Alışveriş

Yeni Fotoğraf Çantam!

Perşembe, Ocak 26, 2017



Uzun bir zamandır fotoğraf makinamı yanımda taşıyamadığım için mutsuzluk duyuyordum. Aslında bir kaç kez çantama koymuşluğum var fakat tamamen korumasız bir şekilde koyduğumdan fotoğraf makinamın başına bir şey gelecek diye korkar olmuştum. Büyük sırt çanta modelinden bir fotoğraf çantam var fakat bilirsiniz işte. İki çocuk ve onların eşyaları ve benim el çantamın yanına bir de büyük fotoğraf sırt çantası taşımak manasız hatta imkansız oluyordu. Bu durum beni üzüyordu çünkü daha kaliteli fotoğraflar çekmek yerine daha kalitesiz fotoğraflar çekmek zorunda kalıyordum. Birde makinam öylece rafta duruyor, çocukların portre fotoğrafları dışında pekte kullanmıyordum. Bu duruma bir dur demem gerekiyordu. Bu yüzden fırsat bulduğum ilk anda internette alternatif fotoğraf kılıflarına ve çantalarına bakmaya başladım.

Açıkçası 3 farklı şey arasında kalmıştım. İlki sadece fotoğraf makinası kılıfıydı. Bu sayede istediğim çanta içerisine koyacaktım. İkincisi çanta içlerine koyulabilen pedlerdi (açıkçası tam olarak ne deniliyor emin değilim). Çantanın içinde bulunan ve makinayı darbelere karşı koruyan sünger kılıf diyebilirim. Bu da güzel bir alternatifti çünkü yine istediğim çanta içerisine koyabilecektim. Son olarakta kol çantalarına baktım. Çanta almak istiyordum (benimki baya bir eskidi). Düşündüm ki eğer çanta alırsam aynı zamanda günlük çantam olarakta kullanabilirim. Uzun uzun düşündükten sonra kol çantası almaya karar verdim fakat hangisi olmalıydı.


Fiyat performans ve kullanıcı yorumlarına bakarak bu güzel çantayı almaya karar verdim. Vintage havası, büyüklüğü, rengi beni gerçekten cezbetti.


Çantanın iki kapağı var ve içteki kapağı fermuarlı. Su geçirmez ve çizilmez bir yüzeye sahip. Ben denemedim ama deneyen kişilerin videolarını izledim ve yorumlarını okudum. Su geçirmiyor olması inanılmaz güzel. Bu sayede yağmur yağdığında çantamın ıslanması çokta umrumda olmayacak :)


Çantanın içindeki ped aslında 3 bölümden oluşuyor ama makinamın lensi büyük olduğundan ben bir tane bölmeyi çıkardım. Büyük olan kısma makinamı küçük olan kısma da cüzdan, anahtar gibi kişisel eşyalarımı koyuyorum. Yedek kartlarımı da kişisel bölümde tutuyorum.  Çantanın 3 boyutu var. Küçük, orta ve büyük. Ben büyük boyutunu aldım. 


Çantanın içindeki pedi çıkarabiliyor ve bu şekilde de kullanabiliyorsunuz. Muhtemelen ben padsiz kullanmayacağım ama kim bilir belki günün birinde çıkarmak ve pedsiz kullanmak isteyebilirim. 

Çantayı sadece 1 kez dışarıda kullanabildim ve bu sayede ne kadar pratik olduğunu test etmiş oldum. Sırt çantasını kullanmak istemememin bir sebebi ise pratik olmayışıydı. Çocuklarla birlikte çekim çok farklı. Sürekli makinayı çıkarmak ve yerine koymak zorundayım. Ben çekim yaparken çocukları tutacak ve çekimim boyunca bakacak biri yok. Kenan bir çocukla ilgilenirken ben diğeriyle ilgilenmek zorunda kalabiliyorum hatta çoğu zaman ikisiyle ilgileniyorum ve kolumda ya da boynumda bir kamera varken kızlarla ilgilenmek zor. Bir kere denedim ve kameranın lensini duvara çarptım. Her neyse. Uzun lafın kısası hızlı bir şekilde kullanıp aynı hızda güvenli bir yere kaldırmak benim önceliklerim arasındaydı. Bu çantada da sevmediğim bir kaç özellik oldu. 

1- Çantanın dış kapağının tokasının geçmeli olması: Bu beni yavaşlatan ve hiçte hoşuma gitmeyen bir detay oldu. Elime çantayı ilk aldığımda ve çanta tokasının mıknatıslı değilde geçmeli olduğunu fark ettiğimde hayal kırıklığına uğradım. Bu özelliği değiştirilebilir mi bilmiyorum ama kesinlikle ve kesinlikle mıknatıslı olmasını tercih ederdim.
2- Çantanın dış kapak tokasının zor açılıp kapanması : Çantanın dış kapağının tokasının geçmeli olmasından dolayı kapatmak ve açmakta çok zorlanıyorum. Bu yüzden çanta kapağını kullanırken açık bıraktım. Fakat bu da başka bir sorun yarattı. Sapından çantayı taşıyamamak. Çekim sırasında sabit bir noktadaysanız ya da çok ufak bir alanda ilerliyorsanız çantayı kolunuza takmak zorunda değilsiniz. Mesela ben bir kaç poz çekip ardından makinamı çantaya koyduğumda biraz sonra yeniden çekim yapacağımı göz önünde bulundurarak çantanın hem iç fermuarını hem de dış tokalarını kapatmak istemiyorum. İç fermuarını kapattım diyelim fakat çantayı sadece yerde duran yerini değiştireceğim ama olmuyor :(  sapından tuttuğunuz anda çantanın kapağı tamamen açıldığından yere eğilip sapını yerden toplayıp omzunuza asmak sorunda kalıyorsunuz. Hoş tokalar zor geçmese ya da mıknatıslı olsa pekte sorun olmazdı belki. 

Sonuca gelirsek eğer. Çanta çok güzel ve sağlam. Fakat dış kapaktaki tokanın geçmeli olması beni baya mutsuz eden bir detay. Eğer mıknatıslı olsaydı işte benim hayalimdeki çantam diyebilirdim. Belki mıknatıslı yaptırmanın bir yolunu bulurum. Ne dersiniz?

 Çok mıknatıs dedim ama napiyim. Günün birinde bir mıknatıs derdine düşeceğim hiç aklıma gelmezdi doğrusu :)

Berlin Gezi Rehberi

Aile Gezisi Rota : FEZ Berlin!

Salı, Ocak 24, 2017



Geçtiğimiz hafta sonu çocukları nereye götürsek diye düşünmeye başladık. Ben onları kukla tiyatrosuna götürmek istiyordum fakat internette araştırma yaparken Devin'nin yaşına da uygun bir tiyatro oyunu bulamadım.  Genelde 3 yaş ve sonrası için vardı. Ben de araştırmaya devam ettim ve bu sefer tiyatro düşüncemde sabit kalmadım. Herhangi güzel ve değişik bir yer olabilirdi artık. Derken Fez-Berlin sitesini keşfettim. O an aklıma gelmişti. Daha öncede çok duyduğum ama bakmaya fırsat bulamadığım, tam olarak neyin nesidir bu Fez bilemediğim bir yerdi. Açıkçası aile merkezi olduğunu düşünüyordum fakat pekte ilgisi yokmuş. Tiyatrosu, konser salonu, yüzme havuzunun da bulunduğu devasa bir yer düşünün ve hepsi çocuklar için! Ben Berlin'i cidden çok ama çok seviyorum :) 

 Sitelerinde mevcut programı incelemeye başladım. Haftasonuna özel 1-5 yaş arası çocuklar için düzenlenen bir festival olduğunu gördüm. Artık nereye gideceğimizi biliyorduk. Bu hafta sonu keşif yerimiz Fez-Berlin'di! Üstelik ikisinin yaşına uygun bir tiyatro oyunu da vardı! Şansa bak :) O kadar mutlu oldum ki anlatamam.

Fez ' e geldiğimizde çok ama çok kalabalık olduğunu fark ettik. O kadar çok kalabalıktı ki arabalar koca otoparkta yer bulamamış ve yollara park etmişlerdi. Up uzun bir bilet kuyruğundan sonra ise nihayet içeri girebildik. İki farklı şey için para ödedik. Hem festival için hem de tiyatro için! Sanırım toplamda 25 euro gibi bir para ödedik. 




Fez' e vardığımızda ilk fark ettiğim çok ama çok büyük olduğuydu. Gerçi sitelerine bakarken bunu fark etmiştim fakat yakından bunu görmek çok başkaymış. Hem kapalı alanı hem de açık alanı inanılmazdı. Hava soğuk olduğundan dış mekanını keşfetme gibi bir lüksümüz yoktu ama inanıyorum ki havalar ısındığında çocuklar için muhteşem bir yer olacak. Gölü, parkları, hayvanat bahçesi  olduğunu sitelerinden biliyorum ve şimdiden havalar güzelleştiğinde oraya gitmek için sabırsızlanıyorum :)

Belinda  çok mutluydu.  Devin arabada uyuyakaldığından henüz nerede olduğunun farkında değildi. Açıkçası ben de çok mutluydum ayrıca heyecanlıydım. İlk kez bu tarz bir yere geliyorduk ve ilk kez birlikte bir tiyatroya gidicektik. Tiyatronun başlamasına 4 saat vardı bu yüzden festival alanından yararlanmak için uzun bir zamanımız mevcuttu. Belinda'ya gideceği oyundan biraz bahsettiğimiz için bize sürekli ayıya gideceğini ayıyı görmek istediğini söylediysede, bir süre sonra festivaldeki oyuncaklar ve etkinliklerle vakit geçirmeye başlayınca ayıyı çokta sormamaya başladı. 

Belinda büyük bir aktivite alanına girip oynamaya başladı. Devin'de uyuyordu. Ben de kahvaltı yapmadığımdan cafeden bir kaç bir şey almaya gittim. Ordada uzun bir kuyrukta bekledikten sonra nihayet bir şeyler alabildim. Fiyatlar çok uygundu ve tadları da çok güzeldi. Özellikle çikolatalı muffinime bayıldım. Yeniden almak istesem de o sıraya bir daha girmek istemedim :)


Döndüğümde Devin uyanmıştı ve etrafa göz atıyordu. Yeni uyanmış olduğundan bir süre nerede olduğunu çözemedi ama daha sonra kum havuzuna gidip orada oynamaya başladı. 

İki minik çocukla kalabalıkta hareket etmek biraz yorucuydu. Fotoğraf çekmek ise neredeyse imkansızdı. Tüm etkinliklere dahi katılamadık. Nereye doğru ilerlesek adım başı bir etkinlikle karşılaşıyorduk. İlk katı bitirememiştik bile ki daha bir de üst kat vardı! 




4 saatlik oyunlardan sonra tiyatro salonunu bulmak için etrafta koşuşturmaya başladık. Bir türlü bulamadık emi. Tam o sırada Belinda portakal suyu istedi ve oyuna yetişmek yerine cafe kuyruğunda bulduk kendimizi :) Neyseki oyuna yetiştik ve iste o an ben çok ama çok duygulandım. Çok duygusal bir insanım sanırım. Belinda'nın mutluluğu, Devin'nin mutluluğu beni çok duygulandırdı. Garip bir his bu. Üzgün değilsiniz aslında ama sanki hüzünden dolayı ağlayacak gibi hissediyorsunuz. Ben hiç bir zaman bu duyguyu tarif edemeyeceğim sanırım :) Herneyse. Yoğun bir mutluluk mu desem ne desem bundan dolayı yaşadığım duygusal yoğun hislerden sonra nihayet oyunu izlemeye başladım. Oyun almanca ama anlaşılmaması imkansız. Kızlar müziklerin ve danslarında bulunduğu oyunu çok sevdi. Ayağa kalkıp ailece dans ettik :)  İkisininde gözlerinin içi parlıyordu ve çok mutlulardı.



Oyundan çıktık ve bu seferde üst katta bulunan etkinliklere katılmaya başladık. Mekanın kapanmasına 1 saat vardı ve 1 saat boyunca da üst katta oynayabilirlerdi. 









Festival bittiğinde ve artık eve gitme vakti geldiğinde Belinda oradan çıkmak istemedi. O kadar çok yorulmuştu ki arabaya bindikten 1 kaç dakika sonra uyuya kaldı. 

Biz Fez-Berlin'i çok ama çok sevdik. Şimdiden diğer programlarını incelemeye başladım.bile  Belinda ve Devin'i daha çok tiyatroya götürme kararı aldım. Bu isteğim olur mu olmaz mı bilemem ama daha çok uğraşacağım orası kesin. 


Çocuklarla ilgili tüm konularda inanılmaz hassasım. Onların eğleneceği, seveceği vakit geçirebileceği güzel yerler gördükçe çok mutlu oluyorum. Her yerde çocuklarla ilgili, çocukların düşünüldüğü bir çok yer görmek istiyorum ki Berlin bu konuda cennet diyebilirim. Bilmiyorum. Dünyayı biz büyükler o kadar çok kirletiyoruz ki onların masum dünyalarını her yerde görmek beni dünyanın acı gerçeğinden uzak tutuyor ve bir o kadar da ağlatıyor. Sanırım hüznüm bu yüzden. Çünkü gözlerimden her bir damla yaş indiğinde garip bir hüzünle kaplı olduğumu hissediyorum. Çocuklarımın şanlı olduklarını fark ediyorum. Bir yandan da dünyadaki diğer şansız çocuklar için kendimi sorumlu gibi hissediyorum. Bilmiyorum bu kendi içimde dahi çözemediğim garip bir duygu karmaşası. Ne kadar açıklamaya çalışsam da çokta başarılı olamadığım bir konu. Belki az çok kendimi ifade edebilmişimdir belki bazılarınız ne demek istediğimi anlamıştır :) 

Umarım gelecek dünyadaki tüm çocukların yüzlerine kocaman bir gülümseme getirir. Mutluluk getirir.  Sağlık getirir. Onlar için yapılacak çok şey var ve onlara güzel bir dünya bırakmamız için sorumluluklarımız var. Sizcede öyle değil mi?

Herkese Sevgiler!...



Devin'nin Favori Kitapları!

Perşembe, Ocak 19, 2017





Devin son zamanlarda kitaplarla daha yakından ilgilenmeye başladı. Kitaplarla daha yakından ilgilenmesi pek tabi onları tanımasına ve aralarından seçim yapabilmesine olanak sağladı. Bu güne kadar belirgin bir şekilde kitap beğenmemişti ve bu yüzden onun ne tarz kitaplardan hoşlandığını bilemiyordum. Her zaman eline bir kitap alır, bir iki sayfasını hızlı bir şekilde açar, ardından hızlı bir şekilde kapatır ve başka bir kitapla devam eder, aynı tarz davranışları eline aldığı diğer kitaplara da yapardı. Kitaplarla ilişkisi hep bir iki sayfa açmakla sınırlı kalmıştı fakat son zamanlarda kitaplara davranışları büyük bir değişim gösterdi. 

Kitapların tüm sayfalarına bakmaya başladı. Raflardaki kitapların hepsiyle ilgilendi. Bazılarını beğenmedi ve eskiden yaptığı gibi bir iki sayfa açıp hızlıca kitabı kapattı ama bazı kitaplar var ki Devin'nin en sevdiği kitaplar oldu. Her gün  özellikle uykudan önce ısrarla bize aynı kitapları getirmeye başladı. Gün içerisinde yine sevdiği kitapları elinde dolaştırdı ve tek tek sayfalarını çevirerek inceledi. Sevdiği kitapların isimlerini de öğrenmiş :) Ben de Devin'nin en sevdiği 5 kitabı sizinle paylaşmak istedim.

İşte Devin'nin her gün okunmasından bıkmadığı 5 favori kitabı!


1. My Mummy



Bu kitabı Belinda için yıllar önce almıştım. Belinda da bu kitabı çok severdi ve biliyor musunuz ben de bu kitabı çok seviyorum. İlk okuduğumda duygusal anlar yaşamış gözlerim nemlenmişti :) 

Kitap anne ayı ve onun küçük oğlu yavru ayı ile ilgili.  Kitap oğlunun ağzından yazılmış. Annesi ile neler yaptığını, annesinin ona nasıl davrandığını ve annesini ne kadar çok sevdiğinden bahsediyor. Boyutu oldukça büyük fakat sayfalarını çevirip bakmaları için engel değil. Renkler ve çizimler çok güzel. Minik ayı ve anne ayıyı çok ama çok seviyorsunuz. Gerçekten :)



2. Doll's House 



Bu kitabı da Belinda için almıştım. Yanlış hatırlamıyorsam Remzi kitap evindendi. Devin bu kitabı çok seviyor. Genelde çocuklar ve bebekler açılır kapanır sayfaları olan kitapları beğeniyorlar. Sadece bu tarz kitapların arasından beğeneceği bir konuda kitap seçmek yeterli. Minik parmakları her pencereyi açtığında keşfetme mutluluğu yüzlerinde kocaman bir gülümsemeye sebeb oluyor.



3. Leap's New Potty



Bu kitap bir set fakat Devin sadece tuvalet eğitimiyle ilgili olan kitabı seviyor. Sanırım bunun nedeni kendisininde tuvalete gitmesiyle alakalı. Tam bir tuvalet eğitimine başlamadım fakat tuvaletini 1 aydan fazladır söylüyor ve tuvalete oturmak istiyor. Yetişemiyoruz o ayrı :)  

Kitap kurbağa Leap'in  tuvalet eğitimini ve eğitim sürecini anlatıyor. Aslında bu kitapların bir aparatı var. Aparat diyorum çünkü gerçekte ne dendiğini bilmiyorum. Aparat köpek şeklinde ve pille çalışıyor. Aparatı kitapta bulunan yazıların üzerine getirdiğinizde yazıları okuyor, her hangi bir nesnenin üzerine getirdiğinizde ise o nesne ile ilgili sesler çıkarıyor, şarkılar söylüyor. Mesela kuşlara tuttuğunuzda kuşlar ötüyor, tuvaletin üstüne getirdiğinizde sifon sesi duyuyorsunuz. LeapFrog'un Leap Junior kitap serisinde bir çok  kitap var ve yapmanız gereken tek şey uygulamasını indirip sizde olan kitabı köpek aparata yüklemek. Ayrıca aparatı kişiselleştirebiliyorsunuz. Nasıl mı? Kullanan kişinin adını kayıt ederek! Böylece aparat açılırken ve kapanırken kullanan kişinin adını söylüyor. 





4. Senin Sesin Hangisi?




Bu kitap hem hayvanlardan hem de minik parmağını deliklere soktuğundan Devin'nin favorisi. En azından ben öyle düşünüyorum. Ha ha ha! Her sayfada bulunan deliklere parmağını sokup o sayfada bulunan hayvanların hem seslerini hem de hangi hayvan olduğunu söylemeyi çok seviyor. Biz sadece deliklerle ve resimlerle ilgileniyoruz yani diğer sayfada bulunan yazıları okuduğumuz filan yok :)



5. Alpha Block






Bu kitap Belinda'nında favorisiydi. Gerçekten çok güzel bir kitap. Kitap ilk bir harfle başlıyor ardından o harfle başlayan bir kelime ve o kelimeyle ilgili bir görsel geliyor. Harflerin olduğu sayfa harflerin şeklinde kesilmiş. Bu çok güzel bir detay. Kitabın kalitesi, renkleri ve çizimleri harika. Kitabın başka serileride var. Dinozorlarla, sayılarla ve şehirle ilgili olmak üzere toplam 4 adetler. Muhtemelen sayılarla ve dinozorla ilgili olanı da alacağım. 



İşte Devinin 5 favori kitabı bunlar. Tabiki favori kitapları 5 tane ile sınırlı değil fakat hepsi ile ilgili yazmak yerine en çok sevdiği 5 kitap üzerinde durmayı tercih ettim. 

Belinda'nın favori kitapları için Tıklayın . Üzerinden çok geçmiş sanırım yeni bir tane Belinda içinde hazırlamanın vakti gelmiş :) 

Sizin çocuklarınızın favori kitapları neler? Tavsiye edeceğiniz kitaplar var mı?  Paylaşırsanız çok sevinirim. 

Herkese sevgiler!...



Liste Çılgınlarına : 22 Adet Ucretsiz Indirilebilir Listeler, Planlayıcılar ve Daha Fazlası!

Çarşamba, Ocak 18, 2017


Liste hazırlamayı sevenlerdenseniz bu yazı tam size göre şimdiden söyleyeyim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki ben liste hazırlamayı çok seviyorum. Alışveriş listesi, ihtiyaç listesi, günlük yapılacaklar listesi ve önemli işler listesi. Ayrıca liste dışında haftalık plan hazırlamayı da çok seviyorum. Hatta bazı aylar (çok yoğun ise ) aylık planda. Listeler ve haftalık , aylık planlar benim çok ama çok işime yarıyor ve bu yüzden hayatımın vazgeçilmezi oldular. Gün içinde aklıma gelen bir şeyi gün sonunda unutabiliyorum ama aklıma geldiği an not aldığımda asla unutma gibi bir lüksüm olmuyor ve hatırlamak için listeme ya da programıma bakmak yetiyor!

Eğer öyle ya da böyle yoğun bir hayatınız var ve yapacak çok şeyiniz var ise, unutkansanız ya da düzenli olmayı seviyorsanız sizin için seçtiğim 22 liste ve planı ve daha fazlasını seveceğinizi düşünüyorum.

Ücretsiz olarak indirebileceğiniz liste ve planları yazıcınızda bastırmanız yeterli. Ya da herhangi bir kırtasiye ya da baskıcıdan da bastırabilirsiniz.  Düzenli hayat ve unutmamak adına başlıyorum! :)


1. Günlük Planlayıcılar

Günlük planlayıcıların yanı sıra bir tane de yapılacaklar listesi ekledim. Günlük planlayıcılarda ise en çok sevdiğim şeylerden biri de su çizelgesi oldu. Benim gibi su içmekten yoksun bir insansanız plandaki bu detay her gün gözünüze gözünüze gireceğinden bir süre sonra su içmeye başlayabilirsiniz. İşe yarıyor ne diyeyim :)


İndirmek için tıklayın


İndirmek için tıklayın



İndirmek için tıklayın







İndirmek için tıklayın



2. Blog Planlayıcısı

Blog planlayıcısı! Şu sıralar en çok ihtiyacım olan şeydi. Bir oraya bir buraya not almaktansa, düzenli bir şekilde blog planlarımı yazmak çok daha güzel. Böylece bir ordan bir buradan çıkan kağıt parçalarıyla uğraşmak zorunda kalmıyorum.  Blog yazarları için yardımcı olacağını düşündüğümden internette bulduğum bu tatlı ve yararlı planları sizinle paylaşıyorum :)


İndirmek için tıklayın


İndirmek için tıklayın


İndirmek için tıklayın


3- Şifre Listeleri

Bu en çok ihtiyaç duyduğum şeylerden biriydi. Gördüğüm anda 'eveeet' dedim. İşte bu! Bir sürü yerde üyeliğiniz var ise ve her birinin şifresi farklı ise muhtemelen bir süre sonra kafanız karışacaktır. Bu listelerde işte tam bunun için!

İndirmek için tıklayın


İndirmek için tıklayın





4.Haftalık Plan Listesi

Gün gün yapılacaklar listesi hazırlamaktansa haftalık liste hazırlamayı tercih edenler için bu listeler tam size göre!

İndirmek için tıklayın



İndirmek için tıklayın

İndirmek için tıklayın


İndirmek için tıklayın

İndirmek için tıklayın


5- Tarif Kartları

Benim en çok yoksunluğunu hissettiğim şeylerden biri de tarif kartlarıydı. Beğendiğim tarifleri bir oraya bir buraya yazıyordum ve açıkçası bir araya topladığımda düzensiz görünüyorlardı. Bu kartlar daha düzenli olmamı sağlayacaklar. Tarifler sığar mı? Küçük görünüyor diye endişelenmeyin. Bastırırken boyutlarını ayarlayabileceğinizden bu sorun olmaktan kalkıyor.  Mesela kartpostal büyüklüğünde bastırabilirsiniz. Ne dersiniz? Çok tatlı değiller mi? :)


İndirmek için tıklayın




İndirmek için tıklayın


İndirmek için tıklayın


6- Telefon Listesi

Bence bir evin olmazsa olmazı. Önemli telefon numaraları listesi! Hastane, okul, doktor, polis, ambulans gibi numaraları listeye yazdığınızda hem sizin için hem de siz yokken evde bulunan kişiler için çok önemli bir şey. Numaraları yazdıktan sonra evinizin en ulaşılabilir yerine asıp herkesi de bu konuda bildirdiğinizde önemli bir durum olduğunda işe yarar ve gereksiz vakit kayıplarından korur. Ne dersiniz? Sizce de öyle değil mi?


İndirmek için tıklayın


7- Alışveriş Listesi

Veee alışveriş listesi! En çok kullandığımız şeylerden biri. Sizde alışveriş listesi kullananlardansanız bu listeyi seveceğinizi düşüyorum. İki kolondan oluşuyor. Birine almanız gerekenleri diğerine de almanız gerekenleri ama hani öyle çokta aciliyeti olmayanları yazabilirsiniz. Bu şekilde alışveriş zamanı hepsini almak ya da almamak konusunda plan yapabilirsiniz.


İndirmek için tıklayın


Ben hepsini çok ama çok sevdim. Şimdiden bir kaçını kullanmaya başladım bile!

En çok hangisini beğendiniz? İndirip kullananlar var mı? Yorumlarınızı bekliyorum :)




Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts