Mutlu Yıllar Bana!

Pazartesi, Temmuz 13, 2015


Dün benim doğum günümdü! Bu sene yeni yaşımı babamsız ama Devin'li kutlamak nasipmiş.  Malum 18 gün önce doğum yapmış biri olarak aşırı derecede yorgunum. Belinda zaten diş çıkarma sürecinde huysuzluğu da tepesinde. Minik Devin geceleri beni uyutmuyor. Hiç bir şey düzene girmediği gibi düzeni olan şeylerde birer birer yıkılmış durumda fakat doğum günü kutlamaya engel mi? Elbette değil!!!


Cici cici giyindik. Belinda'ya da zorla elbise giydirdik. Anlamadığım Belinda elbise giymekten nefret ediyor. Gerçi kıyafet giymek onun için ölüm -tabi bizim içinde- Televizyonda çizgi film açık. Bu sayede kıyafetiyle duruyor pıtırcık. 




Kenan'ın süpriz doğum günü cupcakeleri benim için güzel bir süprizdi. Her doğum gününde cupcake düşüncesine girer ama dönüp dolaşıp pasta alırdık. Kenan pasta yerine cupcake alarak beni benden aldı!
Gram kilo vermemiş biri olarak - niye anlamadım - bünyeme cupcake yiyerek daha da kalori ekledim.  Yalnız o kadar lezzetliydiler ki! Yum Yum!


İlk tercihim naneli cikolatalı cupcaketi ama sonrasında her birinden birer parca yerken buldum kendimi.


Belinda her zamanki gibi ortamı yaşayamadı. Televizyonda çizgi film izlemeye devam etti. Diş çıkardığı ve son bir kaç aydır yaşadığı toptan değişiklikler için üzerine pek gitmiyoruz, onu hırçın bir çocuk haline getirmemeye çalışıyoruz.


Belinda televizyon kapatıldıktan sonra nihayet bize dahil olabildi. Afrodit gibi masaya uzanıp, meyvelerle oynadı. Üzümleri sayarak bardağına koydu 'van, tuu,triii...'




Devin malum yorgun. Gece uyumadı ya şimdi mışıl mışıl uyuyor!


İkinci süpriz annemden geldi. Çok sevdiğim ev dekorasyon ve kıyafet satan bir dükkandan aldığı baykuş gece lambasına bayıldım! Daha önceden gittiğimde görmüştüm bu lambayı ve beğenmiştim. Şimdi ona güzel bir yer bulmam gerekiyor. 


Evde mini kutlama sonrası dışarı çıktık. Apartman kapısına varışımız kabus doluydu. Belinda ağlıyor,  bağırıyor, arabasına binmek istemiyor -çünkü uykusu geldi. -  Aynı anda Devin ağlıyor hemde deli gibi. O da acıkmış! Bir kaç dakika beynimin döndüğünü hissettim. Neyseki Belinda çubuk krakerle sustu. Devin'i de emzirmeye başladım o da öyle sustu. Üç kişi panik haldeydik resmen.

Fakat öyle böyle çıktık dışarı en sonunda ama o da nesi! Hava bir anda döndü ve yağmur yağmaya başladı. Boş bulduğumuz bir cafe de oturup sıcak içeceklerimizi yudumladık. O gün nane modumdaydım galiba.  Naneli cupcake ten sonra naneli çay canım istedi. 


Havanın durumundan dolayı evin yakınlarına geçmeye karar verdik. Kenan bizden ayrıldı işe gitti. Bizde annem ve iki minnakla birlikte ilk bit pazarını dolaştık. O sırada Belinda daha fazla uykuya dayanamadı ve uyuyakaldı. 

Annemle oturup en sonunda karnımızı doyurduk. Vejeteryan burger yedim. Sebze yedim gibi geldi galiba ama bir dolu kalori aldığım gerçeği değişmedi ha ha ha! 

Bakmayın güldüğüme çok moralim bozuk aslında. Kilo niye vermiyorum hala anlamıyorum. Neredeyse 1 ay olacak ama gram kilo vermedim. Hala vucudum şiş. Umarım ilerleyen günlerde en sonunda kilo verdim diye başlayan yazımla karşınızda olurum. 

O gün o kadar çok soğudu ki hava eve geri döndük. Biraz üşüttük sanırım. Benim vucudum kırgın. Minik Devin'de üşüttü sanırım.  Neyseki şu an her şey yolunda.

Yazıma dün başlayıp bugün sonunu getirebildiğim için kendimi rahatlamış hissediyorum. Malum iki tane 2 yaş altı çocukla ilgileniyor olmak zaten çok yorucu. Aynı zamanda diğer işlerle de ilgileniyor olmak, yorgunluktan geberiyor olsanız da durmamak -duramamak- bir mecburiyet. Her türlü yorgunluğa da değer diyebileceğiniz bir yorgunluk ama. 

33 yaşında evli ve iki çocuklu... Hadi bakalım bana kolay gelsin :)

You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts