Doğumun Ardından

Cuma, Kasım 15, 2013

Hamileliğim boyunca toplamda 15 kilo aldım. Bunun 3 kilosunu son haftamda aldım. Neden bilmiyorum ama son üç hafta boyunca yemek yerine tatlı yedim desem yeri olur. Özellikle çikolata. Dayanılmaz bir istek vardı ve tatlı ne varsa yedim. Doktorum artık doğurmalısın bu gidişle çok kilo alacaksın demişti hatta. Zaten demesinin ertesi günü doğum yaptım.

Kızımın doğumundan sonra günler hızlı ve yoğun geçti. Hele ilk hafta kabus gibiydi. Kısaca şöyle anlatayım. İlk hafta kızımı emzirirken birden nefesi kesildi ve ne yaptıysam bir tepki vermedi. O kadar çok korktum ki! Annem seslenmemi duyup hemen geldi ve elini ağzına koyup dilini tutup indirdi. O an kızım nefes almaya başladı. Bunu o gün içerisinde ve ertesi gün toplam dört kez yaşadık. Doktora göre öyle bir şey olmazmış ve bebekler bu durumu yaşasa da  nefes almaya devam ederlermiş. Valla renginin değiştiği bir bebeğin tekrar nefes almasını bekleyemezsiniz ki. Başka bir doktora göre ise havale geçirmiş olabilirmiş. Sonuç olarak tam ne olduğu bilinmiyor ama beni inanılmaz korkutup tüm sistemimi allak bullak etti. Yine o hafta eşim hasta olmuştu. O sıralar bir salgın vardı ve ilk bana geçirdi ardından da kızımıza geçti. Burnu tıkandı ve nefes zor alıyordu. Sürekli deniz suyu damlatıp ardından burun aspiratörüyle temizleyerek rahatlatmaya çalıştık. Doğumdan 6 gün sonra benim ateşim çıktı. O kadar kötü oldum ki beynimin acıdığını hissediyordum. Acile kaldırıldım. Serum, buz derken biraz düşürdüler ateşimi. O an bile kızımı düşünüyordum. Acıkmıştır benim kızım diye. Neyse ki sütümü sağmıştım ve annem kaşıkla içirmiş kızıma. İki gün ateşim yüksek seyrederken üçüncü gün 37'nin biraz üstünde, dördüncü gün de tamamen normal değerlere geri döndü. Ben de bu yaşadıklarımın ardından asıl gerekli olan bilgiler neden verilmez diye düşündüm. Kızım nefesiz kaldığında ne yapacağımı kimse söylemedi. Süt ateşi denen bir şeyden kimse bahsetmedi. Ne kadar önemli ve hayati şeyler yaşayınca anladım ve hemen bu kitabı aldım.



Sonraki seyreden haftalar da ise emzir, uyut, altını al, emzir, emzir bir daha emzir şeklinde geçti. Benim çocuğum hep aç, hep aç diye tekrar tekrar dediğimi hatırlıyorum.  Saatlerce neredeyse hiç durmadan emzirdim durdum. Bitmek bilmeyen emzirme seansları sayesinde de onu seyredip durdum uzun uzun...




You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts