Geri Sayım : 20. Hafta

Salı, Mayıs 21, 2013



Uzun bir zaman sonra, aslında ben 21. haftam içerisindeyken, vakitsizlikten anca 20. haftamın fotoğrafını yükleyebiliyorum.

20. haftam da çok yoğun geçti. Fotoğraf çekimleri, resim kursu, birikmiş işler derken vaktin nasıl geçtiğini anlayamadım.

Hamilelik inişli çıkışlı geçmeye devam ediyor. Eski enerjimin geri gelmeyeceğini artık anlamış bulunuyorum. O yüzden yoruldum mu dinleniyor, enerji toplamak için  olabildiğince beslenmeme dikkat ediyorum. Son zamanlarda bir balık salata krizim başladı. Hamilelikte sınırlı balık tüketimi olmasa hergün bıkana kadar yerim herlade.  Tansiyon problemi çektim hafta başlarında. O kadar düşüyordu ki 7'ye 4'ü gördüm. Hatta bir ara 3.5 oldu küçük tansiyonum. İnternette araştırdık. Sebeplerin iki tanesi üzerinde durdum. Birincisi uzun aralıklarla yemek yemek, ikincisi yeteri kadar su içmemek. Yemeklerime ara öğünler ekledim ve suyu daha fazla içmeye başladım. Sonuç; hafta başlarında düşen tansiyondan eser kalmadı. Liseden itibaren su içmeye başlayan biri olarak su içme alışkanlığım çok kötüdür. Su içmeye kendimi resmen zorluyorum. Günde bir litre düzenli içmeye başladığımdan bir kaç gün sonra, midem bulanmaya başlıyor. Sonrasında ise suyu içmeyi bırakın suyu görmek bile istemiyorum. Neden böyle birşey oluyor anlamıyorum ama ezelden beri su benim midemi bulandırır.

Kilom sabitliğini koruyor. Biraz bende takıntılık oldu aslında o yüzden sabitliğini koruyor. Bazen fazla yemek yediğim zaman, özellikle annemlere gidip gelmişsem kilo almış oluyorum ama hemen hafif yemeklere geçiş yaparak bir iki günde aldığım gereksiz kiloları veriyorum. Hedefim altıncı ayımın sonuna kadar 60'ı geçmemek. Şu an 58.800 olduğumu düşünürsek şansım var gibi gözüküyor.

Hemen hemen tüm vücudumda ve suratımda damarlarım ve kılcal damarlarım belirginleşti. Özellikle diz kapaklarımın arkasındaki damarlarda sızılar oluşmaya başladı. Varislerden korktuğum için aklıma geldikçe bacaklarımı havaya kaldırmaya çalışıyorum. Pilates bacak hareketlerini yapıp rahatlatmaya çalışıyorum. Bir yandan da  gözümün altındaki kılcal damarımın çatlamasına  üzülüyorum. 19. haftamda bir gecede ne olduysa çatlayıverdi. O kadar moralim bozuldu ki. Bir kaç yerimde daha kılcal damar çatlaması var. Doğum sonrası bana iş çıktı başka bir şey değil...Allahtan karnımda ya da her hangi başka bir yerimde çatlak yok.

Bu hafta bir değişiklik ise kızımın tekmeleri. Tekmeleri hissedilir derecede arttı. Hatta zaman zaman canımı bile acıtıyor. Bu kadar küçük iken canımı acıtıyor ise, daha büyüyünce ne olacak benim halim bilmiyorum. Gözümü korkuttu. Hissetmenin dışında dışarıdan da hareketleri gözüküyor. İlk annem elini koyup hissetmişti. Kızım büyük annesine merhaba demiş oldu. Olayı eşime anlattığımda ise o da şansını denedi. Garip bir şey var ki hareket halinde iken ben elimi koyduğumda hareketlerine devam ederken, başka biri koyduğunda duruyor. Hissetmek isteyenin biraz sabırlı olması lazım. Eşimde sabırlı oldu ve kızımızla ilk temasını gerçekleştirdi. Ondan sonraki günler ise hem hissettik, hem de gözümüzle gördük. Çok değişik bir şey insanın karnının ileri geri oynamalarına şahit olması... Geçen gün Django filmini izlerken başlangınçta çalan şarkıda kızım çoştu resmen. Nasıl kıpırdanmaksa o. Canımı yaktı hatta. Sonra rahatsız mı oldu acaba diyerek sesini kıstık filmin. Kısmamızla durması bir oldu. O kadar şaşırmıştım ki. Sesini tekrar açtığımız da yeniden başladı kıpır kıpır olmaya. Acaba sevdi mi diye bile düşündüm. Hatta eşime kapama sesini bak oynuyor içeride dedim. Gözümde canlandırdım da sonra oynadığını baya bir güldüm. Sevdi mi, rahatsız mı oldu bilemedik. Nasıl anlaşılır ki bu? Hani anlasak ona göre sevdiği şeyleri ona ulaştırsak.

Kızıma hala isim bulamadım bu arada. Erkek ismi zor diye düşünürdüm ama kıza da isim bulmak çok zormuş. İnternette sayısız isimlere baktım ama bir tanesini bile beğenemedim. Kızım isimsiz kaldı...



You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts