Belinda 18 Aylık!

Pazar, Mayıs 03, 2015





Belinda'nın 18 aylık fotoğraf çekimini yapmak istemiştim ama ne yazık ki hem Belinda'nın AŞIRI hareketli olması  - 1 saniye yerinde durmayan bir kızım var evet - hem de taşınma sürecinde oluşumuzdan dolayı gerçekleştiremedim. Vize için vesikalık çekilirken hadi dedik şöyle birlikte fotoğraf çekilelim. Belinda'nın da 18 aylık çekimi de bir şekilde olmuş olur ama nerdeee... Belinda durdu mu durmadı. En son çizgifilm açtıkta öyle durdu az biraz.

Belinda'nın en belirgin özelliği - doğduğundan beri - hiç yerinde durmayışıydı. Elleri, ayakları zaten doğduğundan beri durmuyordu. 1 aylık kontrolüne gittiğimizde kafasını dik tutmaya başladığını gören doktorun şoku bizi şaşırtmıştı - meğer çok erkenmiş - 1. 5 aylık iken televizyon seyreder, önüne geçilmişse sağa sola kafasını hareket ettirir televizyonu görebileceği pozisyona gelirdi göremiyorsa hala mızırdanırdı. Göz doktoru bunun imkansız olduğunu söylemişti ama garip bir şekilde öyleydi. 9 aylıkken merdivenleri çıkmaya başlamıştı ve 10 aylık olduğunda merdivenleri çok hızlı çıkabiliyordu. 3 aylıkken oturmaya çalışıyordu ve  5 aylıkken oturmaya başlamıştı.  Fiziksel olarak öncelikleri - ki 8 aylıkken yürüyebilen bebekleri düşünürsek bizimki geç bile yürümüş -  yanında el becerileri ve problem çözme gibi şeyleri de bir çok yaşıtına göre erken gelişti. 7 aylıkken kitabın sayfalarını tek tek açıp bakabiliyordu. İki sayfa gelmişse ayırıyor tek tek bakmaya devam ediyordu. 9 aylıktı ki bir çok kelime söyleyebiliyordu. Şimdi şarkı söylemeye bile başladı. 16 aylık olduğunda 1'den 10' a kadar saymaya başlamıştı. Bu ve bunun gibi bir çok şeyi erkenden yapmaya başladığı için, herşeyi çabuk öğreniyor ve çözebildiği her şeyden de aynı hızda sıkılıyordu. Karmaşık uzun sürebilen şeyler onun daha çok ilgisini çekiyor sanki.

18 ayına kadar kitaplar bir numarasıydı fakat şu an bu biraz değişti. Hala kitapları çok seviyor ama şu an en sevdiği şey figür hayvan koleksiyonu. Onları tek tek diziyor, sayıyor, başka yere diziyor, üst üste koyuyor, durmuyorlarsa çileden çıkıyor - genelde bir şeyi başaramıyorsa sinirden kuduruyor hatta bazen ağlamaya başlıyor, sinirden titriyor -  Ne yaptıysak yapalım onu bu huyundan vazgeçiremedik bir türlü.

Belinda iyice dillendi. Yarım yamalak şarkılar söylüyor. En sevdikleri twinkle twinkle little star, baaa baaa black sheep, didaa didaa (baby tv'nin mitch match şarkısı ), Peppa pig , dandini dandini dastana, gymboo şarkısı.

Mavi ve yeşil için çıldırıyor. Bir şey mavi ya da yeşil renkse çok hoşuna gidiyor. Pek bilinçli gibi gelmiyor bana ama mavi araba dediysek ya da yeşil yaprak, onlara ekstra ilgi gösteriyor.

Belinda'nın en kötü durumu yemek konusu. Ardı arkasına diş çıkardığından sürekli yemeğe isteksiz oldu, isteksiz olduğu içinde yeni tatlara ilgi duymadı, ilgi duymadığından ve canı da yandığından mıdır nedir 18 aylık olmasına rağmen normal yemek yemiyor. Püre tarzı yemekleri tercih ediyor. Parçalı yemesinde sorun yok çünkü istediğinde yiyebildiğini gördüm. Fakat çocukların çok sevdiği köfte, makarna, pizza, tost, pilav, dondurma, pasta gibi şeylerden kesinlikle nefret ediyor. Pasta, dondurma vs sevmesin mühim değil ama tavuk, et hiç bir şey yemiyor. Makarnayı ise yemesini çok isterdim. Hem pratik - aynı şey tostlarda ve sandviçlerde de geçerli - hem de ister sebzeli, ister etli, ister peynirli olsun bir çok çeşidinin yapılabilmesi ve dışarda da kolay ulaşılabilmesinden dolayı. Fakat yemiyor işte. Bu bizim için çok büyük sorun oluyor çünkü bir yere gittiğimizde yanımızda bir sürü şey taşımak zorunda kalıyoruz. Bir gün normal ev yemeklerini de yer diye umut ediyorum başka da elimden bir şey gelmiyor.

Belinda artık her yere tırmanabildiğinden yatağından da tırmanabiliyor. Gerçi eşyalarımız gittiğinden beri kendi yatağı yerine, annemlerde bulunan seyehat yatağında yatıyordu. Seyehat yataklarını bilenler bilir. Normal beşiklerden çok daha derinler. Belinda o derin yataktan çıkabilmeyi öğrendi! Düşünüyorum da kendi yatağı olsaydı çoktaaan çıkmıştı. Artık yeni odasına kuracağımız yatak açık yatak olacak. Anlayacağınız bizi yeni bir serüven daha bekliyor olacak!

Belinda hala uyku arkadaşları olan ördek ve kurbağı çok seviyor. Teddy diye sevdiği İkea'nın oyuncak ayısını ise seviyor fakat 1 numarası kesinlikle değil.

Belinda yüksek seslerden, bağırışlardan ya da bağırarak ağlayan çocuklardan nefret ediyor. Böyle bir durumla karşılaştığında ne yapıyor ise duruyor, kafasını aşağı indiriyor, dudaklarını büzüyor hala devam ediyorsa ağlamaya başlıyor ya da bağırıyor. Bazen ben evin içinde anneme ya da Kenan' a filan sesleniyorsam başta kızgınlıkla bağırdığımı düşünüyor, bakıyor, seslendiğimi anlayarak ne yapıyorsa kaldığı yerden devam ediyor. Anlamıyor ise ya da gerçekten bir şeye kızıyorsam - bunu sadece benim için yapıyor - her ne yapıyor ise ya da nerede ise koşup yanıma geliyor, çenemden tutup kafamı onunla yüz yüze geleceğim şekilde çeviriyor, gözlerimin içine bakıp en tatlı ses tonuyla bana 'anneem annnem benim, bitanem benim, bitanem' diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyor. Bunu yaparken o kadar tatlı oluyor ki. Kucağımdan inmiyor beni seviyor, sarılıyor. Ta ki sakinleştiğimden emin olana kadar.

Belinda'yla ilk kez o 18 aylık olduğunda ayrı kaldık. O zamana kadar gece gündüz her zaman birlikteydik. Fakat taşınma sürecinden dolayı bir kaç günlüğüne de olsa ayrı düştük. Daha sonra Ankara'ya gittik diye ayrı kaldık. Bu benim için inanılmaz zor oldu. Neyseki  bundan sonra bir daha ayrı kalmayacağız.

Belinda annesine düşkün bir çocuk. Genelde kız çocukları babaya düşkün olur derler ama bizde şimdiye kadar bu böyle olmadı. Bana çok düşkün ve bir gözü daima benim üzerimde. Biliyorum çünkü benimde her zaman bir gözüm onun üzerinde ha ha ha! Hep birbirimizi yakalıyoruz. Sanırım aramızda özel bir bağ oluştu. Anlaşabilmemiz için göz göze gelmemiz yeterli denir ya. Bu sonradan değişir mi bilmiyorum ama içimden bir ses o özel bağımızın günden güne daha da güçleneceğini söylüyor bana.

Belinda zıplamayı çok seviyor. Koltuk tepeleri, yastık üstleri, valiz - çanta üstleri... herşeyin üstüne çıkıp ya da üstüne oturup 'hop hop' diye zıplıyor. Ufak tefek ağzını, kafasınını, orasını burası çarpmasına rağmen vazgeçmiş değil. Hatta en sevdiği şey. Hatta beni görür görmez yaptığı ilk şey üstüme çıkıp zıplamak!

Belinda 'hayır' 'istemiyorum' kelimelerini öğrenmiş durumda. İstemediği her şey için 'aa-yır' demeye başladı bile.

Ben : 'Belinda yemek yemek istiyor musun? '

Belinda : 'aaa-yır'

Ben : ' Belinda bu kitaba bakalım mı? '

Belinda : 'aaa-yır'

ve bunun bir sonu yok...

Belinda artık bebek değil. Her geçen gün bireyselliğini ilan etmeye devam ediyor. İki üç günde bir zaten değişip duruyor. O kadar çok şey oluyor ki. Çoğunu unutuyorum. Hatta not aldığım deftere bile yazacağım anda unutmuş olabiliyor 'bugün ne yapmıştı' ya da ' ne demişti de gülmüştük' diye düşünürken kendimi buluyorum.

18 ay değişik bir ay. Sanki minik bebeğiniz bir genç kız oluyor. Hareketler, mimikler değiştiği gibi, espri anlayışı, hayatı algılayışı ve duygularını dışa vuruşu baya değişiyor. Dili daha bir çözülüyor. Söylemediği bir şeyi, ertesi gün duyabiliyor ve şaşırabiliyorsunuz. En çok benim adımı söylediğinde şaşırmıştım. Genelde adımı söyleyemiyorlar tam ama Belinda direk 'Funda' diyebildi.

Yeme alışkanlığından, sakin ve sabırlı olamayışından ve çooook hareketli oluşundan dolayı şikayet etsemde bazen düşünüyorum da başka türlü o 'O' olmazdı. Sanırım yeme alışkanlığı düzelse ve sabırlı olmayı öğrenebilse ve en ufak bir şeyde sinir krizi geçirmese hayat onun içinde benim içinde daha kolay olurdu. Çooook hareketli oluşu yine sorun olmazdı.

Olur muydu?

Olmazdı olmazdı...






You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts