Pazar Günü Pikniği! Treptower Park!

Pazartesi, Mayıs 25, 2015



Uzuuun uzuuuun zaman sonra piknik yapmaya fırsatımız oldu. Havanın inanılmaz güzel olduğu - inanılmaz sıcak! - bir pazar gününde pikniğe gidilmezde nereye gidilir?!?

Ne zamandır istediğmiz ve bize yürüme mesafesinde - neredeyse 9 aylık hamileyken hiç bir yer yakın değil! - olan Treptower parkına gittik. Hava sıcak, ben inanılmaz açım yürü yürü yol bana bir türlü bitmedi. Hızlı adımlarla ilerlerken birden bire baş dönmesi ve yorgunluk baş gösterince tempom ister istemez düşsede, başardım ve parka ulaştım! 

Park inanılmaz büyük. O yüzden hiç öyle dolanmadan ilk bulduğumuz yere oturup başladık tıkınmaya. Açıkçası o kadar hızlı yemişim ki, benim payım bittiğinde şaşırdım! Daha fazla olsa yerdim kesin!



Çimlere oturduğumuz andan itibaren Belinda inanılmaz şaşkın bir o kadar da mutluydu. İlk kez piknik yapıyordu kendileri. Hemen dibime kuruldu ' mama ' diye ekmeğini aldı ve az da olsa kemirdi. Dinazorunu da beslemeyi ihmal etmedi ve sürekli ' mama yiyor daynazor! ' diyip durdu. 






Karnımızı doyurup biraz da Belinda'nın oynamasını bekledikten sonra uyutalım diye ayaklandık. Belinda uyudu mu? Yine uyumadı! Biz uyur diye yola çıktık, dolandık durduk sonra zaman baya geçti belki acıkmıştır dedik yemek yedirdik ve ardından tekrar denedik fakat nafile. Belinda uyumadı.




Belinda'yı uyutucaz diye o kadar yürüdük ki inanılmaz yoruldum. Madem öyle dedik bir yerde oturalım. İlk Belinda'nın uykusuzluktan başlayan ağlama krizinin geçmesini bekledik. Ardından parkı görünce biraz biraz susup yanaşmaya başladı. Sonra Belinda gülmeye başladı. Oh nihayet diyerek sevindik. 



Parkta sallandı, kaydıraktan kaydı, kumlarla oynadı, taşlarla oynadı, onla oynadı bunla oynadı derken hiiiç ama hiiiç oturamadık. Eli yüzü, hatta benim elim yüzüm bile çamur oldu! Nasıl bu işi becerdik anlamıyorum. 


Eve dönmeye onu ikna etmemiz bir hayli uzun sürsede, bir şekilde onu ikna edip arabasına bindirdik. Dönerken gördüğüm ördekleri ve kuğuları ' hadi Belinda'ya gösterelim en sevdiği hayvan! ' dedim ve demez olaydım. Seyrederken keyfine ve sevincine diyecek bir şey yoktu tabi ama eve gidelim derken yine! ağlama krizi tuttu. Biliyordum ki çok uykusu vardı ve artık uykusu iyice başına vurmuştu. Eve doğru yürürken klasik Belinda uykuya dalmak üzereydi. Peki biz izin verdik mi? Tabiki de hayır! Hem hızlı hızlı yürüyor hem de Belinda'yı uyutmamaya çalışıyorduk. Baktık olmuyor, arabasından indirip yürüttük. Yine de erkenden uyumadı evde kerata!

Ben o kadar çok yorulmuşum ki, saat gece 10 olmadan gözlerim kapandı. Ertesi gün ise kalkmak hem zor, kalktıktan sonra da ev işleri yapmak ayrı zor oldu. Eee 6 saat boyunca yürürsem olacağı budur Ha ha ha!

Herşeye rağmen güzel bir gün geçirdik ve parka bayıldım. Bir sonraki gidişimizde başka yerlerini de keşfetmeyi, görüpte alamadığım dondurmasını, bakıpta binemediğim deniz biskletini ben düşüne durayım... 

Park gibisi yok değil mi!?

You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts