Yine Yeni Yeniden!

Cuma, Temmuz 04, 2014

Yazıma farklı bir giriş yapmalıyım diye kendimi zorladım ama yok bulamadım ve yeniden diyeceğim ki ÇOK YOĞUN GÜNLER GEÇİRİYORUM hahaha! Valla yalan değil. Gerçekten çok yoğundum. Bütün gün hiç oturmadan onu bunu yapacağım diye koşuşturuken, bir yandan da diş çıkaran bir bebekle uğraşmak ( diş dönemlerinde hep kucakta olmak istiyor ) , evdeki herşeyin kendi aralarında sözleşmiş gibi bozulması ve alınan mobilyanın hasarlı çıkması gibi bir ton işi aynı anda halletmeye çalışırken, bir de kendimi dekorasyona verdim.

Haftaya Belinda'nın doktor kontrolüyle başladık ki bu salı günü oluyor. Belinda'nın diş süreci dışında pek bir sorunumuz yoktu. Sadece azalan iştahından dolayı bezleri baya kuru çıkıyordu. Ne suyunu içiyor ne sütünü içiyor ne de yemek yiyordu. Sonuçta diş yapıyor diye çok üstünde durmadık fakat doktorumuz Belinda'yı tarttığında kilo vermiş olduğunu fark ettik. Aslında zayıfladığının farkındaydık fakat boya gittiği için normaldir dedik.  Çok üzüldüm hatta biraz daha fazla yesin içsin diye çok sevebilceği şeyler yapıyorum ya da istemesemde konserve mama veriyorum hiç birini yemiyor. Doktorumuzda dişin sebeb olduğu bir şey diye düşünerek 10 gün sonraya kilo komtrolüne çağırdı. O zamana kadar değişen bir şey olmazsa takviye yapacağız dedi. Ne demek ki bu takviye? Belinda ağlayıp durduğundan soramadım. Dişi hala patlama devam ediyor gerçi bugün çok çok iyi düne göre fakat hala iştahı yok. İyice endişelenmeye başladım anlayacağınız. Bu yüzden haftanın başından beri günümün en büyük kısmını Belinda aldı ve sürekli mutfakta ona yemek pişirip, atıştırmalık yapıyorum. Ona yoğurt, muz, tarçın ve bisküviden oluşan dondurma bile yaptım ama yemedi. O yemeğince de biz yedik ve bayıldık!

Belinda'nın ayaklanması ve her yeri talan etmeye başlamasından dolayı apar topar salona konsol almaya gittim. Zaten ihtiyacım vardı ama erteleyip duruyorum. İkea'dan güzel bir konsol beğendim. Gene borca girdik ama napalım. Konsol geldi gelmesine ama mobilyanın önünde darbe var. Şaşırmadık çünkü ne alırsak alalım şansımız bol olduğundan hahaha mobilyalarımız hep hasarlı çıkıyor. Hatta iki tanesini değiştirmedik bile, öylece kullanıyoruz. O derecede üşeniyoruz artık düşünün. Onunla hala uğraşıyoruz bakalım ne zaman halledicez.

Evdeki herşey teklemeye başladı bir yandan. Hani çok boşuz ya, uğraşacak çok vaktimiz var ya... Kombi hata verir, sürekli sıcak su gider, kapı otomatiği bozulur ( Kenan tamir etti guya iyice bozuldu ) , saç maşam gitti işin kötüsü çıkardığım fatura kayboldu nerde bulamıyoruz, modemimiz bozulur... Bozulup bozulup duruyorlar sağ olsunlar hemde hepsi aynı anda! Hep böyle olmaz mı zaten.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi balkonumuza karafatmalar bastı. Evet karafatmalar! Akşam olunca, yan tarafta bulunan yıkık dökük harabe binadan karafatmalar bize misafirliğe geliyorlar. Tam bol köpüklü Türk kahvemi yapmışım, diyorum sıcak hava balkona çıkıp içeyim bir de ne göreyim karafatma değil, karafatmalar! Tabi hoplaya zıplaya 'Kenan! Kenan!' diye bağırarak içeri kaçıyorum, kahraman kocamda elinde terlikle gece gece karafatma avına çıkıyor. Bende arkadan ' orda da var, burda da var' diye ona direktif veriyorum. Ay çok saçma yaşadıklarımız! Belediyeyi arıyoruz fakat açan yok. Hay yarabbim yarabbim! Enteresan düzen bu bizimki! Neyse şu iki gündür uğramıyorlar. Belkide zeki hayvanlar. Giden gelmiyor arkadaşlar çıkmayın yukarı diyip efendi efendi kendi mıntıkalarında takılmaya başlamış olabilirler.

Bir yandan da evi hep düzene sokmaya hem de dekor etmeye başladım. Aman aman bir yol kat etmedim. Tv ünitesinden başladım. Ne zamandır o karmaşık görüntüsü beni benden alıyordu. Fakat ordan başladığım derleme toplama süreci, başka yerleri dağıtma sürecini  başlatıyor. Oradan al buraya koy, buradan al oraya koy, e bu bunu nereye koysam derken bunu nereye koysam dediğim her şey, yerde bir öbek oluşturdu! Olacak olacak, sırayla...

Belinda'nın odası için yaptığım bulutları da nihayet dün asabildim. Aslında bulutları bitireli baya oldu fakat çift taraflı bant almak nedense kolay olmadı. Sağlam olsun istedim o yüzden televizyonda gördüğüm 7 kiloya kadar taşıyan çift taraflı bant reklamı sayesinde, satışı yapılan Migros ve Carrefour'ları gezdim fakat yoktu! Belinda odasındaki ahşap geyiği kırmıştı ve yapıştırmak için nalburdan hızlı yapıştırıcı denen şeyi alacaktık ki ne göreyim çift taraflı bant, hemde dediğine göre 120 kg taşıyormuş! Çok komik. Haftalardır aradığım bant meğer dibimdeymiş. Gülerim ağlanacak halime. Bantı sadece bulutlar için kullanmadım tabi. Sırada çift taraflı bant bekleyen ayna, fotoğraf çerçeveleri, uzatma prizleri ( duvara sabitledim), ışık açma kapama düğmeleri (onlarıda duvara sabitledim) vardı. Geyiğide ( en sonunda ) yapıştırdık!

İşler bitti mi tabiki de hayır. Bir sürü işim vardan milyon tane işim vara terfi eden birisi olarak bilemiyorum bu işler ne zaman biter. Eskilerin diyişiyle 'iş dediğin hiç bitmez!' Tabiki bitmez hep yeni bir iş çıkar ancak toplama düzenleme işi bitsin, ev bir düzene girip, dekor işi tamamlansın ve ben  şöyle oturduğumda artık bütün bunları düşünmesem, sadece ve sadece günlük işler ve anlık işlerle uğraşsam. Blog sayfamı şenlendirsem, fotoğraflarımı editlemeye başlasam, web sayfamı hazırlasam...
Olacak Funda hepsi olacak...



You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts