Günlük

Yine Yeni Doktor

Pazar, Ocak 12, 2014

Belinda doğduğundan beri doktor doktor geziyoruz ve hala bizi tatmin edenini, bizi iyileştireni bulamadık. Bu yüzden anne baba olarak kızımızın daha fazla acı çekmesine seyirci kalmak istemedik ve olaya müdahale ettik. Bunlardan biri mamaydı. Hiç bir doktorun nedense bahsetmediği mamayı kendi imkanlarımla gidip almıştım ve mama sonrası kızım gözle görülür şekilde iyileşmişti. Ancak reflu yakamızı bırakmadı. En son gittiğimiz doktor (Fügen Çullu Çokuğraş) çok besliyorsun çocuğu az besle 600 ml den fazla verme diyerek sepetlemişti bizi. Sepetlemeyi öylesine yazmadım, gerçekten sepetledi. O doktoru neden övmüşler  bilmiyorum.  Ne bir ilgi alaka gördük ne de bir çare bulduk kendisinden. Mamaya geçtim ben dediğimde sadece ' Ah gördünüz mü demiştim ben inek sütü alerjisi diye' demekle yetindi. E o zaman ne demeye mamayı vermedin bize hatta bahsini bile etmedin. Neden beş hafta oyaladın bizi. Neden kilo kaybetmiş kızıma mamayla birlikte beş hafta içerisinde 1.250 kg aldı diye çok gördün. Zaten 400 gr ma yakın kaybetmişti bu çocuk! Bide ben mamayla verdiği kiloyu geri aldı olması gereken kiloya geldi dediğimde alması gerektiği mi fazlası görcez şimdi demişti. Of bunları yazaken bile çok sinir oluyorum çok.

Herşeye rağmen günde 600 ml beslemeye başladım çocuğu. Ne oldu beğenirsiniz. Çocuğun bezleri neredeyse kuru çıkmaya başladı. Ben acaba su da mı vermem lazım, susuz mu kaldı bu çocuk diye düşünürken, üstüne reflusunda herhangi bir rahatlama gözlemlemediğimden, bir de kendi çocuk doktorumuzdan da memnun olmayışımdan dolayı bir çocuk doktoru daha bulup dün götürdüm hastaneye bizim kızı. Gazı, koliği, sancısı için ne kadar inat ettiysem şimdide reflusu için aynı şeyi yapacaktım. O reflu gidene kadar ne gerekiyorsa yapacaktım.

Hastaneye vardığımızda sanki uzay üstüne gitmişizde haberimiz yokmuş hissine kapıldım. Çalışanların kıyafetleri bile Star Trek kıvamındaydı resmen. Çocuk bölümü şahane dekor edilmiş. Ne yalan söyliyeyim acayip sevdim. Hatta şu ana kadar gezdiğimiz tüm hastanelerden çok daha güzeldi. Şekil şahaneydi ama en önemli şey tabiki de doktordu. Bekleme salonunda beklerken bir ara eşimle kendimizi kaptırdık, çocuğu arabasında bırakıp oyuncaklarla takılmaya başladık. Tepemizde yanar döner ışıklar, çarpışan araba gibi arabalara biden tangur tungur ses çıkaran çocuklar, tv de oynayan çizgi filmler...Hastanden çok kreş havasındaydı zaten. Neyse. Aynı zamanda bizim kızı göz doktoruna da götürecektik. Göz doktoru boşta diye ilk ona uğradık. Bizim kız muayene sırasında mızmızlanmaya başladı. O an anladım uykusu geldi. Zaten bir kaç dakika içerisinde tak kafa gitti uykuya geçti. Hayda dedik. Çocuk doktoruna gireceğimiz zaman uyuyakalmıştı yine bizim kız. Bu sefer dedim eşime gerekirse iptal ederiz ama hayatta uyandırmam çocuğu. Zaten aylarca doktorlara git gel hep uyandırıldı. Uyku bozukluğu had safhaya ulaştı. Düzeltteceğiz diye canımız çıkmıştı ki hala tam düzelmiş değil. Çıktık ordan gittik çocuk bölümüne. Sıra bize geldi, gittik doktorun yanına. Kızımızın uyuduğunu ve uyandırmak istemediğimi, başka zaman gelebileceğimizi filan söyledim. Doktor 'Hiç önemli değil, sorununuzu konuşuruz uyanırsa muayene ederiz, uyanmazsa yakınsanız herhagi bir zaman getirirsiniz o zaman bakarız' dedi. Hemen benden o anda +1 aldı. Girdik içeri. Bir iki cümleyle derdimizi çıtlattık. Elimdeki dosyayı gördü. Bütün tahlillerin vs lerin olduğu dosyayı. Aldı benden ve hepsine tek tek baktı ve hepsini tek tek sistemine girdi. Alakalı olsun olmasın hepsini! Kalça çıkıklığı röntgenine bile baktı! Aldı benden bir +1 daha. Kilo boy takip kartını aldı, hepsini tarihlerine göre tek tek girdi. Ben inanılmaz şaşkınım. Çünkü bütün tahliller ve diğer şeylerle bu kadar uzun uzun ilgileneni bırakın ilgilenenini bile görmedim. Bazı doktorlarda bakıp bakmadıklarına bile emin olamıyordum.

Ben : Bunlara baktınız mı?
Doktor : Baktım
Bende bir şaşkınlık. Hangi ara baktın?

Eşimle şaşkın ama bir o kadar da mutlu bir şekilde birbirimize bakıyoruz. Bir yandan da umarım memnun kalırız bu doktordan ve artık bir doktorumuz olur, takiplerimizde adam akıllı tek bir elden yapılır diye ümit ediyordum.

Bizi uzun uzun dinledi. Araya bazen bir iki cümle sıkıştırsam bile ukalaca diğer doktorlar gibi ben konuşuyorum beni dinleyeceksin edasıyla bir cümle ya da bir haraket segilemedi. Hmm... bir +1 daha geldi. Bütün bunlar o kadar uzun sürdü ki bizim kız uyandı. Uykuları 50 dk yı geçmiyor zaten. 'Ah uyandı bizim kız. Hadi bakalım muayeneye' diyerek yatırdık kendisini sedyeye.  Keyfi yerinde bıcır bıcır konuşuyor, gülüyor. Tartmak için bezi çıktı, tartıldı. O sırada çiş miktarının ciddi oranda azaldığını söyledim. Not aldığım için sürekli hemen baktım ve en son bezini 4 saat önce değiştirdiğimi söyledim. Bezini tarttı! Çok az olduğunu söyledi. Beslenme filan derken şüphe ettiğim şeyi doktordan duymuş oldum. Fügen Çullu sayesinde çocuğum hem az besin alıyordu, hemde kilo vermişti. Hemde tam 400 gr ma yakın! Hadi tartı farkı filan desek bile bu kadar fark olmaz! Zaten bezlerinden belliydi. Orada hesap yapıldı ve hesaplara göre günde 860 cc alması gerekiyordu. Biz veriyorduk 600 cc. Ben ne yapayım bu kadını bilmiyorum. Sonra doktor beni yine şaşırtan bir şey yaptı. Bizim kızın altını bezledi. Gerçekten. Çıkardı paketten bir bez ve aldı çocuğu altını bezledi. Ben şaşkınım tabi. Bırakın altını bezlemeyi, doktorlar tartıya bile kendileri tutup koymuyor, 'annesi, babası alın çocuğu koyun tartıya, şimdi tartıdan alın koyun yatırın şuraya, şimdi tutun boyuna bakalım, sonra çocuk çırılçıplak bir haldeyken arkasını dönüp yerine geçip şimdi giyindirin diyen zihniyetten sonra bana gerçekten de çok ilginç geldi. Benden geldi yine bir +1.

Geldik reflu konusuna. Kimse teşhis koymamıştı ama ben emindim reflu olduğuna. Anlattım belirtilerimizi. Zaten orada da kustu. Sonra acıktı bizim kız tabi. Baktım daha konuşuyoruz e bari mamasını yapayım dedim. Mamasını yaparken orada yedirceğimi yine düşünmemiştim. Çıkarız odadan heralde diye düşünmüştüm. Yemesini bölmek istemiyordum çünkü deliriyor bizim kız ama baktım hala konuşuyoruz başladım beslemeye bende. Abartmıyorum doktorun yanında 1.5 saat filan kaldık. Bzim kız mamasını bitirdikten sonra bile konuşmaya devam ettik. Ben ilgili doktor gördüm ama bu kadar ilgilisini görmemiştim. İşin ilginç yanı ise zaten olması gereken bu durumu diğerlerinin yapmayışıydı. Odasından memnun ve bir kaç ilaç, bir dolu tahlil listesi ve  mama reçetemizle çıktık.  Tahliller kan ve ultrasondu. O kadar çok şeyi var ki çocuğun, onlara da bakmak isteyen tek doktor kendisi oldu.

İlk izlenim olarak inanılmaz memnun kaldığım hastane ve doktor umarım daha sonra bende bir memnuniyetsizlik yaratmaz. Bakalım ilaçlarımızı aldık başladık kullanmaya. Şu refludan da kurtulur diğer sıkıntılarımızı da atlatırsak, bizden mutlusu olmaz!

Not :  Hastanenin ve Doktorun ismini paylaşmıyorum çünkü henüz bir kere gittik ve iyi ya da kötü diyebilmem için bir süreç gerekli. Bu sürecin tamamlanmasıyla birlikte blogumda açıklayacağım.  Bunu yapmak istememin sebebi benim gibi bebekleriye oradan oraya gereksiz doktorlar peşinde ailelerin dolaşmasını istememem. Tabiki yaşadıklarım kişisel ve görüşlerimde bu yönde fakat az da olsa bir fikir sahibi oluşmasını sağlamak istiyorum ailelere. Umarım bu hastaneyi ve doktoru överim ilerleyen günlerde. O kadar sıkıldım ki gezmekten. Bu son olsun diye resmen dua ediyorum.

Günlük

Doktora Gittik Geldik

Çarşamba, Ocak 08, 2014

Bugün Belinda'nın doktor kontrolü vardı. Mamaya geçtiğimiz günden bu yana sıkıntıları yok olmuştu. Sadece 20-40 dakika süren gündüz uykuları vardı. Buna rağmen çok mutluyduk eşimle. Kolik durumu yok oldu ya uykularını da bir şekilde düzene sokarız dedik. Fakat birden bire ( mamaya başladıktan 3 hafta kadar sonra ) sancıları yine başladı. Bacaklarını karnıma doğru çekiyor, mamasını içerken eskiden olduğu gibi iki büklüm oluyor, sırtını yay gibi yapıp bacaklarını geriyor ayrıca kusuyordu. Geceleri iki saatte bir kalkıyor ve mama istiyordu, sürekli ağlıyor ağlıyordu. Hayda dedim. Hani inek sütü alerjisi vardı. Mayamaya da geçtik. Nerden çıktı bu şimdi? Boşuna mı anne sütünü kestim? 



Bütün bunlara rağmen hiç biri eskisi kadar şiddetli değildi. Bu yüzden anne sütüne dönmedim. Zaten pek birşeyde yoktu. Bende takibe aldım bizim kızı yeniden. Ne oldu da bu sancılar geri geldi, değişen veya tetikleyen şey nedir diye.

Takiplerim sonucunda vardığım sonuç şöyle idi.

1. Uykularından sıçrayarak uyanıyor. Genelde bu sıçramaların ardından ağzını şapurdatıyor, suratını buruşturuyor, midesi  ağzına geliyor ve geleni geri yutuyor ya da gözlerini faltaşı gibi açarak ağlamaya başlıyor (Genelde hepsinde ağlıyor zaten) Fakat bütün bunlarla birlikte bazen gözlerini birden bire açsa bile mutlu bir şekilde yataktaki dönencesinin oyuncaklarıyla konuşabiliyor ama bir süre sonra hala uykusu olduğunu hatırlayıp ağlıyor ve yeniden uyutmaya çalişıyorum. Nadir olarak uykuya geri dönüyor.

2. Uyutmak için yatağına koyduğumda ağlıyorsa ya da uykusundan ağlayarak uyanmışsa ilk emziği veriyorum ağzına. O an emziği emiş şeklinden anlıyorum bir derdi olduğunu. Zaten ağlamalarına devam ettiğinden alıyorum kucağıma ve dik bir şekilde tutuyorum. Bir süre sonra geğiriyor rahatlıyor ilk fakat sonra kusuyor ne kadar çok kusarsa o kadar iyi hissediyor kendini.

3. Aktivite merkezinde ne zaman karın üstü egzersiz yaptırmaya kalksam kusuyor. Hemde bir iki kez değil, çok daha fazla. Yemeginin üzerinden 1 saat geçmiş olsa bile durum aynıydı, az mama versem bile.

Aşağı yukarı bunları yaşıyordu. Tahmin etmişsinizdir ne olduğunu. Kızımda reflu var.

En başından beri vardı aslında. Daha ilk günlerinde bile midesi hep ağzına geliyordu. Uykularında hep kusmuştur ( genelde geri yutuyordu) Süt alerjisi olan çocuklarda sık karşılaşan reflu, mamayla geçmişken ( yoğun krizlerinden kurtulduk diye geçti diye mi hatırlıyorum acaba) tekrar geri gelen bu probleme ne gibi bir çare bulurum diye yeniden düşünmeye başladım. Reflu yastığı almıştım, gece uyanmalarında beslemeyi kesmiştim, şu ünlü Dr. Brown's biberonlarından almıştım, her beslenmesinden sonra gazını çıkarıp onun hep dik durmasını sağlamıştım... Daha ne yapabilirdim ki! 

Gerekli incelemelerimi yaparak, hatta durumunu videoya çekerek gittik doktor kontrolümüze. Bu doktorların nesi var yine anlamıyorum. 

Sıramız geldiğinde olabildiğince hiç bir şey atlamadan olduğu gibi anlatmaya çalışıyorum ki tüm detayları bilsin ve bize faydası dokunsun. Kendisi pek bir aceleci nedense. Bir an önce gidelim diye bakıyor ve 'Tamam? Tamam?' diyip duruyor. Haliyle çektiğim o anki görüntüleri gösteremedim ve hala kafamda bazı sorular var. Hadi bunları geçtim kendi istediği kan tahlilleri sonuçlarını son anda aklıma gelipte önüne koymasam öyle çıkıp gideceğiz. Düşünün işte aceleciği ne denli. Zaten ben durumu az çok anladım ve söyledim de. Bu kız reflu dedim. Aksini demedi o da. Az besle geçer dedi. Günde 600 ml mi geçmemem lazımmış sadece. Mantıklı ama 600 mü verilmesi gereken gerçekten onu bilemedim.

Eğimli yatır: evet eğimli yatırıyorum zaten. 
Öğün sonrası yatmasın-uyumasın: Yatırmıyorum-uyutmuyorum dedikten sonra günde kaç kez besliyorsun ve aralıkları nedir diye sordu. 3 saatte bir toplam 6 kez dedim. Kadına göre daha fazla besliyor oldum niyeyse. Sen daha fazla veriyorsundur dedi. Ona göre ben bebeğini yedirerek gereksiz kilo aldırmaya çalışan annelerden oldum bir anda. Sanki besleyen ben değilim ve nedense o kadar aptalım ki kaç kez beslediğimi hesaplayamıyorum. Birde onun hesabını yaptım orda. 7-10-13-16-19-23. Suratı, kaşları hafif yukarı kalkarak değişti. Anlamıyorum gerçekten bu ukalalıklar neden? 

Tek uygulamadığım şey olan günlük formül süt miktarını azaltmayı da yarından itibaren dediği ölçüde yapacağım bakalım. Umarım faydasını görürüz.





Gerçekten Gerekl Mi? (0-3 Ay)

Cumartesi, Ocak 04, 2014

Uzun zamandan beri aklımda olan ve yazmak istediğim konudur bu. Gerçekten de tüm o bebek ıvır zıvırlarına ihtiyaç var mı diye.

Benim ilk bebek tecrübem olduğundan ve sadece ilk üç ayımızı tamamladığımızdan şimdilik sadece 0-3 ay arasında kullanıp memnun kaldığım ya da alıp köşede öylesine duran ürünlerim hakkında yazacağım.




                                      Yastık- Yorgan 


                                      İnanılmaz gereksiz iki şeymiş aslında. Daha sonra kullanmak için alabilirsiniz                                         fakat ilk aylar için gereksiz. Hala kullanmıyoruz.



Yastık Yorgan Kılıfı


E haliyle kullanmadığınız yastık yorgan için kılıf olması bir işe yaramıyor. Yani nevresim takımları ya da setleri inanılmaz gereksiz ilk aylarda. Sadece çarşaf almanız yeterli. Almak isterseniz eğer English Home'un bebek nevresim takımları harika. Üstelik çarşafıyla birlikte satılıyor.








Battaniye


Battaniye seçimimi Zara Home Baby'den yaptım. O kadar tatlı battaniyeleri var ki! Yumuşacık ve boyutları da gayet iyiydi. Aldığım zaman indirimdeydi ve 25 TL di. Battaniyeler yorgan gibi değil, mutlaka kullanıyorsunuz. Elinizin altında mutlaka en az bir tane battaniye olmalı.





Dönence


Bir blogta okumuştum. Kolik bebeklerde dönencenin çok işe yaradığını yazmıştı bir anne. Haraket halinde olduğundan bebeğe iyi geliyormuş, onu oyalıyormuş diye. Aslında hiç almayı düşünmediğim gereksiz gördüğüm bu ürünü bu yazıdan sonra bir koşu gidip aldım (Yandaki). Sonuç hüsran. İki baktı güldü o kadar. Bizimkinin sancısı tuttuğunda attım altına ama ne fayda çocuk daha da çıldırdı. Neredeyse hiç kullanmadık (sürekli kucağımızdaydı) . Zaten yatağında uyumak dışında tutmadık ( tutamadık). Bebek, dönence yardımıyla rahatlayıp uykuya geçebiliyorsa güzel ama hareket ise niyet dönence yerine aktivite merkezi çok daha iyi. Gece lambası olarak kullanılan bu model, belki ileride işimize yarar.





Moby Wrap


Aslında güzel bir ürün ve kullanışlı ama bizim kız içinde sıkıntılanıyor. Onu doğduğundan itibaren kundaklamak istesem de anlamadığım bir şekilde rahatsız oluyor ağlıyor. O elleri illa dışarıda olacak.
Zaten ağlama krizleri yüzünden çıkarıp kullanmak nasip olamamıştı. Sakinleştiği dönemlerinde çıkarıp içine koyduğum da ise, içinden çıkmaya çalışıp ağladı. Dışarı çıkıp yürümeye başladığımda uyudu bir süre ama uyandığında yine içinden çıkmak için tepinmeye başladı. Hani huzur, hani sakinlik? Hani anne karnı hissi? Yani bebeğiniz sevebilir de sevmeye bilir de ama rahatlık kullanım kolaylığı açısından iyi.



Cloth Diaper

Bizde ismi tam olarak nasıl geçtiğini bilmediğimden İngilizcesini yazdım. Eski usul bağlama şeklinin güncellenmiş versiyonu. Onu da aldım kullanacaktım. Hatta söylediğimde bez mi yıkayacaksın dediler. Aslında o kadar da zor değil sadece 'liners' denilen zımbırtıları bulmak lazım. Bizde onlara ne denildiğini bilmediğimden elimde fotoğrafıyla eczane, medikal vs gezdim. Hayatlarında hiç görmemiş oldukları suratlarından belliydi. Onsuz kullanım da zor. Zaten bizimki doğduğunda bir beze baktım bir bizim kızın poposuna. Neden bilmem ama bezler bizim kızın 3-4 katı büyüktü. İşe yaradı mı satın almam, yaramadı ve gereksiz listeme girdi.



Bebek Telsizi

Olmazsa olmazlardan. Ben basit model olsun tefaurata gerek yok dedim ve Philips Avent marka bebek telsizlerinden aldım. Şimdi düşünüyorum da kameralı olandan alsaymışım diyorum. İmkanınız varsa kameralı alın derim. 







Ana Kucağı

Yine basit bir model olsun diye Chicco I-Feel ana kucağını aldım. Bir dönem ( kriz zamanlarında) kullanmak hiç nasip olmadı. O dönemleride yaşamının üçte ikisinden fazlası olunca zavallım öyle durdu. Ağlama krizleri dışında ise bazen uyutmak, biberonla beslemek için kullandık. Bir kaç kez de olsa içine yatırıp televizyona çevirdiğimde (ki ben hayatta izlettirmem televizyon diyordum) kendisi gözünde yaşlarla çizgi film bile seyretti, hatta uyuyakaldı. Hala en az günde bir kez kesin kullanıyorum. Her ne kadar oturmaya daha meraklı olsada...  Şimdi diyorumki o titreşimlilerden alsaymışım. Kolik bebek için iyi geliyor. Normal bir bebek ise bu ürün yeterli. İşe yarıyor. Tavsiye ederim.


 Steril Makinası ve Biberon Isıtıcısı

Ben Mamajoo marka beş işlevli modelini aldım. Beş işlevin beşini kullandınız mı derseniz kullanmadım. Steril en çok kullandığım modu ve inanılmaz memnunum. Geniş haznesi sayesinde içine bir çok şey doldurabiliyorsunuz. Biberon ısıtma modunuda formül süte geçtiğimden beri kullanıyorum. Yalnız steril sırasında biberon ısıtamayacağınız ve büyüklük durumundan dolayı yanınızda taşıyamayacağınız için biraz sorun oluyor. Steril makinası gerekli mi sorusuna gelirsek bence gerekli. Kafamı kaşıyacak zaman bulamadığımdan içine emzik, biberon, emzik kabı, biberon fırçası artık ne varsa atıyorum ve başında beklememe gerek kalmadan işini görüyor ve kendi kendine kapanıyor. Kaynatsam ocağı unuturum kesin (bir kere başıma geldi.) Biberon ısıtıcısı gerekli mi. Evet bence gerekli. Bazen sırf bu yüzden çocuğa hafif soğuk süt vermek zorunda kaldık. Bir kere de yaktım coçuğu. Geceleri iki saatte bir beslendiği zaman kalk suyu kaynat, kaynayan suyu istenilen sıcaklığa getir, geldimi kontrol et, sıcak mı daha soğuk su ekle ( bu sırada çocuk çıldırıyor) tekrar bak hay allah şimdi de soğuk olmuş sıcak su ekle tekrar kontrol et, elin yansın (artık cocuk kriz geçiriyor ve seninde elin ayağın birbirine dolanmış aynı zamanda yanık bir bileğin var...) Uzun lafın kısası bize gerekti.





Biberon

İlk üç ay emzirdiğim halde biberon kullandım. Gögüs pompasıyla birlikte gelen Avent biberonunu, Belinda 1 aylık olduğunda günde bir kez biberonla besledim. Bunun sebebi  biberona da alışması içindi. Her ne kadar o dönemki doktorumuz seni emmeyi bırakır diye beni korkutsa da, ben yine de devam ettim. Korkulan olmadı ve Belinda beni emmeyi hiç bırakmadı. Sadece kurallara uydum ve sorun yaşamadım. Avent biberonlarından memnun kaldım mı? Pek değil. O yüzden kısa bir süre sonra biberonumu değiştirdim.








Alt Değiştirme Masası

Bizim kızın en çok sevdiği yer. Oraya yatırdığımda çok mutlu oluyor ve gülücükler saçıyor. Biliyor ki orada altı temizleniyor, kremleniyor, yeni kıyafetlerini giyiyor, orada soyunup banyoya gidiyor...
Yıllar yıllar önce inidirime girdi diye IKEA dan almıştım masayı. Daha o zamanlar evli değildim bile. Şimdilik raf gibi kullanırım ileride çocuğuma kullanırım demiştim, öylede oldu. Alt kısmına Zara'dan bir sepet aldım ve içine bezleri koydum.  Yan kısımlarına da IKEA'da bulunan üçlü set (çöp kutusu vs olan) aldım. Benim için inanılmaz rahat ve pratik. Orada burada iki büklüm olmuyorsunuz. Sadece altını almak için değil bir çok şey için kullanabiliyorsunuz ( Giyindirmek, ilacını vermek, banyo sonrası kurulamak vs) Yeri olan varsa bence kullanışlı, tavsiye ederim.




Aktivite Merkezi

O kadar çok ismi var ki. Oyun halısı, aktivite merkezi, aktivite halısı, jimlastik halısı...Ben aktivite merkezi demeyi tercih ediyorum. Herneyse. En başından beri gözüm hep bunlardaydı. Biraz büyüsünde alayım diyordum. Büyüdüğünde ise büyük soruyla karşılaştım. Hangisini almalıyım? O kadar çok çeşit var ki insanın kafası karışıyor. Bir gün Hello Baby' e gittik ve dedim ki hazır burdayız seçicem alıcam bir tane ama ben daha bakamadan bizimkinin sancısı tuttu. O kadar çok çıldırıyordu ki eve dönmek zorunda kaldık ve haliyle alamamıştık. Hatta o telaşla emzik başlarını bile yanlış numara alıp çıkmışım. Neyse.  Bir gün doktor kontrolünde beklerken FisherPrice'ın kataloğunu fark ettim ve eşime 'bak bunlardan bir tane alalım kızımıza, kasları ve gelişimi için yararlı' dedim. O da baktı öyle anlar gibi yaptı tamam alırız dedi. Artık benim kalbim temiz ondan mı yoksa kızımızın şansı mı ne (her ikiside olabilir) bu cümleyi kurmamdan bir beş dakika sonra telefon geldi. Kızımıza Aktivite Merkezi hediye geliyormuş! Bir sevindim ki. Tiny Love Gymini Güneşli Gün modeli bizimkinin en çok sevdiği şeylerden biri oldu. Ayrıca ben onun sevdiği (şu arabaya, pusete, oraya buraya asılan) oyuncakları da asıyorum ve zaman zaman değiştiriyorum. Böylece çeşitlilikte olmuş oluyor.Test ettim onayladım. Olmazsa olmazlardan.



Oyuncaklar

Bu dönemlerde çok fazla oyuncak gerekmesede 2 - 3 ay civarı bir kaç şey alınabilir. Pusetlere takılan oyucaklar gibi. Ben pusete takılan müzikli dönence bulmuştum. İnanılmaz güzel bir şeydi ve çok hoşuna gidiyordu. Ayrıca Brightstarts marka dişlikleri, çıngırakları çok sevdi. ( Gerçi bende çok sevmiştim) Bir de Blossom Farm marka sıkınca ses çıkaran oyuncağını da çok seviyordu. Birde her yere taşıdığımız kuzusu vardı. Zaten 0-3 ay arası pekte bir oyuncak seçeneği yok. Zamanı geldiğinde kesinlikle oyuncaklar alınmalı.






Emzik

Bu emzikleri (Gumdrop) gördüğümde aşık olmuştum. Gerekli olmadığı sürece kullanmayı düşünmüyordum ama gerekli olduğu için ( neden gerekli olduğunu başka bir yazımda bahsedeceğim) kullanmaya başladık. İlk almadı emziği. Atıyordu ağzından. Boğuluyormuş gibi yapıyordu. Kusacak gibi oluyordu. Sonra dedim bu böyle olmayacak. Tommee Tippee emziklerini sipariş ettim. Onu da almadı. Ne idüğü belirsiz emzikleri vermek istemiyordum. O zamanlar emzirdiğim içinde beni bıraktıracak bir emzik olsunda istemedim. Tekrar denedim ve uğraşlarım sonuç verdi. Gumdrop emziğini şu an çok seviyor ve vazgeçilmezlerimizden. Bebeklerin ilk 3 ay emme refleksi çok kuvvetli olduğundan, sürekli emmek isteyecektir. Bu refleks sonucu eğer sizi emerse fazladan yemek yiyeceği için çocukta bir çok problem oluşabilir. Tabi karnını doyurmak yerine emziği ağzına tıkmakta iyi bir şey değil. O yüzden çok dikkatli bir şekilde emzik kullanmak, hem bebek hemde anne için çok iyi bir şey. Ben bu durumdan çok çekmiş biri olarak (Günde 18-19 saat emziriyordum!) emzik edinmenizi tavsiye ederim.



Why Cry Mini - Baby Cry Analyzer

Daha önceden bu ürün hakkında yazı yazmıştım ve ürünü kullandıktan sonra değerlendirecektim. İşte cevabım: Kesinlikle muhteşem bir ürün! İlk doğduğu günden beri kullandık ve abartmıyorum ne dediyse doğru çıktı. Alet bir kere bile yanılmadı. Zaman içerisinde siz bebeğinizin dilinden anlamaya, hareketlerini algılamaya başlıyorsunuz zaten ama ne yalan söyleyeyim bazen çözemediğim durumlar oluyor. O anlar geldiğinde ise açıyorum aleti ve kafa karışıklığı anında yok oluyor! Tek olumsuz yönü analiz yaparken biraz bekliyorsunuz.




Buzuki Orhan - Kolik

Malum bizim kız kolik. Başlarda daha yoğun sesler( Yağmur sesi, saç kurutma makinası gibi)  hoşuna giderken büyüdükçe ilk yağmura dayanamaz oldu. Biz  ise kurutma makinasından yeteri kadar radyasyon aldığımızı düşünerek arayış içerisine girdik. Youtube'dan ne kadar kolik bebek için yapılan ses, muzik vs varsa hepsini denedik tek tek. Buzuki Orhan'ın Kolik cdsi de vardı ama gürültülü sesleri sevdiği dönemler bu cd pek işe yaramadı. Yağmur favorisiydi. Yağmurdan hoşlanmamaya başladığında ise tekrar bu albumu denemeye karar verdim. Sonuç muhteşem! Şu an sadece bu albümü dinliyoruz hatta yedi numaralı parça eşliğinde (sürekli dönüyor müzik) uyuyoruz. Teşekkürler Buzuki Orhan. İyi bir iş çıkarmışsın...




Pişik Kremi

Bella B'nin setini aldığımda setin içinde gelen pişik kreminden memnun kalacağımı düşünmüştüm ama öyle olmadı. Krem bir iki hafta içerisinde ( belki daha kısa) bitti. Kıvamı akışkan olduğundan az bir şey sıkacakken birden içinden boşalıyor ve eliniz üstünüz krem oluyor. Bittiği zaman iyisi olsun güzeli olsun diye bakındık ve Babe'ninkini aldık. Baştan baya pahalı iki güne kalmaz biter diye düşündük ama inanılmaz bir şekilde hala bitmedi. Üç aydır kullanıyorum ve tüpün içi baya dolu. Az bir miktarla bütün popoyu hatta bacak kenarlarını bile kremleyebiliyorsunuz. Bir numaralı bezi sıkmaya başladığında, kızımın altını alacağım zaman bacağının kenarında su toplanmış olduğunu fark ettim. Kremi sürdüm ve ikinci bez değişiminde inanamadım. Gitmişti! Ambalajı da pek sevimli olan bu ürünü kesinlikle tavsiye ediyorum. Favorim.




Emzirme Yastığı

Emzirdiğim dönemde iki büklüm olmaktan ve belim, sırtım, boynum ağrıdığından bu yastıklardan alayım, ilerde de bebeğim destekli içine oturur dedim.  İlk güzel gibi geldi ama daha sonra pek işlevsel olmadığını fark ettim. Zaten onu belime koymak bir dertti devamlı. Gece emzirme esnasında ise o uyku haliyle ve kızımın ağlamasının arasında yastığı alayım, koyayım sonra çocuğu alayım diyemiyorsunuz. Ayrıca 45 derece açı sağlayamıyorsunuz bebeğe, dümdüz yattığından yine alttan elinizle yükseltmeye çalışıyorunuz baş kısmını. Daha çok ağır değilken yastık aşağı kaymadığında yemeklerimi onu emzirirken yiyebilmek güzeldi çünkü iki elimde boştaydı fakat bu durum çok kısa sürdü. Diğer yandan içine yatar bir pozisyonda bebeği koymak isterseniz de, bebeğinizin beli ve başı boşlukta kalıyor. O yüzden hep bir şeylerle (battaniye-yastık) destek verdim. Belki daha ileride tam oturabildiğinde kullanır (gerek olur mu ki) onu bilemem ama şu an benim için işlevsiz durumda. Benim işime yaramadı.




Emzirme Önlüğü

Bu önlüğü kızımın ağlama krizleri esnasında 'emzirmek istermisin al benim önlüğümü kullan' diyen bir kadının yanıma sokulmasıyla tanıdım. (kadına aşık oldum resmen. İyiliği bununla kalmadı bir de su getirdi bana. Ülkede bencil insanların arasından böyle bir insanla -aslında normal olması gereken- karşılaşmak çok sevindirici)  Kullanırken çok rahat olduğumu ve istediğim anda istediğim yerde emzirebilmenin keyfini yaşarken, hemen bir tane alacağım dedim ve aldım da. Emzirdiğim dönem boyunca yanımdan hiç eksik etmediğim, sadece dışarıda değil misafirler geldiği zamanda ev içinde de kullandım. Böylece o uzun emzirme seanslarımda tek başıma odada tıkılmak yerine sosyalleşerek geçirdim. Tavsiye ederim kesinlikle alın.




CD Çalar

Daha hamileyken tutturmuştum bunlardan bir tane alacağım diye. Amacım hastaneye götürmek ve sancılarım esnasında hazırladığımız cdleri dinlemek, sonrasında da kızımızın odasına koyup yine onun için hazırladığımız cdleri ona dinletmekti. Hastaneye götürmek nasip olmadı ama Belinda için sürekli kullandığımız bir ürün olarak vazgeçilmezlerim arasına girdi. Malum bilgisayarmış, telefonmuş, ipadmiş yanına koymak iyi bir şey değil. Koyuyoruz bir cd kızımız rahat, biz rahat uyuyoruz öyle. Geceleri sancıları için uyandığında ise, açıyoruz Buzuki Orhan'ın 'Kolik' cdsini rahatlıyor ve ardından da uyuyor tekrar tabi bizde. Bu tarz şeylere önem verenlere tavsiye ederim. Gerçekten işe yarıyor. Ayrıca pratikte...




Sırt Çantası

Elinizde bir bebek var ise sırt çantaları inanılmaz pratik ve kullanışlı oluyor. Benim bir tane vardı sırt çantam ve onu kullanmayı düşünüyordum yalnız kullanmaya başladıktan sonra tek gözlü oluşu ve boyut olarak yetmeyişinden çanta aramaya koyuldum. Dükkan dükkan gezerken bu çantayı gördüm. Çantanın bir çok gözü vardı ve iç kısmı baya büyüktü. Alternatiflerimin arasından bu çantayı almayı seçtim ve şu an inanılmaz memnunum. Büyük gözüne kıyafetlerini, biberonlarını, oyuncaklarını, fotoğraf makinamı  ve termosu koyuyorum. Ara büyük gözüne ise bezlerini, ıslak mendilini ve alt açarken üzerine yatıracağım penye bezi koyuyorum. Küçük ön gözüne hemen ulaşabileceğim şeyleri, mesela kusarsa diye bulundurduğum minik bezleri, mendilleri, mama önlüğünü ve emziklerini, en ön büyük gözüne ise kendi kişisel eşyalarımı koyuyorum. İleride okul çantası olarakta kullanılır diye düşündüğümden, bu tarz çantalar diğer bebek çantalarına göre daha uzun vadede işlevsel oluyor. Oysaki bebek malzemesi koymanız için tasarlanan o çantalar hem çok pahalı, hem de bir süre kullandıktan sonra kenara kaldırmak zorundasınız (sonradan ne için kullanılır ki). Sırt çantaları hem fiyat hemde kullanış açısından favorim. Tavsiye ederim.




Alt Değiştirme Çantası

Yine evlenmeden önce indirimde diye almıştım bu çantayı İkea'dan. Çok güzel bir ürün aslında. Çanta tüm ihtiyaçlarınızı karşılıyor fakat bir şey hariç: Yedek kıyafet koyamıyorsunuz. Ürün güzel dediğim gibi ama bez, ıslak mendil, krem emzik gibi şeyleri koyabiliyorsunuz. Hadi biraz daha sıkıştırıp yedek bir iki kıyafette koydunuz diyelim ama almak istediğiniz tüm gerekli şeyleri içine tıkıştıramadığınızdan mecbur bir çanta daha yanınıza almak zorunda kalıyorsunuz.  Hele bir de biberonla besliyorsanız zaten başka çanta şart. durum böyle olunca bir bu çanta, bir o çanta, bir kendi çantanız (kendi çantalarıma elveda ettim) derken çanta askısı gibi oluyorsunuz. İlk zamanlarda kullandığım ama daha sonra bir köşeye attığım ürünüm oldu. Eğer bu tarz bir çanta almak istiyorsanız siz siz olun içine herşeyi alabileceğinden emin olup öyle alın.



Termos

Başlarda kızımın altını sadece su ve pamukla temizlediğimden termosumun içinde her zaman sıcak suyumu bulunduruyor ve nereye gidersem gideyim yanımda taşıyordum. Şimdilerde ise formül süte geçtiğimizden dolayı yanımda taşıyorum. Dışarı çıkarken hazırladığım 4-5 biberonum için bu termosun içindeki su yetiyorda artıyor bile. Suyun ısısını hazırladığım şekilde tuttuğundan ayrıca dışarıda ısıtmak veya soğutmak durumunda da kalmıyorum. İhtiyaç halinde hayat kurtarıcı bu termosları tavsiye ederim.





Önlük

Bebekler öyle ya da böyle kusar. Belinda'nın reflusu olduğundan normalden daha fazla kusuyordu ve önlük bizim hayat kurtarıcımız oldu. Çünkü sadece beslenme sonrasında değil, günün herhangi bir zamanında ve çok fazla kusuyordu. Önlük kullanmasaydık günde kaç kez ütünü değiştiridik bilmem. Ben mothercare'den yeni doğan önlüklerinden almıştım. Yatma zamanları hariç neredeyse günün her anı boynundaydı.








Emzik Kutusu

Emzik kutusu almayı düşünüyorsanız eğer dikkat etmeniz gereken şey boyutu olmalı. İçine iki ya da üç emzik girebilmeli ve steril makinasında steril edilebilmeli.Ben Bebe Confort' un yanda gördüğünüz ürününü aldım, çokta memnunum. İçine iki emzik sığıyor ve fiyatı da uygun. Emzik kullanan annelere tavsiye ederim.





Burun Aspiratörü

Kızımızın burnu ilk haftalarda tıkanıpta nefes alamadığı zaman, hem deniz suyu damlalarını, hemde bu aspiratörü alıp kullanmaya başladık. Daha sonraları da arada bir tıkanan burnunu açmak için sadece aspiratörü kullandığımızda oldu. Evde mutlaka bulundurmanız gereken bir ürün olduğundan hemen bir tane edinin derim. Malum tıkanınca minicik burun deliklerinden neredeyse hiç nefes alamıyorlar ve rahat uyuyamıyor, ağızları açık horlamaya başlıyorlar. Bebekleri rahatlatan bu ürünü kesinlikle tavsiye ederim.  Nefesinizle burnundan sümükleri çektiğinizden kullanımı biraz mide bulandırıcı fakat piyasada türlü türlü çeşidi var. Kesinlikle alın ve bir köşeye koyun.




Banyo Derecesi

'Ben anlamam dirsekten koldan'  ya da 'ideali kaç dereceydi ya' diyorsanız ikisine de çözüm bulan bir ürün var. Nuk'un göstergesinde ideal olan sıcaklık işaretlendiğinden bilmeyen birinin bile 'kaç derece olacaktı ' diye sormalarını da engellemiş oluyorsunuz. Basit, pratik, fiyatı da uygun güzel bir ürün tavsiye ederim.







Küvet

Küvet, seçmesi nedense zor olan bir eşya oldu bizim için. İyi mi kötü mü, rahat mı  değil mi, kafa karıştırıcı bir durum. Ben oraya buraya baktıktan sonra en sonunda İkea küvetine karar verdim. Hem çok büyük olmayışı ( koyacak yerim olmadığından cazip geldi) hem de fiyatı beni cezbetti. Üstelik memnun da kaldım. Alt zemini de kayma önleyici şekilde tasarlanmış. Gerçi ilk aylarda pek işe yarayan bir şey değil. İkea küvetini öneririm.









Banyo Süngeri


Banyo süngeri alırken olabildiğince doğal olmasını istedim. Green Ship marka deniz süngerini aldım. Çok memnun kaldım ve kesinlikle tavsiye ederim.










Maşrapa

Bu (markasını bilmiyorum) maşrapayı alırken öndeki lastik kısmı bebeğinizin alnına dayayıp kullandığınızda, yüzüne su gelmemesini sağladığı için almıştım. Aslında çok başarılı değil ama diğer maşrapalara göre daha iyi. Bebeğinizin yüzüne su gelmiyor fakat su yanlardan akıp gidiyor ve saçları çokta iyi durulanmıyor. Suyun akışı saçları bir iki su dökmede tamamen durulasa muhteşem bir ürün olacaktı benim için.









Ateş Ölçer


İlk bana kullanmak nasip oldu. Doğumdan kısa bir süre sonra ateşlendiğimden o süre içerisinde elimizden hiç düşmeyen bu ürününün, hastanede ölçülenle hemen hemen benzer sonuç vermesinden dolayı bir anlamda ürünü test etmiş olduk. Weewell ateş ölçer aynı zamanda oda sıcaklığını da ölçtüğünden bu derece (ürünün ucunu nereye koysanız ölçüyor)  bizim odayı da ölçelim çocuk için iyi mi, yıkanacak odanın sıcaklığına bakalım, sence şu an burası kaç derece hadi tahmin edelim bakalım kim bilecek, ailece ateşimizi ölçelim bakalım kaç çıkacak, aaa kızımla ateşimiz aynı ne güzel! gibi  ilk zamanlar eşimle elimizde oyuncak olan bu aleti kesinlikle tavsiye ediyorum.




Emzirme - Dinlenme Sandalyesi


Daha en başından dikmiştim gözümü bu sandalyelere. Fiyatlarına baktığımda ise çok pahalı bulup dudak bükmüş şekilde kala kaldım. Fakat bir gün tesadüfen bir mağazada sandalyeyi gördüm ve fiyatı da gayet iyiydi.  Paldır küldür aldım tabi gözlerimin içi gülüyor mutluluktan. Bizim kız 15 günlüktü eve döndüğümüzde. O sıra kullanamadım. Sonrasında kullandığımda gündüzleri idealdi orada emzirmek ama gece emzirmeleri için çok zordu koltuğa kadar gitmek. Bizim kız büyüyüp serpildikçe de koltuğun içinde emzirmek zor geldi ikimize de. Sıkışıp kaldık. Kafası yada ayakları koltuk kenarlarına denk geliyor, sürekli olarak kenarlardaki kumaşları başı ayağı acımasın diye düzeltmek zorunda kalıyordum. Sonraları ise emzirmediğimden koltuk emzirme koltuğu sıfatından tamamen çıktı. Şu da bir gerçek ki dinlenmek için muhteşem bir koltuk. Uzat ayaklarını, yasla sırtını, sallan da sallan. Şimdilerde en çok minik kuşumuz gece sancı çektiğinde gazı çıksın diye kucağıma alıp dik tutup bu koltuğa oturuyorum. Sallanıp duruyoruz orada ve rahatlayıp uykuya geçiyoruz. Tavsiyeye gelince... Mutlaka alınmalı? Olmazsa olmazlardan değil tabi. Kişinin kendi tercihine göre alınabilir.



Bakım Seti

Mothercare'de gördüğüm bu bakım setine hayran kalmıştım. Gelip gidip bakıyor, indirime girse de alsam diye bekliyordum. Herşeye indirim geldi de bir bu ürüne gelmedi niyeyse. Neyse aldım bende. Çantalı olması filan herşey güzel de içinden neyi kullandın diye sorarsanız bir burun aspiratörünü (diğeri alınınca bunun pabucu dama atıldı) iki tırnak makası. Tırnak makası gerçekten iyi ve Belinda'nın tırnaklarını ilk haftalardan beri kestiğimizden bir sorun yaşamadık. Tavsiye edermiyim, etmem. Bir tane tırnak makası alın yeter. Taraklar bile çok gereksiz. Hiç kullanılmıyor.



Saç Kurutma Makinası

İşte bu olmazsa olmazlardan. Eğer küçük bir tane saç kurutma makinanız yok ise hemen alın bir tane. Bizim için sadece banyo sonrası kurutmak için değil, aynı zamanda kriz anlarında da kullandığımız bir ürün oldu. Küçük bir tane olmalı dememin sebebi yanınızda taşıyabilmek için. Eğer bulabilyorsanız pille çalışanından alabilirsiniz. Tüm evlerde bulunan bir şey ama bulunmuyorsa eğer kesinlikle tavsiye ederim.






Ayak Tulumu

Eğer kış bebeğe sahipseniz bu ayak tulumları işinize çok yarayacak. Bizimki gazlı bir bebek olduğundan, olabildiğince gazını arttırmamak adına sıcak tutmaya çalıştım hep. Tchibo'da gördüğüm bu ürünü hiç tereddüt etmeden aldım hemen. Yakın bir zamanda ise kullanmak nasip oldu. İçine gömülüp uyudu minik kuşum. Uzun bir süre kullanabiliyor. Ayrıca alt kısmı isteğe göre çıkarılabildiğinden bence mükemmel bir ürün.  Bu tarz bir şey kış bebekleri için kesinlikle gerekli. Battaniyelerle olmuyor çünkü bu iş. O battaniye yere düşüyor, sıkıştırıyorsunuz ama yine oraya buraya sarkıyor. Uyku tulumu gibi olan ayak tulumlarını kesinlikle tevsiye ederim.




Uyku Tulumları

Uyku tulumları kış bebekleri için bence hayat kurtarıcı. İlk zamanlar üzerine örttüğünüz battaniyeyi tutup çekemediğinden yüzünü de örtmemiş oluyor. Fakat sonraları elleri kolları durmadığından kaşla göz arasında bir bakmışşınız ki battaniyeyi çekmiş kafasına, altında debelenip duruyor. Anlayacağınız sakat bir durum. Hal böyle olunca uyku tulumu almaya karar verdim. İlk iki adet şu alttan fermuarlı olanlardan aldım. Başlarda memnundum ama sonraları kullanım zorluğu çektim. Bebek içinde sıcacık olduğundan, içinden çıkarmak istediğinizde 'acaba çıkarsam mı , çıkarmasam mı' diye ikilem yaşıyorsunuz. Çıkarmazsanız da bütün gün tulumun içinde (bacakları ve ayakları tulumun içinde) kalıyor. Bende Mothercare'den ayaklı tulumlardan aldım. Kalın yorgan gibi olan bu tulumlar inanılmaz güzel. Üstünü ayrıca örtmek zorunda da kalmıyorum. Tulumuyla yatıyor, tulumuyla güne devam ediyor. Diğer tulumların içinde sıcakladığı kadar da sıcaklamıyor çocuk. Alt değitirme zamanı geldiğinde de rahat. Sadece bir tane zorlugu var o da sağ ayağı içine sokmak. Kalın olduğundan iç kısmı katlanıyor. Fakat daha sonra onunda çözümünü bulunca bu ürün vazgeçilmezim oldu. Elimde iki tane var ve kış devam ettiğinden ve havalar daha da soğuyacağından bir kaç tane daha almaya gitmem gerekicek.


                                     
Kıyafetler

Bebeğin sağlık durumu ve mevsim,  kıyafet konusunda farklılıklar gösterecektir eminim.  Bu yüzden ben kendi durumumuzu baz alarak (reflu-kolik-gaz-alerji ne ararsanız vardı) ilk üç ay için kıyafet önerim, sadece ve sadece tulumlardan ibaret olacaktır. Biliyorum bebek kıyafetleri çok şirin hatta 0-3 ay olanları daha bir şirin ama Belinda tulumdan başka hiç bir şey giymedi. Genelde 0-3 ay arası kıyafetler tulumlardan ibaret oluyor zaten. Bebeğiniz mevsim göz önünde bulundurarak kalın, ince, kısa veya uzun kollu, şortlu modellerle rahat edecektir. Kesinlikle %100 pamuklu olmalı. Şuna da dikkat etmenizi öneririm. Kıyafetler ( bu tüm aylarda geçerli bence ) esnek ve yumuşak olmalı. Esnek olmayan ve sert kumaşlardan yapılmış her şey bebeğinizi rahatsız edecek ayrıca giydirmeniz de inanılmaz zor olacaktır. Yünlü bir şey almadan önce bebeğinizin hassas cildini, alerjisi olup olmadığını göz önünde bulundurarak alın.



Ayakkabı

O miniminicik sevimli şeyler gel beni al diyorsada sakın aldanıpta almayın. Hele bir de kış bebeğiyse daha da bir manasız oluyor. Tulum ve astronot montların içinde ömür geçiren bebeğinizin bu sevimli şeyleri giymesine imkan yok. Bahar  ve yaz bebeklerine bir şekilde dışarı çıkarken giydirirlir belki ama inanın ne olduğunu anlayamadan elinizde kalıyor. Ben hiç ayakkabı almadım ama bir sürü ayakkabı hediye olarak geldi. Hiç birini giyemedi. O kadar güzel ayakkabılardı ki yazık oldu.






Eldiven

Her ne kadar eldivenler tulum takımlarıyla birlikte gelsede hiç mi hiç kullanmadım. Eldivenlerin tırnakları yüzünü kesmesin diye kullanılıyor fakat elleriyle dokunması, ya da ağzına götürerek kendini sakinleştirmesi adına kullanılmaması daha iyi. Hem doktorların hem de bebek bakımı konusunda deneyimli kişiler eldivene karşı ve bu konuda okuduklarım  bana mantıklı geldi.  Belinda'nın tırnaklarını ilk günden itibaren kestik ve ellerini hep açıkta bıraktık. Uyku öncesi kundak yaptığımız zamanlar dışında elleri hep açıktaydı. Hatta 2. ayından itibaren ona çeşitli kumaşlar verip dokunmasını sağlıyordum. Bence eldivenler gereksiz. Kullanmanız çok mu kötü bir şey, sanmıyorum.





Gögüs Pompası

Kesinlikle olmazsa olmazlardan. Emzirmek isteyen, bir süre sonra iş hayatına dönsün ya da dönmesin her annenin elinin altında olması gereken bir şey. Sebebleri ise; eğer bebeğinizin emmesi düzgün değilse ya da ilk zamanlar beceremediği durumlarda sütün göğüste birikmesine sebeb olur ve süt kanallarınızı tıkayarak enfeksiyon riskine zemin hazırlanmış olur. Durum ilerlerse eğer kanalları açmak için bisturi yardımıyla mudahaleye gerek duyulabilir. Tabi bu durum başka sebebler sonucunda da olabilir. Mastit diye araştırısanız bir çok kaynaktan bilgi edinebilirsiniz. Diğer bir sebebi ise, bazen o kadar çok yorgun oluyorsunuz ki. Bu işi sizin yerinize başkasının yapmasını diliyorsunuz. Öyle anlarda da işinize çok yarıyor. Ben bir kaç gün yetecek kadar stoklamıştım hep. Çünkü biliyordum ki büyüyen bebekle birlikte anne sütünün içeriği de değişiyor. Yani bir kaç aylık stok yaparsanız, ilerleyen zamanlarda o sütün içeriği, büyümüş olan bebeğinize yeterli olmuyor. Şu formül sütler, devam sütleri mantığını düşünün. Hastalık durumlarında da çok işe yarıyor. Ben ateşlenipte hastaneye kaldırıldığım zamanlarda annem Belinda'yı sağdığım sütlerle beslemişti. Eğer sağmamış olsaydım nasıl doyuracaktık karnını bilmiyorum. Pek çok model ve marka var. Ev tipi, hastane tipi olmak üzere iki tür mevcut. İster satın alırsınız, ister kiralarsınız. Ben Philips Avent'in hem manuel hemde elektrikle kullanılan modelini kullandım. Ne acıttı, ne de başka bir sorun yaşadım. Göğüs pompasını kesinlikle tavsiye ederim. 



 Göğüs Pedleri

Şu bir gerçektir ki gögüs pedleri olmazsa olmazlardan. Doğuma gideceğiniz gün hastane çantanıza bir kaç tane atın hatta. Kullanmazsanız ve sütünüz akarsa  göğüs bölgenizde beliren iki yuvarlak ıslaklıkla gezinmek zorunda kalırsınız. Ben Lansinoh marka kullandım. Tartışmasız alınmalı.









Göğüs Ucu Kremi

Kesinlikle alırken dikkat etmeniz gereken şey temizleme gerektirmeyeni olmalı. Şu bir gerçek ki her emzirmede temizlemeniz mümkün olmuyor. Temizlemezsenizde bebeğiniz o kimyasalları yutuyor. Bana hastanede tavsiye edilen kremi almıştım fakat daha sonra fark ettim ki temizlemem gerekiyormuş. Eczaneden Mustela markasının kremini aldım sonra. İlk zamanlar o alışma evresinde ister istemez yaralar oluşuyor. Krem anında işe yaradı ve bu şekilde diğer kremin hiç bir işe yaramadığını da anlamış oldum. Her ihtimali göz önünde bulundurmak gerekirse bir tane göğüs ucu kremi almak ve kremi hastane çantanıza atmanızda fayda var. Kesinlikle tavsiye ederim.





Tracy Ablam!

Evet. O benim Tracy ablam! Belinda 2 aylıkken internette bebek bakımı ve sağlığı ile ilgili kitap araştırıyordum. 'Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler' başlığı beni yanıltmış, aldığım ve içeriğine baktığım anda 'Aradığım bu değil' dedim ve bir kenara kaldırdım. Fakat aldıktan bir kaç hafta sonra kitabı okumaya başladım ve  bu kitap benim baş ucu kitabım, Tracy Hogg ise benim Tracy ablam oldu. Kitap, bebeğiniz iki yaşına gelene dek tekrar tekrar okuyacağınız bakım, beslenme, uyku, tuvalet gibi temel şeyler konusunda sizi bilgilendiriyor. Kitabı okumamla bütün karşılaştığım o hemşilerin, ebelerin, doktorların, büyüklerin aslında ne kadar çok yanlış bildiklerini ve ne kadar çok beni yanlış bilgilendirdiklerini ve kızıma onların yüzünden daha fazla acı çektirdiğimi öğrendim. Örnek vermek gerekirsek bana ağladığında, elini ağzına götürdüğünde, sakinleştirmek adına, uyuması adına aslında aklınıza gelebilecek her durumda emzirmem gerektiğini söylediler durdular. Kan aldırdığımızda bile ağladığı anda emzir annesi sakinleşsin dediler, kriz geçirircesine ağladığında sütün yetmiyor belli ağlıyor çocuk aç dediler, emzir dediler. Tracy ablam bu konuda ne diyor? Tamamen yanlış. Kızımın gaz ve reflusunu daha çok körükleyerek onun acı çekmesine emzirerek arttırdım. Keşke bu kitabı hamileyken okusaymışım. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Hemde şiddetle. Hatta doktor ve diğer bebeklerle ilgilenen tüm personele dağıtmak lazım. Kızım Tracy ablasının sayesinde 3. ayından beri kendi kendine uyuyor. Teşekkürler Tracy abla! Seni seviyorum...


Ayrıca doktorunuza danışarak evinize her hangi bir durum olduğunda lazım olabilecek ilaçları edinip bebeğinize bir ecza kutusu yapmanızı tavsiye ederim. Her ihtimale karşı ateş düşürücü - ağrı kesici -burun aspiratörü - damla tarzı şeyleri bulundurmak, fellik fellik gecenin bir yarısı nöbetçi eczane aramaktan iyidir.

Önerilerim işinize yarayacaksa ne mutlu bana!

kesinlikle
ke
Eklemek istediğiniz şeyler varsa lütfen yazın. İnanın ilk kez anne olacaklar için bu tarz bilgiler çok önemli oluyor. Aklıma gelenleri yazdım ama unuttuğum bir şeyler varmış gibi geliyor nedense...



Günlük

Yeni Yıl 2014!

Cumartesi, Ocak 04, 2014


Yeni yıla bir başka girdik bu yıl. 2013 yılı bize minik Belinda'mızı getirdiğinden, evde çekirdek aile kıvamında geçirdik. Her yıl belirli bir ritüelim vardı kendimce yaptığım. İllaki yeni bir kıyafetim olmalı. Evde biraz yiyip içip alkol depomu da aldım mı, genellikle akşam 9 10'dan sonra bir yerlere gidilir (Taksim hariç) arkadaşlarla delicesine eğlenilir, dans edilirdi. Bütün bunları minik kuşumla yapamayacağımız için evde geçirecektik.

Belinda'ya ilk hediye babaneden geldi. Şirin mi şirin, tatlı mı tatlı hediye paketinin içinden neler çıkmadı ki. 'My first Christmas' yazılı tulum takımı ile Baby's 1st Christmas yazılı yılbaşı ağacı süsü, Fisher price'ın 'Baby's 1st Doll' u...Hepsine bayıldım. Zaten tüm hazırlıklar bu hediyelerin, beni yenı yıl coşkusuna hızlı bir şekilde getirmesiyle başladı.

Her ne kadar yorgun bitkin ( kolik bebek malum nefes aldırmıyor) olsamda kafama taktım yılbaşı ağacı alıcam ve babanesinden gelen o yılbaşı süsünü takıcağım diye. Ne zamandan beri istediğim bir şeydi ve bahanesi oldu aslında. Kızımın ilk yılbaşısının güzel geçmesini istedim, tabi bizimkinin de.

Paldır küldür hazırlandım zaten. Bir çok yere baktım ağaçlar bitmiş. Olan ağaçlar da ya kötü ya da çok pahalı. Koçtaş'takiler iyi göründüğünden Cevahir'e ışık hızında gittik ( yok öyle bir şey) Yeni yıla bir kaç gün kaldığından ağaçlar baya bir indirime girmiş, ayrıca fiyatlarına göre de güzeller. Kaptık hemen bir tane. Ordan burdan da iki süs bir ışık alınca, ağacımız çok güzel oldu. Bizim kızı yatırdıktan sonra tek başıma sabahın üçüne kadar ağacı kurdum zaten. İnanılmaz yoruldum ama değdi. Evin içinde gerçek olmasa da yemyeşil bir ağacın olması çok farklı bir his. Açıkçası söküp kaldırasım gelmiyor hiç. Evin havası değişti çünkü.Ağacımızı hallettikten sonra birbirimize ve kızımıza aldığımız hediyeleri altına koyduk. Derken gelen giden hediye getirdiğinden, ağacın altı bir anda dolu verdi.

Geldik yılbaşı sofrasına. Hindi ve diğer malzemeleri aldıktan sonra onu pişirip hazırlaması eşime ait oldu. Böylece masa süslemesi ve çocukla ilgilenme işi bana ait olacaktı.Masamızı o ya da bu şekilde hazırladım. Fena olmadı aslında. yapmak istediğim bir kaç şey eksik kalsa da hiç yoktan iyiydi. Eşim de hindimizi ve yanında yiyeceğimiz patateslerimizi de yaptığında yemeğimiz de hazır oldu. Sofra hazır bizim kız tam takım kıyafetleriyle hazır yemek hazır biz hazırız şarabımızı da açtık oh mis. Bizden mutlusu yok.

Çekirdek aileyle yılbaşı pekte güzel geçti.


Elimdekilerle Yılbaşı Sofrası Hazırlama Çabaları

Hayatta Peçete Katlamak Neymiş Bilmem

Ama Uydururum

Nar Gibi Kızaran Hindimiz

Ne Yaptığımızı Anlamaya Çalışan Kızımız


Pijama Stilinden Kurtulan Anne
Kuşumuz Hazırlanıp Yenilmek Suretiyle Masamıza Kondu Bile
Hindimiz Geldi
Patateslerde Tamam
Yatacak Olan Kızımızın Üstü Değişti Anne Ve Babayla Pozlar Verdi (Ne Hale Getirmişiz Çocuğu)
Hediye Gelen Noel Anne Kıyafetiyle Belinda










Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts