Geri Sayım : 21. Hafta

Cuma, Temmuz 05, 2013

Yaklaşık bir buçuk aydan beri yazmıyorum. E haliyle baya bir şeyler oldu...Fotoğraf çekemediğim bazı haftalar da oldu ama bugünden itibaren yeniden günlüğüme el atmış bulunmaktayım. Bu yüzden olabildiğince birikmiş şeyleri yüklemeye ve arka arkaya yazılarımı gireceğim. Başlıyorum!




Hamileliğimde zahirlenmede yaşadım. Gerçi öyle olduğunu tahmin ediyoruz. Herşey yolunda gidiyordu aslında. Etraftan  'aa çok iyisin, çok hareketlisin, karnında çok çıkmamış' gibi lafları işittiğim oluyordu. Tam da bu tarz bir muhabbetin yapıldığı bir akşamın sabahı çok kötü uyandım.

Midemde bir gariplik hissediyordum. Tiroidim için içtiğim haptan sonra 30-45 dk gibi bir şey yememem gerektiğinden muhtemelen acıkmışım düşüncesiyle saatime baktım. İlaçları aldığımın üzerinden yaklaşık 1 saat geçmişti. Eşimi de uyandırıp çok acıktığımı, kahvaltı için kalkmamız gerektiğini söyledim. Kalktık ve kahvaltı hazırlamaya başladık. Kahvaltı hazırlarken başım döndü ve gözlerim kararmaya başladı. Açıkçası kendimi zorladım, yaptığım işi yarım bırakmayayım diye ama bir süre sonra dayanamadım ve koltuğa uzandım. Kahvaltı hazırdı hazır olmasına ama ben kalkıp yeme enerjisini kendimde bulamıyordum. Bir süre geçtikten sonra nihayet azıcık bir enerji buldum ve yersem bir şeyler düzelirim diyerek kalktım sofraya...

Yemeğimi yerken daha da kötü oldum. Hatta midem de bulanmaya başladı. Sıcaklık bastı ve nefes alış verişlerim değişti. Ben çok kötüyüm diyerek yeniden koltuğa uzandım. Tansiyonla alakalı olduğunu düşündüm açıkçası ve ayaklarımı kaldırıp bir süre uzanırsam geçer diye bekledim. Garip olan mide bulantısıydı.

Tansiyon aletiyle belli aralıklarla tansiyonumu ölçtüm. Baya düşmüştü. Cehennem gibi dakikalarım başladı ve hatta öleceğimi bile düşündüm. Bu arada minik kızım içimde deli gibi çırpınıyordu. O kadar hareketliydi ki bir ara karnımdan dışarı çıkacak sandım.

Ne yatabiliyorum, ne kalkabiliyorum, ne de oturabiliyordum. Sabit kalamıyordum onu biliyorum. Midem bulanmaya da devam ediyordu. Bir ara tuvalete gitsem mi diye ayağa kalkmak istesem de başım dödüğü için geri yattım. Bir oraya bir buraya dönüp dururken ellerimin terlediğini fark ettim. Kalbimde yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Tansiyonumu yeniden ölçtük. Daha da düşmüştü. Büyük 5.5, küçük 3.5 ama nabzım 90'ı geçmişti. Tam ben çok kötüyüm artık dayanamıyorum hastaneye gidelim diyecekken kusmaya başladım. Karnımda kusma esnasında kasıldığı için acımıştı. Kusmam biraz uzun sürdü ama bittiğinde gözlerimdeki perde kalkmıştı resmen. Kendimi o kadar iyi hissettim ki. Nabzım olması gerektiği seviyeye geldi hemen. Tansiyonum da bir süre sonra normale döndü.

O gün doktorla randevum da vardı. Ben o halimle ruh gibi bir şekilde karşıya geçip doktora gittim. Yaşadıklarımı anlatınca zehirlenme olabileceğini söyledi doktor.  Zaten bende öyle düşünmüştüm.

Bu öyle bir sarsıntı yaşattı ki bana iki gün kendime gelemedim. Nazara da inanan biri olarak, nazar değdi kesin diye düşündüm ve  etraftan çekinmeye başladım. Özellikle de bir kaç kişiden.

Psikolojisi ayrı zaten. O an öyle düşünceler geçmişti ki beynimden, ben öleceğim de, bebeğim de ölecek diye çok kötü oldum. Neyseki ne bana, ne ona bir şey olmadı. Atlattık gitti...


 

You Might Also Like

0 yorum

Blogumda bulunan fotoğraflar bana aittir. Yazılı iznim olmadan hiç bir şekilde kullanılamaz.




Popular Posts