Taşınıyoruz!!

Salı, Nisan 07, 2015


Biliyorum biliyorum. En son yazımın üzerinden yine çok uzun zaman geçti. En sonunda bilgisayarımı kurup yazı yazabilmeyi başardım!

Hayatımın çok hareketli ve yorucu olduğundan sık sık bahsediyorum fakat size bahsetmediğim taşınma sürecimizdi (hala bu süreç devam ediyor ). Her şey kesinleşmeden bahsetmek istememiştim aslında ama şu an söyleyebilirim ki biz taşınıyoruz hem de Berlin'e!!

Nasıl oldu niye oldu diye uzun uzun bahsetmeyeceğim. Tek söyleyebileceğim şey taşınmak uzun zamandır düşündüğümüz fakat ikinci çocuk haberinden sonra hızlandırdığımız bir süreç oldu. Açıkçası  nereye taşıncağımızı hiç bir zaman tam olarak kesinleştirmemiştik. Yurt dışı mı olsun yurt içi mi olsun pek emin değildik. Bildiğimiz tek bir şey vardı ki, iki çocukla oturduğumuz eve bir süre sonra sığamayacağımız ve rahat edemeyeceğimizdi. İster ev içi yaşam olsun ister ev dışı yaşam olsun çocuklarla daha rahat olabileceğimiz, trafik sıkıntısı çekmeyeceğimiz, bebek arabasıyla rahatça dolaşabileceğimiz ve çocuklar için sosyal ortamı sağlayabileceğimiz bir yer olsun istiyorduk. Kısmet Berlin'miş meğer.

Hamile olmak, bir bebekle uğraşmak, Kenan'ın yanımızda olmayışı (Berlin'deydi) tüm işlemler ve taşınma süreci benim için çok ama çok zor geçti. Gerçi süreç daha bitmiş değil. Hala yapılması gereken işler var ve taşınma sürecinin bir de Berlin etabı var! Nasıl yapıcam bu kadar işi bilemiyorum. Taşınma ve yerleşme işinin bir an önce bitmesini ve artık doğuma odaklanmayı hayal etsemde bu uzun bir süre daha olmayacak gibi görünüyor.

Kenan iş ve vize için gereken tüm işlemlerle uğraşmak için Berlin'e gittiğinde eş zamanlı olarak bende burda vize için gerekli belgeleri hazırladım ve mülakata girdim.  Bu süreç stresliydi baya. Ne gibi bir karar çıkacağını ve ne zaman  çıkacağını bilemediğinizden gergin oluyorsunuz. Hamile olmasam sorun değil biraz daha fazla beklemek ama hamileliği hesaba katınca bir an önce oraya gidip düzen kurmak istiyorsunuz. Hemen oldu mu olmadı tabi.. Gerçi başvurumuzun üzerinden bir ay geçince pasaportlarımız geldi. O gün ellerimin titrediğini hatırlıyorum. O kadar heyecanlıydım ki! Ama bulduğumuz evin taşınma tarihi ( o evi ne zor bulduk anlatamam ) ve benim uçağa binemediğimden ve ilk tren seferinin 16 nisandan önce olmayışından dolayı kaldık mı yine hamileliğimin sonlarına. Oraya vardığımızda 8! aylık hamile olacağım ve ev taşıyıp, yerleştirip, düzen kurup, vizemi uzattırıp, doğum yapacağım hastane ve doktoru bulup, hastane çantamı hazırlayıp, eksik olan mobilyalarımızın alışverişine çıkıp ardından da doğuma gideceğim!!! Aman Tanrım!!! Ne dinlenmiş olacağım ne de başka bir şey. Hep stres hep stres... Gözümde herşey nasıl da büyüyor bir bilseniz. Fakat mecburen yapıcağız. Üstelik tek başımıza hemde Belinda varken!! Benim süper ultra hiç yerinde durmayan enerjik kızımla!

Vize onaylanıp, evi bulduktan sonra (Almanya'da evler çok ilginç. Çoğunun mutfağı yok! ve Berlin'de evler çok pahalı!! ) Eşyalarımızı paketleme, ayıklama sürecine girdim. Tam bir bahar temizliği yapmış oldum aslında. Gereksiz tüm eşyalardan kurtuldum. Atılacaklar atıldı, hayrına verilecekler verildi, satılacak eşyalar ise satılmak üzere kenara ayrıldı. Kenan yanımıza geldiğinde ise mobilyaları ve kaba eşyalarımızı paketledik. Belinda'da anneme paketlendi. Tüm bu eşya paketleme sürecinde hem çok yoruldum hem de Belinda'dan ilk kez ayrı kaldım. O kadar çok özlem duydum ki ona tarifi yok ne yazık ki! Neyseki şu an birlikteyiz!




Eşyalarımızın evden çıkarılacağı gün ise tam bir kabustu. Hani ev taşımak stresli bir iş derler ya tamam onu anlıyorum stresli bir iş ama ardı ardına gelen aksiliklerle taşınırsanız stres dönüşüyor sinire ve ani sinir patlamalarına. Evimizi taşıyacak olan nakliye şirketi sabah 9'da geleceklerini söylediler. İyi dedik. Böylece işimizi erken bitirip, karşıya annemlerin yanına geçecek ve Belinda'ya kavuşacaktık.  Zaten 3-4 saatlik uykuyla duruyorduk - eşyalar paketle paketle bitmedi bir türlü - benim zaten sırtım, karnım, başım ağrıyıp duruyordu. Sabahta son kalan eşyaları paketleyeceğiz diye erken kalktık. Saat 9 oldu gelen giden yok. 10 oldu yok. Aradık. 11 e ertelendi. 11 oldu yok. 12 yok. Herşeyi topladık diye yatıp uzanamıyorum da. Kaldık mı öyle. Öğleden sonra 1 2 3 derken bilin bakalım kaçta geldiler. Akşam 7' e doğru!!! Resmen kafayı yedik. Bende zaten şirkete dair güven filan kalmadı. Günlük güneşlik günü yağmur devralmasın mı! Tam da eşyalar taşınmaya başladığı an. Neyseki uzun sürmedi ama karanlıkta taşınmak zorunda kaldık.  Nakliye şirketi bir sürü sorun yaşamış ve kendi hamalları gitmiş. Ordan burdan hamal bulmuşlar ve ben bu kadar tecrübesiz hamal görmedim. Bir ara yazıcımı yerde ayakla itelenirken gördüm. Hani o kadar saat bekliyorsunuz ama bir de eşyalarınızın adam akıllı taşınmadığınızı görünce stres sinir artıyor. Zaten bombayı da patlattılar. Çamaşır kurutma makinamın kapak camını patlattılar. Ne yaparsınız düşünün. Daha taşınmanın birinci adımında aksilikler devam ediyordu. Bize gönderilen aracı da son dakikada buldukları ve yeter diye düşündükleri için küçük bir araç olduğu sonradan akıllarına geldi. Bulunduğumuz civarda bulunan eskicilerden bir araç daha ayarlandı. Aracı ayarlanan kişi söylenip söylenip durdu. Yok daha az eşya denmiş, kaç saat olmuş bilseymiş gelmezmiş miş miş miş... Hani parayla yaptıkları işe söyleniyorlar ya anlamıyorum. Bu insanların paraya ihtiyacı yok galiba. Ya da kolay yoldan para kazanma peşindeler. Her neyse kısaca günün sonunda büyük bir tartışma koptu. Herkes o kadar gergindi ki! Ben de patladım evet. Neyseki benim patlamam mazlumcaydı o yüzden herkes susup işine devam etmek zorunda kaldı. Sonuç; inanılmaz kötü bir taşınma sürecinden geçtik. Umarım Berlin'de de  kötü bir süreç daha yaşamayız ve sorunsuz eve eşyalarımız gelir ve bizde yerleşiriz. Bir iş daha çıktı o da yetkili servis bulup çamaşır kurutma makinasının kapağını taktırmak. Peh!


Kötü bir şey yazmayayım bloga pozitif şeyler yazayım diyorum da olmuyor işte ha ha ha! Güldüğüme bakmayın içimde stres topu var patlamaması için uğraştığım. Şu süreç bir an önce bitsin ve hayatımıza devam edelim istiyorum. Hareket kabiliyetim de giderek azalmaya başladı ve işlevsizleşmeye doğru ilerliyorum.  Hepimiz için hayırlı olmasını ve iyiki de bu riske girmiş olmayı dilemeyi o kadar çok istiyorum ki! Rahat bir doğum yapmayı ve bebeğimizin de benimde sağ sağlim doğumdan kurtulmamızı diliyorum. Önümüzde bilinmeyen ve bir sürü yapılacak işlerle dolu bir süreç var. Bize şans dileyin...






You Might Also Like

2 yorum

  1. Geldi mi üst üste gelir Fundacım ya. Umarım her şey en kısa zamanda "of puf"tan "iyi ki"ye geçecek. Sağsalim bebeğinize kavuşun inşallah. Ve Berlin ! Ah nasıl gitmek istiyorum oraya anlatamam. Belki de bu yaz gelirim. Sizinle de bir kahve içerim? Belinda'nın minicik yanaklarından öperim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senelerdir hep üst üste gelen şeylerle uğraştığımdan artık şaşırmaz oldum :) Umarım her şey güzel olur. İyi dileklerin için de çooook çoook teşekkür ederim.
      Bekleriz canım gelirsen eğer yalnız bu sefer 3 değil 4 kişi olacağız :)

      Sil

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts