vardır ama kesinlikle bir sonraki kontrolümde sorucam. 

Gelelim kilo ve yemek olayına. İlk hamileliğimden kalan 3 kiloyla başladım bu sefer. Sanırım hamileliğimin başında 56.300 gr. dım. 4 buçuk ayın sonunda 58.600 gr. çıktım. Gereksiz kilo aldığımı düşünüyorum çünkü doğru düzgün hiç bir besin almıyorum. Fast food, abur cubur vb. şeyler dışında arada bir salata, meyve yiyorum.  İlk zamanlar sadece ekşi ya da tuzlu şeyler istediğimi hatırlıyorum. Hatta yeşil zeytin yemekten kendimi alamıyordum. Midem bulandıkça yeşil zeytine sarmıştım. Hatta çantamda bir torba yeşil zeytinle dolandım. Ha ha ha! Greyfurt komasına girdim bir dönem. Turşu yemeyide ihmal etmedim.  Çok kısa süreli de olsa çikolata krizi de geçirmiş oldum. Şimdi bunların hiç birini yaşamıyorum. 

Uykularım ise çok düzensiz. Ya sabaha kadar uymuyorum ya da erkenden uyuyor erkenden kalkıyorum kimi zaman ise sabah zor kalkıyorum. 

Su içme konusunda hala çok kötüyüm. Suyu zoraki içiyorum. Soğuk suyu yine içebiliyorum ama havaların soğuması ve hasta oluşumdan dolayı soğuk su içemiyorum. Kendimi zorlamalıyım biliyorum. 

Genel olarak hamileliğimin tadını çıkaramıyorum hatta hamile olduğum gerçeğini unutuyorum. O kadar çok koşuşturuyorum ki! Zavallı bebeğime zaman ayıramıyorum. Aa bu arada cinsiyetini öğrendik. Minik bir kızım daha olacak. İkinci kurabiyem geliyor! Şimdi ise isim bulma zamanı!!