Günlük

Yorgunluktan Ölüyoruz!

Pazartesi, Mayıs 26, 2014


Ne gün geçirmişiz ki, dün hiç uyumayan Belinda bugün toplam gündüz uykusu tam 4.5 saat sürdü!


Ne yazık ki ben kızım dışarıda hiç uyuyan bir bebek değil. Oysaki ne çok özeniyorum! Sırf bu yüzden, onun uyku saatlerinde dışarıda olamıyorum. İki uyku arasında, maksimum 2 saat uyanık kalabilen Belinda, o iki saat içerisinde iki kez beslendiği için, hazırlanmak dışarı çıkıp, dışarıda iki kez beslenip sonra tekrar eve koştur koştur dönmek manasız. O yüzden genellikle yakın civarlara, ilk yemeğinden sonra onu hava aldırmak için dışarı çıkıyorum ama bazı zamanlar istisnalar olabiliyor. Tıpkı dün gibi!

Annem ve babam hala Belinda'nın dışarıda bir şekilde uyuyabileceğini düşünüyor fakat kulakları keskin ve uykusu da çok hafif olduğundan uyumuyor. Merakıda ayrı tabi. Ona bakıcam buna bakıcam diye uykusu gelse bile kaçırıyor, uyuyamıyor. İster arabada, ister kucakta olsun hiç fark etmiyor. Uyusa bile tam 32. dakika sonra uyanıyor (bu rakam niyeyse hiç şaşmıyor!). Tabi biz sıkılmışız artık, hava ısınmış. Gezelim, şöyle İstanbul dışına çıkalım istiyoruz. Hani belki uyur, temiz hava alacak ya!





















Gezdik, dolandık. Şile, Polenezköy yapıp, neredeyse tüm gün dışarıda durup eve döndük. Eve döndüğümüzde saat 8'di ve Belinda'nın uyku saatini çoktan geçmiştik. Son dakikada eve dönüş yolunda uyuyakalan Belinda'yı yıkamadan, altını alıp, pijamalarını giydirip yatağa hızlı hızlı postalayalım dedik ama indiğimiz anda uykusu tamamen açılan Belinda, 10'da anca uykuya dalabildi. Normalde sabahın köründe uyanan Belinda o gün 07:30'da uyandı. Gündüz 4.5 saat uyuyarak tarihi rekor kıran Belinda, sabahta geç kalkarak ikinci rekorunuda kırmış oldu! Temiz hava gerçekten çarpmış çocuğu ahhaha. Uyanmak istediği halde kafasını kaldıramıyordu. Uyanır uyanmaz hiç uyumamış gibi yatakta doğrulan bir bebeğiniz var ise ve hep uyuması için hayaller kurmuş bir anne iseniz, bu durum inanılmaz hoşunuza gidiyor inanın! Yüzde şebek bir gülümseme ve aynı zamanda tuhaf bir şaşkınlık!

Ah Belinda! Tatlı, bıcırık seni...


Herkese iyi geceler!











Fotograf Çekimi

Belinda'nın 8. Ay Fotoğraf Çekimi!

Perşembe, Mayıs 22, 2014



Belinda bugün tam 8 aylık oldu ve ben 8 aylık olduğuna hala inanamıyorum! O kadar çabuk geçti ki zaman şurada 1 yaşına tam 4 ay kaldı! Bu zamana kadar hep bir zorluk içerisindeydi. İlk 4 ay zaten kabus bunu biliyorsunuz. 6. ayına kadar ise yine zor zamanlar geçirdik fakat ilk 4 aya göre daha iyiydi. 6. aydan sonra ilaçlarımızın kesilmesi ve ek gıdaya başlamamızla birlikte yine zor günler yaşadık. 8. ayına girdik hala sorunlarımız azalarak devam etsede bitmiş değil. Bunca geçen zamana baktığımda her ay çekmek istediğim fotoğraflarını çekemesemde, son zamanlarda hızlı hızlı çektiğim fotoğraflarına (hep ağladı, hep huzursuzdu) bakıyorum ve 10 dakikayı geçmeyen çekimlerimizi iyikide yapıyoruz diyorum.



Belinda geçtiğimiz aydan bu yana inanılmaz değişimler gösterdi. Hala emeklemiyor fakat dizlerinin üzerinde durmaya çalışıyor. Reflusu yüzünden hep karın üstü durmaktan nefret etmiştir. Tamamen ayakta durabiliyor, tabi bize tutunarak. Konuşmaya daha minicikken meraklı olan Belinda, şu an anne, baba, mama, ada, dede, dada, bebek ve anneanne diyebiliyor. Bebek ve anneanneyi birer kez duyduk. Bu bizi şaşırtsada ve bilinçli bir şekilde söylemese bile (belki bilinçli bilmiyorum) o kelimeleri telafuz ettiğini biliyorum. Ona ninni mırıldandığımda, ya da oyuncaklarının seslerini ya da değişik gelen herhangi bir sesi tekrar edebiliyor. Kitapları çok seviyor. Sayfalarını çevirerek resimleri dikkatli bir şekilde inceleyip, dokunuyor. Bu yüzden fırsat buldukça ona kitap alıyorum. Sesli kitap, banyo kitabı, dokun hisset kitabı, hikaye kitabı ve kumaş kitabı gibi. Belinda kendi kendine uyuyabiliyor. Gerçi bunu 3 aylıktan beri yapabiliyor. Uykuya dalmak için emzik kullanıyor ve sakinleşmesi gereken bir durum olmadıkça emziği yatağından dışarı çıkmıyor. Sesi inanılmaz gür. Doğduğu günden beri herkesin dediği bir şey aslında. Kulağınızı tırmalayack cinsten. Bağırdığında ya da ağladığında eliniz ayağınıza dolaşıyor resmen. Fotoğraf makinalarına inanılmaz ilgisi var ve seviyor. Gördüğü anda kocaman bir gülücük atıyor ve sonrasında onu tutamıyorum. Elimden almak için atlayıp duruyor. Belinda inanılmaz hareketli bir çocuk. Bir saniye yerinde durmuyor. Açıkcası yürümeye başladığında ne yapıcağım bilmiyorum. Şimdiden kara kara düşünür oldum. Kolları ayakları sürekli hareket halinde ve bu çok uzun zamandır böyle. Ayakları hele hiç durmuyor, bir saniye bile! Belinda elle yenilebilecek yemekleri (finger food) yiyebiliyor. Bende bazı meyve ve sebzeleri kesip eline veriyorum 7. ayının ortalarından beri. Boğazına takılır mı diye sürekli takipteyim fakat damağıyla ezdiğini ve fazla olanı geri çıkardığını farkettiğimde çok şaşırdım. Bu yüzden 9. ayda tavsiye edilen şeyi biz biraz erken başlamış olduk. Belinda diş çıkarma sürecinden beri kucak hastası oldu. Hep kucak istiyor ya da hep dibinde oturmamızı istiyor. Önceden kendi kendine daha fazla vakit geçirirken bu şimdilerde daha kısaldı. Sanırım ayrılık kaygısı ve mesafe algısının başlamasıyla alakalı. Geçecek diye umut ediiyorum. Biberonunu ya da kaşığıı kendi kullanmak istiyor. Eğer izin vermezsek protesto ediyor ve yemeğini yemiyor. İzin veriyorum elbet hatta ben ondan daha istekliyim kendi kendine bir şeyleri becerebilmesi açısından. Kaşığını ya da biberonundan kendş yemek yediğinde ise gözlerindeki parlamaya hastayım resmen! Hala deliksiz uyumuyor. Sürekli huzursuz, sürekli kıpır kıpır. Dışarıda ise 30dk dan fazla asla ve asla uyumuyor! Bu yüzden onun uyku saatlerinde evde kalmayı tercih ediyorum. 
Ağlamadan önce söylenmeye başlıyor ve o an anlıyorum ki biraz sonra ağlamaya başlayacak ki hep böyle oluyor. Belinda yaklaşık iki aydır bizi öpüyor. İlk başta acaba dediğim şeyin gerçekten de bir öpücük olduğunu kesinleştirdik. İlk beni öpüyordu. Özellikle sabah ilk karşılaşmamızda  bana kocaman bir sarılma ve kocaman bir öpücük veriyor, yanağımda bir ıslaklık bırakıyordu. Gerçi bu hala böyle! Sonra babasına, babama ve anneme öpücük kondurdu. Televizyon manyağı! Daha 1.5 aylık bile değildi televizyon seyrettiğinde. O zamanlar tam olarak ne görüyordu bilmiyorum ama önüne biri geçtiğinde hemen kafasını eğip televizyonu kenarlardan görmeye çalışıyordu. Göz doktoru gülüp olmaz öyle bir şey dediyse de , evet oluyordu hatta şu an aynı şekilde, hiç değişmedi! Duck Tv'deki Build Landscape'teki bebeğe bayılıyor. Onu her gördüğünde gülüp, utanıp, sevinç içerisinde ayaklarını sallıyor. Kafasını sağa sola sallamaya başladı. Genellikle bunu çok mutlu oladuğu zaman yapıyor. Örümceğinde dönüp dönüp duruyor. Belki örümcekte nasıl döndüğünü anlayamamış olabilirsiniz o yüzden hemen söyleyeyim bizdeki Bright Starts'ın around we go örümceği var.  Koşuyor, koşuyor, dönüyor, dönüyor ve inanılmaz mutlu oluyor. Arada bir durup pianosuyla oynayıp hatta bir müzik açıp yeniden dönüyor. Duştan çok korkuyor. Gerçi 4 ya da 5 aylıktı ki sağ olsun babası duşu sonuna kadar açıp altına sokunca Belinda'yı inanılmaz korkmuştu. Geçenlerde kovayı doldurcam diye yanında yine açmış ve onu zor sakinleştirdim. My first app'ın First Sounds uygulamasındaki hayvanların sesinden çok korkuyor. Niye bilmiyorum ama baya korkup ağladı ama Fisher Price'ın tüm uygulamalarına bayılıyor. Özellikle maymuna çok güldü bugün. İstemediği bir şeyi ona yaptırmak hep imkansızdı artık daha da imkansızlaştı. Yemek, uyku gibi temel ihtiyaçlarına da zaman ve miktar olarak kendi karar veriyor. Ben de onun değişen isteklerine uygun yeni bir rutin hazırlıyorum. Mesela son bir haftadır uyku saatleri bir saat ileri kaydı ama ne yazık ki aynı şeyi yemek saatleri için yapamadı. Uykusundan yemek saati için kalkmaya başladı ve ben bu sıralar bunun üzerinde uğraşıyorum. Kızım saat gibi olmuş. Belinda inanılmaz sinirli bir kız. İleride değişir mi bilmem ama siniri tuttu mu of. Kendini parçalıyor. Bas bas bağırıyor. Saniyesi saniyesine uymuyor. Ağlarken gülüyor, gülerken ağlıyor aslında her ikisini aynı anda yapıyor. O yüzden bazen ağlıyor mu gülüyor mu anlamıyorum. Belinda inanılmaz gdıklanıyor hatta sırtından da! Ayaklarından başlayarak geliyor geliyor diyerek oyuncağını yukarı doğru ilerlettiğimde gülmekten deliriyor. Banyo yapmak hala en sevdiği şeylerden. Artık bir sürü banyo oyuncağı da var. Sıkıldığında herşeyde yaptığı gibi hemen bize dönüp kucak istiyor. Elini ağzını çeşmede yıkamaya başladım çünkü ıslak medillerle halledilecek gibi değildi. Ne zaman çeşmede onu temizlesem gülüyor ve çok hoşlanıyor. Havlusuyla ellerini ve ağzını kuruluyoruz ona da gülüyor. Belinda daha mini minnacıkken bile hapşırdığında hep gülüyordu ve hala her hapşırdığında gülüyor. En başından beri o ne zaman hapşırsa ben hep güldüm  sanırım o da ondan  gülüyor. 7. ayının başından sonlarına kadar süren bir diş çıkarma süreci oldu. Biz ne zaman gaz, reflu ve kolik üçlümüzden çok çektiğimizi anlatsak, bize hastanedeki hemşireler ve anneler diş asıl diş çok kötü. Of of şöyle oluyor, böyle oluyor dendi. Açıkçası çok endişelenmiştik ta o zamanlar. Bizim felaket günlerimizden daha kötü diş çıkarma süreci olursa ne yapacağız diye. Şunu söyleyebilirim ki diş çıkarma sürecimiz o felaket günlerimizin yanından bile geçemedi. Sanırım Belinda acıya dayanıklı bir çocuk oldu. Mızmızlandı, hep kucağımızda durmak istedi bazı geceler (tam yırtılma anlarında) bir kez uyandı ya uykuya geri döndü ya da besleyince uykuya geri döndü ( sanırım gün içerisinde fazla yemek yemediğinden gece acıkıyordu) Kısacası korkulan olmadı. Dişlerini fırçalamaya başladık ve dişlerinin fırçalanmasından çok hoşlanıyor! Topla oyun oynayabiliyor. Bunu da tesadüfen fark ettim bir gün. Topu bana atıyor ve ben ona topu atıyorum ve bunu sürekli tekrarlıyoruz. Hala az yemek yiyor. İstediği şeye uzanamaz ya da vermezsek ya da elinden düşürüp alamazsa çok fena çığlık atıyor. Burun aspiratörüyle burnunu temizlememizden çok keyif alıyor. Neden bilmiyorum ama Belinda'ya çok komik geliyor, gülüyor. Gözünü temizlememizden ve damla damlatmamızdan hala nefret ediyor. Gülmeleri ve bakışları çok cilveli. Sinirli olsanız bile bakıp size güldüğünde içiniz sıcacık oluyor.  Hala hayır ne demek bilmiyor çünkü ona hiç hayır demedim. Genelde hep izin verdim ya da izin vermediğim bir şeyse onu başka bir şeye yönlendirdim.  
Karakterinin iyice meydana çıktığı bu günlerde karşımda artık bir bebek değil, bir birey görmeye başladım. Gün geçtikçe tatlı, güzel bir kız oluyor ve bende her gün ona daha çok bağlanıyorum. Onsuz bir saat geçirdiğimde bir şeyleri kaçırıyormuşum gibi hissediyorum ve genelde hep bir aradayız zaten. Uyuduğunda bile onu özleyen bir anneyim ve onu çok seviyorum...


Günlük

Belinda'nın Minik Dişleri!

Salı, Mayıs 20, 2014


En çok endişe duyduğumuz şeylerden biriydi diş çıkarma süreci. Belinda'nın diş belirtileri normalde söylenenlerden biraz farklı oldu.

Belinda hiç yanımızdan ayrılmak istemedi. Ateşlenmedi ya da ishal olmadı fakat baş kısmı sıcaktı, ishal yerine de kabız oldu. Gece uykuları gündüz uykularına göre yine iyiydi. Gündüz çok az uyudu ve tüm gün huzursuzdu.  İştah gitti tabi fakat sadece ek gıdalara ilgisizdi. Sütünü gayet güzel içti ( normalde bu durum tam tersi olurdu) Sürekli mız mız ve olmazsa olmazlardan salyalarda artış. Yine şunu söylemeliyim ki korktuğumuz gibi değildi hiç bir şey. Uyusada uyumasada dışarıda geçirdik günümüzün büyük bir bölümünü çünkü evde deliriyordu! 

Diğer dişleri çıkarken nasıl bir süreç geçiririz bilmiyorum ama ilk dişlerimiz başarıyla sonuçlandı. 

Kurtulduk! Darısı bir sonraki dişlerin başına!...



Fotograf Çekimi

Belinda'nın 7. Ay Fotoğraf Çekimi!

Perşembe, Mayıs 15, 2014


Bugün Belinda'nın 7. ay fotoğraf çekimini, nihayet gerçekleştirdim. Nihayet diyorum çünkü Belinda tam 1 hafta sonra 8 aylık olacak. Milyon tane işin arasında, sürekli ertelenerek (gerçi diş süreci en çok ertelenmesine sebepti) bugüne kadar geldik. Apar topar yapılan ve yine huysuz (uykusunu almamıştı) Belinda'ya inat üç beş tane fotoğraf çıkarmayı başardık! İşte Belinda'nın 7. ay (neredeyse 8!) fotoğrafları.



Günlük

Anneler Günü!

Pazar, Mayıs 11, 2014

İnanamıyorum! Bugün ilk anneler günümdü! Garip ama muhteşem bir duygu! Hala inanamıyorum. Sanırım Belinda büyüyüp kocaman bir kız olduğunda da inanamamaya devam edeceğim.

Dolu dolu, muhteşem bir gün geçirdim. Sabah beni çiçeklerle karşılayan Kenan ve Belinda eşliğinde uyandım! Aslında uyanmıştım ama Kenan bana 'yatağa yat uyuyormuş gibi yap biz geliyoruz' deyince bende geri yattım. İnanılmaz tatlı iki kart iliştirilmiş, muhteşem güllerimi aldım. Şaşırdım beklemiyordum. İkinci şaşkınlığım ilk kalktığımdaydı. Son zamanlarda güne Belinda'nın ağlamalarıyla kalkardım. Bugün hiç sesini duymadım. Yataktan aniden fırladım bu çocuk niye ağlamadı diye. Saate baktım saat 11 e geliyor! Odadan çıktığımda Belinda mutlu mesut oyun oynuyor, Kenan da ona yemeğini hazırlıyor. Dedim ne oluyor böyle. Anneler gününe özel Belinda'ya birşeyler mi oldu! Meğersem patlamayan diğer dişi de patlamış, böylece sıkıntı dolu, ağlamaklı, huzursuz günler geride kalmıştı! ( en azından ben öyle umuyorum) Bu habere nasıl mutlu oldum bilemezsiniz.

Belinda'nın durumundan dolayı annemle bir plan yapmayı bir türlü beceremedik. Başlarda geçen seneki anneler gününde, ben Belinda'ya hamileyken gittiğimiz, o muhteşem göl kıyısına gitmek istemiştim. Belinda karnımdayken ve Belinda kucağımdayken iki fotoğaf olsun istedim elimde. Fakat hava şartları ve diş sürecimiz yüzünden vazgeçmiştik. Onu mu yapsak bunu mu yapsak derken, herşeyi oluruna bırakmayı tercih ettik.




Annem ve babam kahvaltı için bize geldiler. Hediyelerimizi birbirimize verip, muhabbet eşliğinde,

güzel bir kahvaltı yaptık.

















Ardından bir çay bahçesinde çay, kahve, muhabbet üçlüsüyle günümüze devam ettik.


















   


Akşam yemeğimiz için bir balık restorantını seçtik. Leziz yemekler eşliğinde günümüze devam ettik. 
























Tüm günün sonunda Belinda'yı tebrik ettim. Güne şüpheli yaklaşıyordum. Belinda huysuzluk yapar mı? Rahat rahat yemeğimizi yer, sohbetimizi eder miyiz? diye...Benim kızım büyümüş ya! Bol bol salyalar akıtmaya, arada bir mız mızlanmaya devam etse bile benim kızım çok usluydu! Yirim ben onu!

Önümüzdeki anneler günüm daha farlı geçecek eminim. Belinda büyüyecek yürüyecek, konuşacak ve bana anneler günün kutlu olsun anneciğim diyecek...Ah! O günü şimdiden iple çekiyorum!


Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun! Bir dahaki anneler gününde yeniden görüşmek üzere!


Günlük

Doğum Günü!

Pazartesi, Mayıs 05, 2014


Zaman öyle hızlı geçmiş gitmiş ki, bir dolu işimin arasında eşimin doğum gününü az kalsın unutucakmışım. Tesadüfen ayın 3'ü geliyor diye uyanışımın ardından niyeyse ayın 3'ünü pazar zannederek,doğum gününe bir gün kala aslında Cumartesi'ye denk geldiğini fark edip hayda ne yapsak derken, Belinda'nın diş çıkarma sürecinide düşünerek mini plan yaptık.

Nişantaşı'na gidip akşam yemeğimizi yiyip, hemen ordan aldığımız tatlının üstüne evden getirdiğim mum ve çakmağı kullanarak (eşime tek süprizim onlar oldu ) doğum günü moduna saniyede geçip, aynı hızda uzaklaşmamız (Belinda huysuz çünkü) ardından birer kadeh içki içelim diye çabuk çabuk mekan değiştirip, hızlı hızlı içkimizi yudumlayıp, aynı hızda fotoğraf çekilip (O sırada Belinda huysuzlukta sınırlarını zorluyor çünkü) ardından yine hızlı hızlı süpermarkete girip, Belinda'nın avokadolarını alıp, eve taksiye dönecekken ' Ne de güzel hava! Hem Belinda'da uyudu uyuyacak, hadi eve yürüyelim' dedik. Başta akşam uykusundan uyanırsa bir daha uyumazsa diye Belinda için endişelendim çünkü hiç onun uyku saatinde dışarıda olmamıştık. Ayrıca eşim grip olmak üzereydi ve eve yürümesi ne kadar akıllıca bilemedim fakat mevcut trafiği düşünce yürümeye karar verdik. İyikide yürümüşüz. Genelde yorgunluktan şöyle rahat rahat muhabbet etme fırsatımız pek olmamıştı ama o yol boyunca güle oynaya dertlerimizden uzak, uzun uzun muhabbet ettik. Belinda eve yaklaştığımızda uyanmıştı bile (bu çocuk sokakta hiç uyumuyor!) Hemen altını, üstünü değiştirip paketledik yatağa kendisini. Herşey bittiğinde ise yüzümüzde gülümseme vardı. Çok garip bir gerçek vardı ki uzun zamandır birlikte böylesine vakit geçirmemiştik. Şu minicik, normalde beğenmeyeceğimiz bir doğum gününe bile karı-koca hayran kaldık. Belinda ciddi bir oranda hayatımız olmuş haberimiz yok!








Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts