Belinda ve Yeni Okul!

Perşembe, Mart 30, 2017


Uzun zamandan beri ara ara yamaya başladım biliyorum. Bu sıralar o kadar çok şey oluyor ki! Bunlardan biri ise Belinda'nın yeni bir okula başlaması...

Belinda Berlin'e taşındığımız sene, Devin'nin doğmasından 3 ay kadar sonra okula başlamıştı. Okula adapte olması çok kısa sürmüş, 3 hafta içerisinde okuluna alışmış ve severek gitmeye başlamıştı. Herşey normal güzel seyrederken bir anda işler değişmeye başladı.

Okula başladıktan kısa bir süre sonra öğretmenlerinden biri okuldan ayrıldı. İşin kötüsü ayrılan öğretmen Belinda'nın favori öğretmeniydi. O zamanlar Belinda kendini tam olarak ifade edemediğinden olsa gerek bu olaydan ne denli etkilendiğini anlayamamıştık.

Bu ayrılıktan hemen sonra geçici bir öğretmeni oldu. Belinda geçici öğretmenle de güçlü bir bağ kurdu. Öğretmeni Belinda'nın sürekli hasta olmasına ve yemek yememesine çok üzülüyor, onu kendi çocuğu gibi benimseyip elleriyle besliyor ve her şeyiyle yakından ilgileniyordu. Belinda için adeta bir 'anne' rolü oynuyordu ve Belinda da bu durumdan oldukça memnundu. Bir anne olarak en büyük endişelerimden biri Belinda'nın okulda kendisini aç bırakmasıydı fakat öğretmeni sayesinde benimde içim rahattı. Öğretmenini çok sevdiği için okula yeniden severek gitmeye başlamıştı fakat bir gerçek vardı ki öğretmeni geçiciydi.

Dönem bitti, tatil araya girdi, bitti derken yeni döneminde Belinda okula sevinçle gitti fakat bilmediği, sevdiği öğretmeninin artık okulda olmayacağıydı. Her ne kadar yaz tatilinde bunu ona anlatmaya çalışsakta hiç bir şey anlamamıştı. Belinda yeniden öğretmen değiştirmişti fakat bu sefer işler biraz farklı gelişti. Belinda bu süre içerisinde sadece öğretmen değişiklikleri yaşamadı elbet. Konumuz okul olduğu için sadece bu konuda kalacağım. 

Belinda artık okula gitmek istemiyordu. Bazı sabahlar ağlayarak gitmek zorunda kalıyordu. Her ne kadar onu o şekilde göndermek istemesem de mecbur kaldığımız için yapacak bir şeyimiz olmuyordu. Okuldaki öğretmeni de getirmelisiniz ayrı kalmamalı dediğinden doğru bir şey yaptığımızı sanıyorduk. Belinda 3 yaşına girdikten hemen sonra konuşması düzelmeye, kendisini daha iyi ifade etmeye başladığında okul durumuna bir açıklık getirdi.  Bir gün karşımıza geçip 'Okulu sevmiyorum, arkadaşlarımı sevmiyorum, öğretmenlerimi sevmiyorum gitmicem! Evde annenin yanında kalcam!' dedi. Daha önce bütün sorularımıza (okulu sevip sevmediği, arkadaşarını sevip sevmediği gibi) evet diye cevap verdiğinden anlayamamışız. Meğer Belinda demek istediğini bize diyememiş. Sanırım evet derken hayır demek istemiş.

O andan itibaren okula gödermeyi kestik. Teşfik etmeye devam ettik fakat her seferinde hayır cevabını aldık. Bizi protesto etti. Hiç altına yapmazken bilinçli bir şekilde altına yapmaya başladı. Nedenli nedensiz kardeşine vurmaya başladı. Ne zaman dışarı çıkmak istesek ağlama krizlerine girdi. Sonradan anladım ki okula götüreceğimizi düşündüğünden dışarı çıkmak istemiyordu. Ona günün her anı okula gitmeyeceğeni, parka ya da markete ya da nereye gidiyorsak gideceğimiz yeri anlatmaya çalışıyor, sakinleşmesi için elimden gelen herşeyi yapmaya çalışıyordum. Bu öyle bir şeydi ki. Açıkçası bu kadarına şaşırmıştım. Sevmediğini anlamıştım fakat bu denli travmatik bir durumu olduğunu anlayamamıştım. Belinda'nın psikolojisi ciddi oranda hasar görmüş, güven duygusu ise tamamen yok olmuştu. Ne dersek diyelim bize de güvenmiyordu.

Belinda okula gitmiyordu ve benimle, kardeşiyle birlikte evdeydi. Belinda farklı bir çocuk ve özel ilgi isteyen bir çocuk. Onunla evdeyken çoğu zaman bu ilgiyi vermeye çalışsam da bir yerden sonra imkansızlaşmaya başlıyor. En doğru şey ona yeni ve iyi bir okul bulmaktı. 

Berlin'de okul bulmak çok zor. Eğer bir okul bulabilmişsen çok ama çok şanslısın demektir. Listeye adını yazdırırsın, sıra beklersin ve ne zaman sıra size gelir asla bilemezsin. Biz şanslıydık ki yeni bir okul bulmuştuk. Okul için adımızı yazdırdığımızda inşaat halindeydi ve öğretmen alımları devam ediyordu. Başta tereddütlüydüm çünkü nasıl bir yer olacağı ve kimlerin öğretmeni olacağı konusunda (2 öğretmen hariç ) bir fikrim yoktu ama diyorum ya. Berlin'de okul bulmak çok zor. 

Belinda'nın yeni okulu bu senenin başında açıldı ve Belinda Mart ayının 2. haftasında okula başladı. Hala alıştırma dönemindeyiz. Belinda travmasını hala atlatabilmiş değil ve okula alışması çok ama çok uzun sürebilir. Bunun tabiki farkındaydık ve hiç bir şeklde ne ben, ne de öğretmenleri aceleye getirme taraftarı değil.  İşin güzel yanı okuldan ve öğretmenlerinden çok memnun olmam. Özel çocuklarla da ilgilendiklerinden nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorlar. Öğretmenleri çok yardımcı ve Belinda'nın durumunu da bildiklerinden bizi hem kendileri yardımcı oluyor,  hem de bize yardımcı olabilecek diğer uzmanlarla kontak kurmamıza yardımcı oluyorlar. 

Bütün herşeyin sonunda Belinda'nın travması konusunda hala endişelerim var. Kolay ve en az hasarla atlatabilmesi için sürekli neler yapabileceğimizi ya da kimlerle konuşabileceğimizi araştırıyor, sürekli öğretmenleriyle iletişim halinde kalıyor ve Belinda'nın durumuyla ilgili uzun uzun konuşuyoruz. O kadar çok üzülüyorum ki anlatamam. 

Doğduğu günden beri sürekli sağlığı konusunda acı çeken bebeğimin hep mutlu olmasını isterken yeni çıkan sağlık sorunlarının yanında bir de psikolojik sorunlarıyla uğraşıyor olmak çok ama çok üzücü. Bilmiyorum ama aynı zamanda öfkeliyimde. Hem de çok. Sürekli neden eski okulu bizi bilgilendirmedi diye soruyorum kendime. Neden her şey olup bittikten sonra bizi çağırıp Belinda okulda böyle davranıyor evde de böyle mi diye sordular anlayamıyorum. Hayır konuştuktan sonra da bir şey de değişmedi. Aynı zamanda sağlık sorunlarının çıkması da canımı acıtıyor. Doktorlara da öfkeliyim. Neden uzun zamandan beri söylediğim şikayetlerini ciddiye alıp bir şey demediler ya da yönlendirmediler diye. Bu da başlı başına bir konu. 

Umarım bu okul Belinda'ya iyi gelir. Arkadaşlar edinir, Almanca öğrenir, öğretmenlerini çok sever ve mutlu olur. Sonuçta 4 yaşına girecek ve eninde sonunda okula başlaması gerekecek. Okula göndermemek olayı kemikleştireceğini düşündüğümüzden yeni bir okulda yeni bir başlangıç yapması en sağlıklısı diye düşündük. Tabi aceleci olmadan tamamen kendisini hazır hissedene kadar bekleyerek. Yeni okulu gerçekten güzel ve bu denli güzel bir okulu bir daha bulabileceğimizden de emin değilim. Başka bir derdim ise Devin'nin önümüzdeki sezon Belinda'nın eski okuluna başlayacak olması. Simdi onun içinde başka bir okul araştırmaya başladık. Okul bulmak neden bu kadar zor ki!

Bütün bu yaşadıklarımız bize ders niteliğindeydi. Hiç bir şeye ve hiç bir kimseye güvenim kalmadı. Artık herşeyi zorlamam gerektiğini, ısrarcı olmam gerektiğini öğrendim. Karakterimin tam tersi olmasına rağmen bunu yapmaya mecburum artık. Olaylara sürekli şüpheci yaklaşmalıyım. Aksi halde başımıza bir çok şey gelebiliyor. Hem okul hem de doktor konusunda yaşadığımız aynen budur.

Benim gibi güven duygusuyla yanıp tutuşan anneler, babalar... Size tavsiyem şu olabilir. Güven duyabilirsiniz. Her hangi birine ya da bir yere, kuruma. Fakat ne olursa olsun şüpheci olmaya devam edin. Özellikle de konu çocuklarınız ise. İnanın geri dönüşü pek iyi olmuyor. 

Sanırım bu yazım Belinda yeni okula başladı yuppii her şey harika yerine pişmanlıklar ve üzüntülerle dolu oldu. Keşke tam tersi olsaydı değil mi? Sürekli kendime 'merak etme her şey yoluna girecek, en azından konunun ne olduğunu biliyorsun. Sana yardımcı olacak insanları buldun ve bir adım attınız' diyorum. Sürecin çok ama çok başındayız. Umarım bir sonraki yazımda her şeyin düzene girdiğini Belinda'nın çok mutlu, sağlıklı bir çocuk olduğundan bahsedebilirim. 

Herkese Sevgiler!...

You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts