Fotograf Çekimi

Devin'nin 18 Aylık Fotoğraf Çekimi!

Cuma, Aralık 30, 2016



Devin artık 1.5 yaşında! Ha ha ha! Delice değil mi? :) Zamanın nasıl geçtiğinden, nasıl bu kadar çabuk büyüdüğünden bahsetmeyeceğim artık :) Bu zamana kadar o kadar çok büyüyor olmalarına şaşırmışım ki artık şaşırasım gelmiyor. Ha ha ha!

Şu ana kadar gerçekleştirdiğim en kötü fotoğraf çekimini gerçekleştirdim :( Devin köpek dişlerini patlatıyor (gerçi 3 tanesini patlattı ). Şeker mi şeker bir elbise aldım sırf bu çekim için. Şansa bak Devin inanılmaz huysuzdu. İlk çekim olmadı ve ertesi güne erteledim fakat o da ne. Yine olmadı. Zaten Belinda'nın varlığı da Devin'i zapt edemememi sağladı. O yüzden ışıklarda dahil olmak üzere tüm çekim kötü. Muhtemelen bu elbiseyle bir çekim daha gerçekleştireceğim fakat şimdilik elimdeki fotoğraflarla Devin'nin 18. ayını yazacağım.


18 ay inanılmaz bir ay. Zaten bebeklikten çıkan çocuğunuz her geçen gün bireyselliği için savaş verirken 18. ayda bu daha çok belirginleşmeye başlıyor.  Devin kişiliği gereği bağımsız bir çocuk. Her şeyi kendisi yapacak, kimse ona karışmayacak. Eğer karışmaya kalkarsanız pişman olursunuz :)

Devin her işini kendi yapar. Beceremese bile becerebildiği kadar yapar. Kesinlikle ona bir şey yaptıramaz ya da yapamazsınız. Eğer yapmaya niyetlenirseniz (mesela ağzına yemek vermek gibi) Bu sefer inatçılığı devreye girer. Yemek istese de, içmek istese de, yapmak istese de sırf siz onun için yapmak istediniz ama o istemediyse tamamen vazgeçer. Hadi tamam kendin yap diye bıraksanız da iş işten geçmiştir. Hayatta yapmaz. Çok istese bile yapmaz. Çok ama çok inatçı. 

Bir şeye hayır demişse hayırdır o. Değiştirmez fikrini.

Hayatını kendi yönlendirir. Kesin kararlı duruşu sizin isteklerinizin önüne geçer. Adeta yönetilen siz olursunuz :)

Devin dünyanın en tatlı çocuğu (ha ha ha! kızım ya ondandır dimi (: ). Konuşmaları, hareketleri, bakışları. Genelde pozitiftir. Çok nadir mızmızlanır. 

Devin ablasının hayranı. Ablasıyla her şey onun için güzeldir. Birlikte oynarlar ve gerçekten çok eğlenirler. Aralarında kıskançlık yok ama arada bir oyuncak kavgası yapıyorlar. 

Devin konuşmaya başladı. Gayet ne açık bir şekilde derdini anlatabiliyor. Sorduğumuz basit sorulara yanıt verebiliyor. Bu gerçekten çok güzel bir şey. Muhtemelen ilerleyen aylarda konuşması daha ilerlecek ve muhabbet etmeye ufaktan başlayacağız :)

Devin'nin en çok kullandığı kelime 'nein' ne sorsak 'neiin!' diyor. Devin'nin hayatı 'hayır' demekle geçiyor :)

Devin 1 yaşına girdiğinden beri günde sadece 1 öğle uykusu uyuyor. Sabah saat 07:30 - 08:30 arası uyanıyor. Kahvaltı saat 09:00'da fakat daha erken uyanmışsa kahvaltı saati değişebiliyor. Öğle uykusu saat 2'de ama bu da değişebiliyor. Yorgun bir gün ya da gece geçirmişse (gece uyanıp durmuşsa ) öğlen 11-12 arası uyuyabiliyor. Saat 13'de öğle yemeği. Akşam yemeklerimiz 17:00 'de. Saat 18:00'de banyo ile uyku ritüelleri başlıyor. Saat 19:30 - 20:00' de uyumuş oluyorlar.  Fakat bu saatler hastalık, diş, misafir, seyahat gibi durumlarda daha erken ya da daha geç olabiliyor ama genelde bu şekilde. 

Devin hala geceleri uyanıyor. Diş çıkarmayı hiç bırakmadı :) 18 aylık ama geriye çıkaracağı 4 dişi kaldı. Neredeyse bütün dişleri çıktı! Her diş döneminde yüksek ateşi oluyor ve çok zor günler geçiriyoruz. Belinda hiç böyle olmazdı. Son iki diş döneminde ona multi vitamin ve demir ilacı verdim. Sanırım etkili oldu. Genelde diş dönemleri çok ama çok uzun sürerdi. Doğru dürüst yemek yemezdi. Hatta neredeyse hiç bir şey yemiyordu. Bu yüzden ona takviye yaptım. Bu sayede (tahminimce) dişlerini çok daha hızlı patlatmaya başladı. Şu an hala son azı dişini patlatmaya çalıştığından iştahı pek yok ve ilaçları kullanmaya devam ediyorum. Muhtemelen son diş çıkarma döneminde de aynı şeyi yapacağım. 


Devin dans etmeye bayılıyor. Müzik duymasın! Hemen dans etmeye başlıyor. Her geçen gün yeni figürleri oluyor ve dans ederken inanılmaz tatlı oluyor :)

Devin kendi kendine uyuyabiliyor. Garip bir şekilde eğitim vermeme gerek kalmadı :) Şöyle anlatayım. Yatağında yanında durduğumda yatıp uyuyor. Bazen kucağımda olmak istiyor kucağımda sallanan sandalyede sallanırken uyuyor. Yani nasıl uyumak istiyor ise kendi seçiyor. Bazen de kucakta olmak istemiyor ve yatağında ya da ablasının yatağında kendi kendine uyumak istiyor ve gerçekten de kendi kendine uyuyabiliyor. Hızlı uykuya geçiş yapıyor. Bir saniye önce kıpır kıpır canlı iken bir saniye sonra bir bakmışsın uyumuş  bile! Bazen (hasta ya da tam diş patlatma zamanında ise) uyumamak için çıldırıyor. Yalnız kalmak istemiyor ve işte o zamanlar yatağımızda yatıyor. Aynı şekilde Belinda'da hasta ise yanımızda yatmak istiyor ve onu da yanımızda yatmasına izin veriyoruz. Bu sayede benimde aklım onlarda kalmamış oluyor. 

Devin kıyafet, şapka, ayakkabı gibi şeyleri giyebiliyor (çıkarabiliyor) . Bazen bazı kıyafetleri beceremese bile çoğunu düzgün giyebiliyor. Kaşık ve çatalı güzel kullanabiliyor. Ellerini çok iyi kullanıyor ve bu konuda gerçekten becerikli. 

Devin ablasına bakıyor. Nasıl mı? Şöyle. Belinda su içen bir çocuk değil ama Devin tam tersi çok ama çok su içer. Her sabah ikisininde sularını hazırlıyorum ve salon sehpasına koyuyorum. Devin her zaman ablasınınkini ablasına veriyor ardından kendi suyunu alıyor. Bu sayede Belinda'ya sürekli suyunu iç dememe gerek kalmıyor, Devin benim yerime bunu yapıyor! Belinda'da Devin'nin her su getirişinde onu geri çevirmiyor ve suyunu içiyor.  Belinda artık günde iki şişe su içmeye başladı! Bu inanılmaz! Aynı şekilde Belinda hangi oyuncağı çok seviyor öğrenmiş ve ne zaman Belinda ağlasa ya da üzgün olsa Devin hemen ona sevdiği oyuncağı getiriyor. Çok ama çok tatlılar ya :)

Devin tam bir bebek manyağı. Baby baby diye evin içinde bebekleriyle oynuyor. Dışarıda bebek görsek hemen 'baby' diyor ve sevgi dolu bir yüz takınıyor. Oyuncağı olsun gerçeği olsun fark etmiyor. Devin bebeklerin hastası! 

Devin çok ama çok tatlı. Sevimliliği tüm negatif enerjinizi söküp atıyor. Korumacı bir yapısı var. Güçlü. Sadece nerede duracağı ve bizden istediği şeyler konusunda bazen kararsız olabiliyor. Mesela koltuktan inmek istiyor ama inince çıkmak istiyor ama çıkınca inmek istiyor. Bu o kadar çok uzun sürüyor ki artık bitsin şu kararsızlığı diyorsunuz. Fakat dediğim gibi bir şeye hayır dediyse o iş bitmiştir.

Devin tırmanmayı çok seviyor. Sürekli tepelere tırmanmak istiyor. Dikkatli bir çocuk değil o yüzden her seferinde yüreğimi ağzıma getiriyor.


Aklıma bu kadarı geliyor ve inanıyorum ki unuttuğum çok şey var :) 

Minik Devin yüzün hep gülsün. Sağlıklı, mutlu, huzurlu, sevgi dolu bir hayatın olsun. İyi insanlarla karşılaş ve iyilik bulutları hep başının üstünde dolansın. Seni çok ama çok seviyorum...

Fotograf Çekimi

Belinda'nın 3 Yaş Fotoğraf Çekimi!

Salı, Aralık 27, 2016


Belinda'nın 3. yaş fotoğraf çekimini gerçekleştirdiğime inanamıyorum. 3 Yaş! Ne kadar çabuk geçti zaman. 


Belinda doğduğundan beri hayvanları çok seviyor ve bir büyük kutu dolusu hayvana sahip. Şu sıralar kaplanlar ve dinazorlar favorisi. Bir de palyaço balıklarını seviyor ki o da çizgi film Nemo'dan dolayı :)

Belinda'nın doğuştan çok iyi bir kulağı var. Duyduğu sesleri aynı tondan çıkarabiliyor. Yanlış bir tonda ise doğrusunu bir kaç denemeden sonra buluyor. O kadar çok şarkı biliyor ki! Hepsini doğru melodiyle söyleyebiliyor. Duyduğumuza göre bu yaşta bu şekilde şarkı söylemek çok sık görülen bir durum değilmiş. Bu konuda emin değilim ama öyle ise bu ciddi iyi bir kulağı var demek :)

Belinda'nın hafızası inanılmaz! Her şeyi ama her şeyi hatırlıyor. Bir gün bana 9 aylık iken yaşanan bir olayı anlattığında çok şaşırdım. Ben bile unutmuşken o nasıl hatırlıyordu! Belinda'nın ezberi de çok iyi. Bir kez söyle unutmuyor. 

Belinda fotoğraf bakmaya, eski videolarımızı izlemeye bayılıyor. Kendi bebekliğinin ise hayranı :) Izliyor ve kendine gülüyor. Son günlerde ise buna birde fotoğraf çekmek eklendi. Fotoğraf çekmeyi çok seviyor ve fotoğrafları gerçekten çok güzel :)

Belinda'nın değişmeyen bir başka ilgiside kitaplar. Kitapları çok seviyor. Açılır kapanır kitaplar, eğitici kitaplar, dinazorlarla ilgili kitaplar, pop-up kitaplar ve hayvanların olduğu kitaplar favorisi. Tabiki bir de gezegenler var. Belinda gezegenler ve uzay ile ilgili her şeye bayılıyor.

Belinda kız çocuklarının tipik beğenileri ve ilgilerine biraz uzak. Hiç eline almıyor diyemem ama tercih etmiyor. Mesela oyuncak bebek. Doğduğundan bu yana bir çok oyuncak bebek hediye geldi ama hiç biriyle oynamışlığı yok. Fakat Devin tam bir kız çocuğu o bebeklerle oynuyor. Dediğim gibi Belinda hayvanlarla ilgili. Şu sıralar at koleksiyonuyla oynuyor :)

Belinda puzzle çok seviyor. Şu sıralar pek oralı değil çünkü bizdekiler 2 yaş için. 3 yaş puzzle almanın zamanı geldi sanırım :)

Belinda öyle çok iştahlı bir çocuk değil hala ama eskiye oranla çok ama çok iyi. Kendi kendine yemeğe yeni başladı diyebilirim. Kaşık tutmayı yeni yeni kavrıyor. Bu onu teşvik etmediğimden değil elbet. Ek gıdalara başladığımdan beri hem eline kaşık verdim ve kendi kendine yemesi için teşvik ettim. Fakat yapmayınca yapmıyorlar. Daha kısa bir zaman öncesine kadar ilgisi de yoktu fakat son zamanlarda ilgisi başladı ve kendisi yemeğe çalışıyor. Bu benim için garip bir şey. Yıllarca beslemeye çalışan kişi olunca değişik geliyor işte :)  Arada bir yine beslenilmek istiyor ve anne yedirsene diyor ama bu durum giderek azalmaya başladı ki ben bundan çok ama çok memnunum. Bu sıralar favori meyveleri, mandalina, limon, portakal, elma, üzüm. Favori sebzesi yok o yüzden sebzeleri sos şeklinde ya da çorba şeklinde ona veriyorum. A var bir tane. Havuç! Hamburgeri seviyor ama sadece ekmeğini yiyor :) Köftesini arada ağzına tıkıyorum. Makarna seviyor. Domates sosuna ketçap diyerek ona yedirtiyorum. Çikolata her şeyi. Sınırlı sayıda veriyorum ancak bazı zamanlarda bu değişebiliyor.  Şeker ise hiç yedirtmiyorum. Büyükler için diyorum ve o da yemiyor. Pilav seviyor, curry ya da thai soslu tavuğu seviyor. Püre kesinlikle yemiyor, balık yemiyor. Eskiden püre yerdi ve balığı içine karıştırıp verirdim ancak bu değişti. Balığı hiç bir şekilde yediremediğimden ona Omega 3-6-9 vermeye başladım. Bebekliğinde var olan alerjik durumu Belinda'da ciddi yeme sorunu oluşturdu. Bazı dokulara hala alışkın değil. Bu yüzden değişik bir şey yer dokusu ya da tadı konusunda bir sorun olursa kusmaya başlıyor. Onu hiç bir şeye zorlamıyorum. Peynir sevmiyor ama peynirli tost yiyebiliyor. Peyniri az ise tabi :) Genelleme yaparsak eğer en çok sevdiği şey meyveler ve ekmek! A birde çubuk kraker var :)


Belinda tuvalet eğitimini 2.5 yaşını biraz geçince öğrendi. Benim ilk deneyimim olduğu için biraz stresliydim nasıl olacak diye. Bir sürü insandan nasihat ve bilgi aldım. İnternetten ve kitaplardan nasıl bir yol izlenmeliyle alakalı yazılar okudum. Fakat o da ne.  Belinda 1 günde öğrendi! Sabah bir kaç kez oturtup ona anlattım akşam üstü anne tuvalet dedi! Boşuna stres yapmışım ve bir dolu kilot almışım. Hatta ve hatta ödül tablosu için yıldız stickerlar bile almıştım :) Hiç birine gerek kalmadı. Aralarda elbette kazalar oldu ama düşündüğüm gibi zorlu olmadı. 


Belinda hala hızlı uykuya geçiş yapamıyor (ateşli hastalıklar hariç). Yine de bebekliğindeki uykusuyla kıyaslar isek şimdilerde daha hızlı uykuya geçiş yapıyor diyebiliriz.

Belinda 3 yaş ile birlikte kostüm kavramını keşfetmeye başladı. Hiç bir zaman bizim kıyafetlerimizi giymeye çalışmadı- ki hala öyle- ama terliklerimizi giyip arada bir yürüyor. Bu fotoğraf çekiminde giydiği prenses kostümüne  ise bayılıyor. 


Belinda çok ama çok hassas bir çocuk. Onu kibarca uyarmak bile mesele olabiliyor. Bu yüzden hep neyin neden olduğunu açıklamak ve anladığına emin olmak gerekiyor. Dışarıda her hangi birinin ona bakması bile onu üzebiliyor. Almanca tam olarak bilmediğinden dili anlamıyor ve kendisine kızıyorlar sanıyor :) her seferinde ona durumu açıklamak aynı zamanda karşı tarafa da durumu açıklamak zorunda kalıyorum. 


Belinda tırmanmayı çok seviyor. Dağcı gibi :) Duvara dayalı merdivenlere o kadar hızlı çıkıyor ki ne kadar yüksek olduğu çokta önemli değil.  Hem hızlı hızlı çıkıyor hem de aynı hızla iniyor. Onu uzun zamandan beri tırmanma yerlerine götürmeyi istiyorum fakat fırsat bir türlü bulamadık. 

Belinda zıplasın, hoplasın, şarkı söylesin, resim yapsın çok ama çok seviyor. Aynı zamanda yemek tarifi videolarını izlemeyi de çok seviyor.  Tastemade videolarını seyredip duruyoruz :) Yemek yapılırken izlemeyi ve bize yardım etmeyi seviyor. 

Belinda'nın Ingilizcesi kendi kendine ilerliyor. Çok küçük yaştan bu yana ingilizce çizgifilm izlemesi ve ingilizce kitap okunması işe yarıyor galiba.  Peppa'dan dolayı da (Peppa Pig'in hala hastası) ingiliz aksanına sahip. Kelimeleri çok iyi telafüz ediyor. Bazen ingilizce bir kelimeyi yanlış telafüz ettiğimde beni düzeltiyor. Bu Kenan ile bizim en çok şaşırdığımız konu. Nerden biliyor? Bugün ise 50 cent yazan kağıda bakıp rakamı Elli diye okuması ve fransızca 10'a kadar sayması şaşırdığım iki şey.  Nerden biliyorsun ya :)

Belinda televizyon kanalları seyretmiyor hiç seyretmedi. Çünkü bizim televizyonumuz herhangi bir kanala sahip değil. Televizyon sadece ve sadece internete bağlı. Bu yüzden kontrol hep bizde. Ona animasyon filmi açacaksam da içeriğine çok dikkat ediyorum. Korkutucu ya da şiddet içerikli (çocuksu olsa bile) açmıyorum. Çok animasyon film izlemişliği yok. Ponyo ve Totoro izlettirdim ona ki en sevdiklerim :)  Nemo'yu izledi fakat heyecanlı sahnelerinde hep takip ettim onu. En ufak bir gariplikte kapatmak için. Ancak eğitici çizgi filmleri hep izledi. Bu sıralar en çok sevdiği animasyon tavşanlar dediği 'Sunny Bunnies'  Diğerleri ise 'Peppa Pig' 've Benny and Holly'. Onun dışında 'Mother Goose Club' 'Pinkfong' 'Super Simple Songs' 'Little Baby Bum' gibi youtube kanallarını da seviyor.  Ayrıca hayvanlar ya da gezegenlerle ilgili belgesel izlemeyi de çok seviyor.


Belinda öpmekten ve sarılmaktan hoşlanmazdı fakat ne değiştiyse öpmeye ve sarılmaya başladı. Awww artık bu zevki tadabiliyorum!! :)

Daha düne kadar sorularımıza soru ile cevap verirdi ve inanın bu çoğu zaman sinir bozucu oluyordu. 'su ister misin?' 'su ister misin?' ' kırmızı mı, mavi mi?' kırmızı mı, mavi mi?' Bunu bir sonu yoktu. Evet ya da hayır diye cevap vermemesi ya da isteyip istemediğini söylememesi, hangisini daha çok seviyor hangisini tercih ediyor belirtmemesi tarihte kaldı. Artık sesim eko yapmıyor bana ve ciddi ciddi muhabbet edebiliyoruz. Bu inanılmaz güzel bir hismiş!

Belinda kibar bir kız oldu. Artık teşekkür ediyor, özür diliyor, oyuncaklarını paylaşıyor (bazen istemeyebiliyor) , 'annecim seni çok seviyorum' diyor. Ay ben yerim onu! 

Belinda bana çok düşkün bende ona! Benim her şeyim onu çok etkiliyor. Bu yüzden her şeyime iki-üç kat daha dikkat etmeye çalışıyorum. Babasını da çok seviyor ancak bilirsiniz işte. Klasik bir durum söz konusu değil. Bu beni şaşırtan bir şey çünkü hep duyarak ve yaşayarak gördüğüm bir şey var. O da kız çocukları babaya, erkek çocukları da anneye düşkün olur diye. Fakat bizdeki durum tam tersi. Belinda annesine düşkün. Bu da beni çılgınca mutlu ediyor :)

3 yaş ile birlikte çocukların değiştiklerinden bahsedilirdi ve ben Belinda'daki değişimleri rahatça fark edebilir oldum. Dünya tatlısı bir şey oldu ve her geçen gün daha da tatlılaşıyor. Umarım ergenlik filan derken bu durum değişmez :) 

Çok güzel bir geleceğin olsun canım kızım. Yüzün hep gülsün. İyi insanlarla karşılaş. Sağlıklı, mutlu ve huzur dolu bir hayatın olsun. Seni çok ama çok seviyorum...





Çekiliş

Yeni Yıl Çekiliş Sonucu! Paperchase!

Pazar, Aralık 25, 2016



Heyecanımın dorukta olduğu bu ikinci çekilişimi de gerçekleştirdim! Çok ama çok mutluyum. Katılan herkese çok teşekkür ederim. 

Kazanan kişi Valeri Lütfioğlu! Yedek talihli Betül Küçük! 3 gün içerisinde asıl talihliden yanıt alamazsam hediyeler yedek talihlinin olacak. 


Bir sonraki hediye çekilişim için takipte kalın. Herkese iyi akşamlar! :)

Günlük

Cumartesi Etkinliği : Sanatçı Kurabiyeler!

Pazar, Aralık 25, 2016


Uzun zamandan beri aklımın bir köşesinde olan fakat gerçekleştiremediğim şeyi geçtiğimiz Cumartesi nihayet gerçekleştirdim! 

Depomuzda taşındığımızdan bu yana plastik koliler içinde duran ve bir zamanlar kendim için aldığım bantlar, kalemler, renkli karton kağıtlar, şekilli makaslar ve şekilli zımbalar gibi bir çok şeyi nihayet çıkarabildim! 

Kutuyu açtığımda anılarım canlandı ve inanın kısa ama etkiliyici duygusal dakikalar geçirdim :) Berlin'e taşınmadan önce onları nasıl da özenle yerleştirmiştim kutuya!

Ben heyecanlıydım ama en az benim kadar (hatta benden daha fazla ) heyecanlı olan başkaları da vardı yanımda. İki minik kurabiyem! Kutudan her bir şey çıkardığımda Devin 'Wouuuw' diyerek heyecandan kıpırdanıp duruyordu. Belinda da çok ama çok heyecanlıydı ve gözleri çıkardığım her şeyi keşfetmek için parıl parıl parlıyordu.

Onları zapt etmek çok zordu. Kutudan onların yaşına göre olanları çıkarmak istiyordum, onlarda her bir şeyi karıştırmak ve hepsine sahip olmak istiyorlardı. Bir şekilde başardım ve onlara 'Tamam her şey hazır, şimdi masaya geçiceğiz ve her şeyi masaya koyacağım' diyebildim. O an Devin'nin yaptığı şeye inanılmaz şaşırdım. Ne zaman  resim ya da her hangi bir sanatsal aktivite yaptığımızda çıkarıp serdiğim örtüyü sepetinden çıkarmış ve masaya sermem için bana 'Al' diye uzatıyordu.  Ha ha ha! Ah minik Devincik çok ama çok tatlısın!


Bir anda ben bile ne olduğunu anlamadan masaya örtüyü yaymış ve kutulardan çıkardığım her şeyi masaya yaymış oldum. Önceden hazırlıksız olduğum için ve her şey spontane geliştiği için masada çok ama çok fazla şey vardı. Kardan adam yapacağız diye başladığımız serüvenimiz ise 0 kardan adamla bitti :) Masada gördükleri yeni şeyler için o kadar heyecanlıydılar ki, hepsini denemek ve keşfetmek istiyorlardı. Onları suçlayamam elbet. Bu yüzden kendi hallerine bıraktım ve keşfetmelerini seyretmekle yetindim. 



Belinda'nın ördekleri. Turuncu olan flamingoya benzememiş mi? :)








Eline ilk kez makas alan Belinda nasıl tutacağını keşfetmeye çalışıyor. 











Kısa bir süre sonra yorgun düşen Devin öğle uykusu için uyumaya gitti. Biz ise Belinda ile etkinliğimize devam ettik. 


Bu da benim eserim. Kızlara bakın böyle şeyler de yapabilirsiniz diye gösterirken ortaya ne olduğu belirsiz bir şey çıktı :)

Çocuklarınızın evde resim ya da her hangi bir sanatsal aktivite yapıyor musunuz? Yoksa etraf batacak, beni uğraştıracak diyen ailelerden misiniz? Eğer etraf batacak diye kaygılananlardansınız sakın endişelenmeyin. Korktuğunuz hiç bir şey gerçekleşmiyor. Masaya alacağınız ucuz bir plastik masa örtüsü masanızı korur. Ikea (Ikea önlüklerinden çok ama çok memnunum. Çamaşır makinasında da yıkanabiliyor) ya da başka bir yerden alacağınız plastik kollu önlükler ise çocuklarınızın elbiselerini korur. Biz bu tarz etkinlik ilk kez yaptık fakat sulu boya, yağlı boya gibi etkinliklerimiz oldu. Yanınızda bir tane ıslak mendil bulundurmak yararınıza benden söylemesi :) Piyasada su ile çıkan çocuklar için özel üretilmiş boyalar var. Bu etkinlikleri okulda yapıyorlar zaten ne gerek var demeyin. Ailece bir şeyler üretmek, çocuğunuzun bir şeyler üretirken yanında olmak ve neler yapabildiğini görmek inanın çok ama çok eğlenceli. Özellikle her şey bittiğinde yapılan şeyleri duvara asmak onlar için gurur verici oluyor. 





Her zaman yaptıkları resimlerin ya da kolajların altına isimlerini ve tarihi yazıyorum. Ardından Belinda'ya (Devin daha küçük) hangilerini asalım diye soruyorum. Belinda'nın seçtiklerini odalarının duvarına asıyorum ve geri kalanları bir dosya içerisinde biriktiriyorum. O kadar mutlu oluyor ki! Bu yüzden beğendiği bir resim yaptığında yanıma gelip bana 'Anne bak bu çok güzel oldu. Hadi bunu duvara asalım.' diyor. Elbette asarız Belinda! Minik ellerinden çıkan her şeyi duvara asarız. Duvarlar tamamen kapanana kadar da buna devam ederiz :) 

Çocukların yaratıcı ruhlarını kaybetmemeleri ve büyüklerin desteklemeleri dileğiyle...

 Herkese Sevgiler!




Günlük

Belinda'nın Ilk Fotoğrafları!

Cuma, Aralık 23, 2016


Geçtiğimiz günlerde beni hem şaşırtan, hem heyecanlandıran, hemde mutlu eden bir olay yaşadım. Öğle zamanı Belinda oyuncaklarıyla oynuyor, Devin ise öğle uykusunu uyuyordu. Lego hayvanları ile oynayan Belinda genelde yaptığı bir şey yaptı. Masaya hayvanlarını dizdi (kendi düzeninde) fakat bu sefer şaşırcağım bir talepte bulundu. Bana 'Anne! hayvanlarla fotoğraf çekçen mi?' diye sordu. İçimden 'fotoğraf mı?!' diye sordum. Nerden aklına gelmişti. Kalkıp fotoğraf makinasını getirdim ve hayvanlarının fotoğraflarını çekmeye başladım. 'Hayır! ben de dedi'. Hemen pencereye doğru koştu ve yüzü bana dönük şekilde kendince poz verdi. Başta anlamadım ama anladığımda çok güldüm. Belinda hayvanlarıyla birlikte fotoğraf çekilmek istiyordu. Fotoğraf çekilmekten hiç hoşlanmayan Belinda! :) 

Bir kaç poz çektim ama bu sefer de 'Tamam. Şimdi Belinda çekicek. Hadi ver bana.' dedi. Şaşkın şaşkın bakışlarla eline fotoğraf makinasını verdim. Sanki daha önce kullanmış gibi Belinda fotoğraf çekmeye başladı. Öncelikle Lego hayvanlarından başlayıp, ağacımızı, ağacımızdaki süsleri, beni (evet bir sürü fotoğrafım var) çektikten sonra işi büyüttü evin içerisinde fotoğraf çekmeye başladı. 


Elinden fotoğraf makinasını bıraktıktan sonra çektiği fotoğraflara bakmak istedi. Fotoğraflarına bakmak için hangi tuşa basması gerektiğini ona gösterdim ve ardından birlikte fotoğraflarına baktık. Açıkçası çok etkilenmiştim. Fotoğrafları çok güzeldi. Hem yaşına göre hem de ilk deneyimine göre. Bir çok fotoğrafında ise bir kompozisyon vardı. Amaçsız değildi neyi çekmek istediği açıkça ortadaydı. Kadrajı da iyiydi. O kadar şaşkınım ki! Gizli bir yeteneği mi var ne :) 

Ertesi gün fotoğraf makinasını yine istedi ve ikinci denemesinde fotoğraflar ilkine göre çok daha netti. Evin içinde bir çok fotoğraf çekti. Hatta ara ara fotoğraflarına bakıyor (öğrenmiş ) sonra tekrar kamera moduna geçip çekmeye devam ediyordu. 

Bu o kadar hoşuma gitti ki sizinle paylaşmak istedim :) 

Bana kalsa hepsini koyardım ama o kadar çok vardı ki! Aralarından seçim yapmak inanın beni çok zorladı. 15 fotoğraf sınırımı biraz geçtim bile. 

İşte minik kurabiyemin ilk fotoğrafları!














Kafama envai çeşit taç takıp poz vermemi istedi :)




Seti kurmuş çekim yapmış :)


Aynada kendini çekmiş :)



Pijamamdaki ablayı çekmek istedi :)


Ha ha Devin :)

Minik not : Hiç bir fotoğrafı editlemedim. 

Ne kadar hoş değil mi? Kim bilir çocuklarımızın ne gibi yetenekleri oluyor ve fark etmiyoruz. Tesadüfen istenmiş bir makina ile neler yapabileceğini görmüş oldum. Şimdi ise ona bir fotoğraf makinası almak istiyorum. Yeni yıl hediyesini çoktan aldığım için fotoğraf makinası daha sonraya kaldı :( Belinda' da çok zevk almış olmalı ki fotoğraf makinası istediğini söylüyor. Aahh! Bu fotoğraf çeken ve çekmeyi seven bir anne için ne kadar sevindirici ve ayrıca heyecan verici anlatamam. Bir kaç fotoğrafında kendi fotoğraf tarzımı görmek ise şaşırtıcı! 

Minik fotoğrafçı kızım benim. Daha bir kaç kez çektin ve belki geçici bir heves senin için ama inan beni şimdiden çok heyecanlandırmayı başardın bile!

Bol yetenekli ve sanatçı ruhlu çocuklar dileğiyle! 

Herkese Sevgiler!...

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts